Raf Yorumu: muhammetikbal54 (@muhammetikbal54)

Bu diziyi seviyorum çünkü bu dizide herkesle sempati kurabiliyorsunuz. Bir bölümreme acıyıp hürreme taraftar oluyor diğer bölümde bu kadar da yapılmamalı be mihridevran sultana diyorsunuz. Ve nihayet kanuninin işi de zor be abi" diyen bir empati geliştirebiliyorsunuz. Sanat okmaklığın gereği…devamıBu diziyi seviyorum çünkü bu dizide herkesle sempati kurabiliyorsunuz. Bir bölümreme acıyıp hürreme taraftar oluyor diğer bölümde bu kadar da yapılmamalı be mihridevran sultana diyorsunuz. Ve nihayet kanuninin işi de zor be abi" diyen bir empati geliştirebiliyorsunuz. Sanat okmaklığın gereği de bu değil mi zaten? Meseleyi her açıdan seyredebilmek. Dahası tarihsel karakterlerin bakış açılarına nazar edebiliyor ve onların ruh dünyalarına nüfuz edebiliyorsunuz. Yahu ben, bu diziyi izlerken şehzade mustafaya ve dahi cümle tebaya (ve isyanlarına) taraftar olurken kanunin yerinde olsam ben de aynısını yapardım diyebiliyorum, var mı daha ötesi... Film, dini açıdan eleştiri görüyor ama bence en can alıcı yönü de burası. Zira bizim toplumumuzda padişahları evliya görme temayülü vardır. Oysa şatafat ve hakikat aynu bünyede bulunamaz. Hz peygamberin inatla dünyayı terk edip zahidane bir hayat yaşaması boşuna değildir. Ya dünyaya ya anlama taparsınız, üçüncü bir şık yok. Bu yüzden padişahların dini hassasiyetleri ve sanatkar yanları olmalarına rağmen merkezlerinde dünya olduğunu göstermeleri açısından bu dizi bence zirve. Zaten baş türlüde bu kadar uzun vadade ve bir çok anlayıştaki yöneticiyle cihan imparatorluğu kurmanın pek imkanı yok. Ya dini bir paradigma yaratırsınız ve yaratan olarak başta bulunur böylece imparatorluk kurarsınız (hx peygamber dönemi, gandi dönemi vs. böyledir) ya da var olan paradigmayı emelleriniz için dönüştürerek bir imparatorluk olursunuz. (Roma, Osmanlı, Emevi ve Abbasi, hatta ABD ve Britanya imp. vs böyle kurulmuştur.) Eleştirebileceğim yönleri ise kurgunun bazen sıradanlaşması, görselliğin fakirleşmesi (özellikle savaş sahnelerindeki figüran seçimi vs. berbat) ve dini konularda alim olarak sunulan şahısların geleneğe nüfuzunun eksik olmasını (şeyhülislamın fatihayı doğru düzgün okuyamaması vs.) sayabilirim. Görsellik vs. dönemi için mazur görülebilir ancak diğerleri bir kusur olarak karşımızdadır. Eleştirilen konuya dair film bittiği için çözüm sunmanın pek bir anlamı olmadığından Eleştiri usulünün üçüncü kısmı olan "çözüm sunma" kısmını boş bırakıyorum. Özetle dizi, tavsiye edilmeye değer bir sanat eseri. Ben hem bir din kültürü hem de bir tarih öğretmeni perspektifiyle filmi incelediğimde, öğrencilerime diziyi önermek için bir mahsur görmüyorum. Bu yüzden bütün dizi severlere de öneriyorum.