İlk cümlesinden son cümlesine kadar beğenerek ve dikkatle okuduğum harika bir eser. Paris ve Londra ekseninde yaşanan olaylar sadece bu iki şehri değil bu iki şehrin birbirinden hem çok farklı hem de birbirine çok benzer olan sosyolojik durumlarını usta bir…devamıİlk cümlesinden son cümlesine kadar beğenerek ve dikkatle okuduğum harika bir eser. Paris ve Londra ekseninde yaşanan olaylar sadece bu iki şehri değil bu iki şehrin birbirinden hem çok farklı hem de birbirine çok benzer olan sosyolojik durumlarını usta bir dille okura sunuyor. Dilinin akıcı ve yalın olması özellikle tarihi olaylara değinmesi ve tarihi göndermeler yapması açısından yazarı daha anlaşılır kılmış.
Ekonomik, kültürel, politik ve ahlaki yozlaşmanın bir toplumu sürükleyebileceği yolu ve bu yola karşı o toplumun gösterebileceği direnci ve kendini savunma mekanizmasını Paris'in üst ve alt sınıf insanlarının yaşam biçimlerini bizlere sunarak anlatıyor. Asillerin ve sıradan halkın birbirinden iki ayrı evren kadar uzak olan değer yargılarını ve hayat anlayışlarını okuduğumda günümüz politik ve sosyolojik hayatını şekillendiren önemli olaylardan biri olan Fransız Devrimini daha iyi anladım. Yazarın bunu kelimelere döküş tarzı yani kalemi muazzamdı.
Olaylar Paris'te yıllarca haksız bir sebeple bir hücrede esaret altında tutulan Doktor Manette'in özgür kalıp kızı Lucie ile Londra' ya gidip yeni bir hayat kurmasıyla başlıyor. Bu süreçte Paris'in yozlaşmış sistemini çok iyi anlıyoruz ve bir zamanlar yaşanan bu acı ve elim olayların aslında günümüzde de bir yerlerde hala devam ettiğini bir kez daha fark ediyoruz. Tesadüflerin Klasiklerin bir parçası olduğunu bilerek okuduğumuz eserde Doktorumuzun biricik kızı Lucie ile Charles Darney karakteri arasında yaşanacak güzel yılların kaderin geçmişlerine ördüğü ağlarla gölgeleneceğini kolayca tahmin edebiliyoruz. Tam da bu anda olaylar hızlanıyor ve Giyotinin insanları kesip biçtiği Paris'e savrulan karakterlerimiz bizlere duygusal ve vicdani bölümler okutuyorlar. Sdyney Carton karakterine de değinmem gerekir. Yalnızlığıyla, umutsuzluğuyla ve bunu kabullenişiyle kendisini sevilmeye layık görmeyen bu adam bir kadını çok güzel bir şekilde saygıyla seviyor. Yalnız ve umutsuz ömrünü de bu kadına beslediği saygı dolu sevgi uğruna feda ediyor.
Olayların tarihsel sürecine ilgi duyun duymayın yine de okuyun. Anlatılan çoğu şeyin aslında geçmişte kalmadığını ve insanlığın her daim bir parçası olacağını daha iyi anlayacaksınız. Zalim bir sistemi yıkan kimselerin meşruiyetlerini daha zalim yollarla, kin ve nefretin verdiği güç ile sağladıklarını gördüğünüzde insanlığı daha iyi anlamış olacaksınız.