Raf Yorumu: paarthania (@paarthania)

Arkadaşlar selam, bir süredir okuduğum tek yazar Sunay Akın olduğu için yorumlarımı ve tavsiyemi tek bir gönderi altında paylaşma kararı aldım. Şu ana kadar Geyikli Park, Ay Hırsızı, İstanbul'da bir Zürafa kitaplarını okudum; bugün de Bir Çift Ayakkabı'yı bitirdim. Kule…devamıArkadaşlar selam, bir süredir okuduğum tek yazar Sunay Akın olduğu için yorumlarımı ve tavsiyemi tek bir gönderi altında paylaşma kararı aldım. Şu ana kadar Geyikli Park, Ay Hırsızı, İstanbul'da bir Zürafa kitaplarını okudum; bugün de Bir Çift Ayakkabı'yı bitirdim. Kule Cambazı'nı bitirdikten sonra farklı sulara tekrar yelken açacağım :D Sunay Akın'ı hep sevdim, hep izledim ve hep takip ettim fakat Sunay Akın'ın kitaplarını okumanın bu şekilde bir deneyim olacağını hayal etmezdim. Her bir kitabı, her bir öyküsü insanın ufkunu genişletiyor. Sunay Akın okuyarak büyümek, keşfetmek ve gezmek insana hiç düşünmediği perspektifler katıyor. Bir şehri gezmeye gittiğinizde, ya da olur da yolunuz düşerse; aklınızın bir köşesinde oraya ait bir hikaye, bir yaşanmışlık oluyor. Sunay Akın okumayan bir insan için bir park parktan, antik bir kabartma öylesine bir taştan ibaret olurken; okuyucusunda hepsini, her şeyi özel yapan bir bakış açısı oluyor. İlla o spesifik obje veya kişi hakkında bir bilgiyi size katmış olmasına gerek yok. Sizi asla sıkmayacak olan kalemi ile okuyucusuna farklı açılardan bakmayı, olayların örüntüsünü düşünmeyi, tasarlamayı ve en ufak şeylerde heyecan ve anlam bulabilmeyi öğretiyor. Kitapların hepsi 3-7 sayfalık kısa yazılardan oluşuyor, bu durum okuruna oldukça ferah ve akıcı bir deneyim sunuyor. Kitaplar arasında geçiş yaptığım oldu benim mesela. Konsept değişikliği yaşamak için. Her kitabının isminde gizli bir konsepti, içindeki hikayelerde ortak bulunan bir anahtar elemanı var. Bu yüzden kitabın içeriği hakkında yorum yapmak zor, bir kitapta onlarca içerik var. Yorum yapabileceğim şey yaşayacağınız deneyim üzerine. Dünyayı gezmek ve Sunay Akın okuyarak dünyayı gezmek iki farklı şey. Geçerken dönüp bakmadığımız o kadar çok şey var ki. Bir eserin dahi değerini ne kadar ünlü olduğu ile ölçüyor, buna dayanarak önünde 2 saniyeden fazla duruyoruz. Ben şahsen hala daha çok yolum olduğunu düşünüyorum, ama hedefim bu dünyaya Sunay Akın'ın baktığı şekilde bakabilmek. Bunu yapabilmemi sağlayacak, tarihi öğretirken kendi bakış açısını kattığı pek çok kitabı var elimin altında. Bunun için çok şanslıyım. Umarım bir gün ben de sadece onun anlattıklarından yola çıkmayarak, kendi gözlerimle her şeydeki değeri görebilirim. Herhangi bir kitabı olur, ama muhakkak birini alın ve en az bir kere bir kitabını okuyun. Öyle akıp gidecek ki; gelecekte dönmek isteyecek, notlar alacak ve kitabınıza işaretler bırakacaksınız. Ve fikrinizi sonrasında benimle paylaşın, bu beni çok mutlu eder. Dünya eğer hepimiz ona, Sunay Akın'ın baktığı gibi bakabilirsek güzel bir yer olacak.