Bir itirafla başlamak istiyorum. (Yargılamayın ama) Herkes ilk gördüğü insan hakkında çok kısa sürede hemen bir izlenim edinir. Bunu neye göre yapar peki? Altıncı his mi? Duyular mı? Kalp mi? Bana göre hiç biri. Gözlemlerim sonucunda şu net bir şekilde…devamıBir itirafla başlamak istiyorum. (Yargılamayın ama)
Herkes ilk gördüğü insan hakkında çok kısa sürede hemen bir izlenim edinir. Bunu neye göre yapar peki? Altıncı his mi? Duyular mı? Kalp mi? Bana göre hiç biri. Gözlemlerim sonucunda şu net bir şekilde diyebilirim: İnsanlar hakkında ilk izlenimi kimisi gözlerden kimisi alından kimisi dudaklardan kimisi çeneden kimisi parmaklardan vb. uzuvları gözlemleyerek bir fikir sahibi olur. (Bunun farkında olan çok çok az insan var.) Neyseki bende bu durum biraz fazla olduğu ve iyi bir gözlemci olduğum için avantajlı olduğumu düşünüyorum:))
Yazarın şu sözünü de eklemekte fayda var:
"Dişi beyin yüz okuma ve ses analizi konusunda tek kelime ile mükemmeldir."
Ben de ilk izlenimi insanların **burunlarına** bakarak elde ederim. Şu ana kadar binlerce insan hakkında istisna denilecek kadar az yanıldım. (İnsanların iyi kötü olarak sınıflandırılması değil bu. Düz düşünmeyin. İyi kötü iki sınıf yok benim dünyamda. Yüzlerce kategori var. %80 oranla en kalabalık sınıf tabiki **mal** kategorisi)
Not: Estetik burun ameliyatı yapanlar hiç kaçmaz gözümden:)
(Kitapla ne ilgisi var diye düşünme anlattığım beyin ve yazarla ilgili)
Kitaba gelecek olursam. Yazarı ilk gördüğümde mesafeli durdum. Benim bu hissimin, her yazar ve kitap için uygulanmayacağını da gördüm. Yazar beni fazlasıyla şaşırttı. Pia Mater'i de severek okudum. Ve kendi alanında çok başarılı bir eser. Bu kitapta öyle. İlk sayfadan itibaren eğlenceli bir uslupla kadın ve erkek beyninin farklılıklarını bilimin taşlarıyla tarihsel sürecini harika bir şekilde işlemiş. ( Kitanı baştan sona sırıtarak okudum diye bilirim:D)
Erkek ve kadın arasında ki kadim anlaşmazlıkların bilimsel açıklamısını çok akıcı bir şekilde ifade etmiş. Bolca Latince terimler -bakın ben ne kadar da bilgiliyim aşağlık kompleksi olmadan- kullanıp boş boğazlık etmeden güzel ve akıcı bir anlatımla sıkılmadan zevkle okunacak bir kitap. Bunu da demeden edemiyecem. Yazarın empati duygusu müthiş. Kitabı okurken sanki karşınızda oturup sizi gözlemliyor gibi. Spoi olmasın diye ayrıntısına girmiyorum:)
Tüm dişi ve erkek beyinler okumalı. Tekrar okuyacağım kitap sayısı şuana kadar bir elin parmakları kadar ancak var. Bu kitapta tekrar okunacak listeme girdi diyebilirim.
Tavsiye ederim puanım 10 üzerinden 10:)