✨Az önce bitirdim bu güzel çizgi romanı. Hemen yorum yazayım dedim. Zira öyle yorumlanmadan üstünde düşünmeden okunup geçilecek bir kitap değil.
✨Öncelikle dini hassasiyeti olan insanların bu yazıyı okumasını önermem . Çünkü dini de eleştireceğim ifade özgürlüğümü kullanarak.
✨ Kitabın…devamı✨Az önce bitirdim bu güzel çizgi romanı. Hemen yorum yazayım dedim. Zira öyle yorumlanmadan üstünde düşünmeden okunup geçilecek bir kitap değil.
✨Öncelikle dini hassasiyeti olan insanların bu yazıyı okumasını önermem . Çünkü dini de eleştireceğim ifade özgürlüğümü kullanarak.
✨ Kitabın ana fikri şu: Ne olursa olsun özgürlüğümüzden ve kendi doğrularımızla yaşamaktan vazgeçmemeli ve hayata sıkı bir şekilde sarılmalıyız.
✨ Kitabın konusu : Marjane adında bir kızın "İslam Devrimi" yapılmadan önceki ve sonraki yaşamını, neler yaşadığını, ülkesinin durumunu ve buna benzer şeyleri kendi bakış açısından anlatması.
✨Kitap biyografik bir çizgi roman. Yazar Şah rejimi düşürülmeden önce ve düşürüldükten sonra da daha bir çocuk olduğu için o dönemde olanları küçük bir kız çocuğunun bakış açısından ( yazarın yetişkinlik dönemine kadar ) okuyoruz. Açıkçası okurken dinin suistimal edilmeye ne kadar müsait bir olgu olduğunu bir kez daha anladım. Gerçi bunu anlamak için ülkemize bakmak da yeterli olur diye düşünüyorum.
✨ O dönemde olanlar şunlar: " Kültür Devrimi" adı altında yabancı dilde eğitim veren laik okulların kapatılması , üniversitelerin iki yılı aşkın bir süre kapalı tutulması , okullarda, kamusal alanlarda küçücük çocuklara dahi haremlik selamlık uygulatılması ve karma eğitimin sonlandırılması ; İran ve Irak savaşının sürdüğü yıllarda küçücük erkek çocuklarının ellerine altın rengine boyanmış anahtarlar verilerek: "Siz şehit olunca cennetin kapılarını bu anahtarla açacaksınız" denilmesi ve onların göz göre göre ölüme sürüklenmesini adeta şok olmuş bir biçimde okudum.
✨Şii mezhebinin başı olan şahıs ( adını anmak istemiyorum) ve diğer radikal dinciler sözde devrimlerini devam ettirebilsinler diye savaşa devam edilmesi ve neredeyse 1 milyon insanın savaşta ölmesini daha az hayret ederek okudum . Çünkü devletin ve hele de böyle "İslam Devrimi" yapan bir hükümetin pek de umrunda değilsiniz. Rejime karşı gelen(haklarını savunan insanlar) ve terörist olarak anılarak idam edilen insanları saymıyorum bile.
✨ Zaten bu baskıcı ve iğrenç zihniyette yaşamak bir zulümken kadınların, kız çocuklarının sırf makyaj yapıyor, başörtüsü kısa, kırmızı çorap giymiş , üstüne kot ceket giymiş diye tutuklanması ; kadınların yaşamını ölmekle eşdeğer hale getirmesini okumak beni çok sinirlendirdi. Ve ülkemizde de bu zihniyette olan hemcinslerimi düşündükçe daha da sinirlendim . ( Açıkçası artık umrumda değil kafes içinde, mahkum bir şekilde haklarından yoksun olarak ,kısıtlanarak yaşamak hoşlarına gidiyorsa bu onların sorunu ama işte bizi de etkiliyor.)
✨Kitapta dikkatimi çeken başka bir şey de şuydu : Bu kadar baskı altında, devrim muhafızlarının adeta tutuklanacak insan aramak için ortalıkta gezmesine rağmen evde de olsa bizden daha modern bir yaşam sürmeleri gerçeği. Kapalı kapılar ardında partiler yapanlar , cinsel yönelimine göre özgürce yaşayanlar, alkol alıp eğlenenler ve kim bilir daha neler. Yanlış anlaşılmasın bu yaşam tarzlarını olumsuz bir biçimde eleştirmiyorum. Aksine hayret ediyorum . Bizim bu kadar Araplaşmış olmamıza ve hepimizin içinde yatan öğretilmis yobazlığa hayret ediyorum.
✨Gelelim dini eleştirme kısmına. Sen kimsin de dini eleştiriyorsun diyenleriniz olacaktır. Ben eski bir dindar ve yeni bir deistim diyor yorumuma devam ediyorum . Neyse İslam tam da bu kitaptaki gibi . Kimse evirip çevirmesin. Yok onlar gerçek dini uygulamıyor. Yok şöyle yok böyle. Tatlı su Müslümanlığı yapmayın. Din tam da böyle bir şeydir. Din empati kurmaz. Bakın din diyorum . Sadece İslam dini değil diğer dinler de öyle ki kitapta da karakterimiz Avrupa'da rahibelerin olduğu bir pansiyonda kalmıştı. Onların da ne kadar gerici ve yobaz olduğu ortadaydı. Demem şu ki din kadınlara dindir.( Kurandaki yazan ayetleri biliyorum yorumlarda bunları belirtmeyin zira herkese indiğini söylese de belirtse de kadınlara yapılan uyarılar daha fazla.)Din fakirlere dindir. Ve din kendi çıkarları uğruna kontrol altında tutulmak istenen halka , topluluğa , insana dindir. Daha fazlasını söylemek istemiyorum zira ifade özgürlüğüm burada bitiyor.
✨Genel bir değerlendirme yapacak olursam gerçekten o dönemi çok iyi anlatmış bir kitaptı. Karikatürize ederek anlatması da katlanılmaz olan şeyleri mizahi dille daha katlanabilir kılmak içindi. 1984 kitabını bu kitaptan önce ya da sonra okursanız bazı şeyleri kafanızda daha iyi anlamlandırmış olursunuz. Daha söyleyecek çok şeyim var ama yazmaktan yoruldum. Bir de bazen insanların gerçekleri anlayabilmesi ; deyim yerindeyse gözlerindeki perdenin kalkabilmesi için o gerçeği yaşamaları gerekir.
✨ Alıntılar : " Hayatımızı yaşamamızı istemiyorlar! Bizi mutlu görmek kadar hiçbir şey onları rahatsız etmiyor!"
" Kamusal alanlardaki ve özel alanlarımızdaki davranışlarımız taban tabana zıttı. Bu uyumsuzluk bizi şizofren yapmıştı."
" Daha çok zaman geçtikte , ülkemizin resmi imajıyla insanların yaşantıları arasında büyük bir fark olduğunun bilincine vardım. Duvarlar ardında hayat bambaşkaydı."
" Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için üzülebiliriz. Tahammül sınırını aşınca,katlanılmaz olana katlanabilmek için halimize güleriz."
" Kendi adıma konuşacak olursam , ben kralı seviyorum. Onu Tanrı seçti."
" Rejime karşı olduğunuzu, birkaç tutam saçınızın görünmesini sağlayarak ifade edebiliyordunuz."
" Düşündüğümde bana en çok korkunç gelen şey : Şehit olmak toplumunun damarlarına kan enjekte etmektir, sloganıydı."