Spoiler içeriyor
Tek oturuşta bitiremedim. Tek oturuşta bitirenlere saygım sonsuz.. İzlerken durdurduğum oldu, nefeslenmem gereken sahneler vardı. Bazen çok ağır geldi, kaldıramadım. Ertesi gün devam ettim filme falan derkeen en sonunda bitti. Yaklaşık üç günlük bir serüven bu. Hiç ara vermeden izlesem…devamıTek oturuşta bitiremedim.
Tek oturuşta bitirenlere saygım sonsuz..
İzlerken durdurduğum oldu, nefeslenmem gereken sahneler vardı. Bazen çok ağır geldi, kaldıramadım. Ertesi gün devam ettim filme falan derkeen en sonunda bitti. Yaklaşık üç günlük bir serüven bu.
Hiç ara vermeden izlesem büyük ihtimalle kafayı yerdim. Çünkü film birçok duyguyu dibine kadar yaşattırdı.
Meltem rüzgarının yüzüme vurması gibiydi en başlar. Samimi, sıcak. Güzel bir film izleyecem dedim, harika. Şu aralar kafamı rahatlatacak pozitif aşk filmleri izlemek istiyordum zaten. Doğru yerdeyim diye düşündüm.
(Anladığınız üzere sıfır araştırma ile bodoslama daldım ben bu yapıma)
Neyse işte karakterler birbirleri hakkında olumlu görüşlerinden bahsediyorlardı.
Sahne bitti ve biz seyirciler olarak birden pembe bulutlardan aşağıya düştük. Çok keskin bir çizgiydi bence. Mecburen beynimi aldım ve beraber izlemeye başladık filmi. Kafayı boşaltmak yalan oldu..
Karakterlerin sorunlarının ne olduğunu öğrenmek, onların bakış açılarından hayata bakmak ilgimi çekti.
İkisinin de haklı ve haksız olduğu noktaları tespit etmek güzeldi. Biz insanız ve hata yaparız. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Filmin bu doğallığı yakalaması baya iyiydi.
(Mesela bu çift ayrılmak istiyor değil mi? Birbirlerine uzaklar falan ama birden kadını gene adamın saçını keserken görüyoruz. Onun yiyeceği yemeğe yardımcı olurken izliyoruz. Birbirlerini dibine kadar tanıyor olmalarına şahit oluyoruz ve istemsizce suratımızda bir tebessüm oluşuyor.)
Gelelim çocuk mevzusuna.. Tam anlamıyla ne yapacağını bilemeyişi, ebeveynlerine sorduğu sorularla olayı anlamaya çalışması falan.. Of çok tatlıydı. O minicik dünyası baştan sona değişti. Okulu, öğretmenleri, arkadaşları.. Ama gene de biz çocuğu son derece iyi gördük. (Kötünün iyisi)
Tek çocuk olmasının bu durumda bir etkisi olabilir. (Yetişkinlerle kurduğu iletişim de fazlasıyla güzeldi zaten.)
Uyurken annesiyle beraber yatmasını bize göstermeleri de güzeldi. Bağ kurduğu ebeveyninden tekini kaybetmemeye odaklanmasını izlemek yürek burkucuydu.
Derken prüzler ortaya çıktı. Hiç hesapta yokken avukatların devreye girmesiyle işler alevlendi. Savaş sahnesi izlerken aldığım zevkten farksızdı. Tam bir vahşet döndü yahu. Mahkeme işleri beni geriyor gerçekten. Boşanma noktasındaki insanların birden partnerinin kanını emmeye çalışan bir canavara dönüşmesi fikri aşırı tiksinç geliyor. Her neyse.. Geri alınması imkansız sözler söylendi velhasıl. Bizimkiler de avukatları devreye sokarak nelere mâl olduklarını anladılar. (Son pişmanlık neye yarar?)
Ve gelelim benim en çok sevdiğim sondan birinci sahneye. (En sevdiğim sahneye daha gelmedik)
Birbirlerinin yüzlerine karşı her şeyi bağırarak ifade ettiklerinde ne hissedeceğimi bilemedim.
Şu hayattaki en büyük korkum birinin karşıma geçip "keşke seninle hiç tanışmamış olsaydım" demesi. Gerçekten.
Bu sahneyi izledikten sonra durup düşündüm. Hayatımı birleştirme kararı aldığım birinin karşıma geçip "Her sabah uyandığımda 'keşke ölmüş olsaydın' diyorum. Keşke arabanda ölmüş olsaydın." cünlesini kursa ne tepki verirdim?
Bilmiyorum.
Zaten sonrasında adamın hıçkırarak ağlaması ve yere kapaklanması fazla duygusaldı.
Kahretsin, çok kötü hissettim.
Eris yazdığı yazısında çok haklı. Evlenmeyi düşünen, en az bir kere bile kafasından geçiren herkes bu filmi izlemeli. Çünkü ilişki içerisinde yolları birleştirdiğimiz gibi o yolu ayırma ihtimalimiz de var. İlişkinin bitme ihtimali her daim var. Bu durum hiç yokmuş gibi davranmaktansa üzerine düşünüp konuşmanın bize daha çok faydası olacağını düşünüyorum.
Her neyse. Neticede çiftimiz bir şekilde boşanmayı başardı.
En sevdiğim sahne mi?
Adamın mektubu okuduğu sahne.
(Filmin başında birbirlerinin mektuplarını okumamaları içimde kalmıştı. Bi tık rahatladım.)
KAHRETSİN BE ADAM!! O NASIL DUDAK BÜKMEKTİR..
Resmen alt dudağı, çenesi titredi. Ağlamamak için direndi. Onun yerine de ben ağladım zaten.
Bu filmden ne mi sonuç çıkardım? Bilmem.
Evet. Doğru duydunuz. Bilmiyorum.
Ben bu filmden sonra hayatımda bir şeyleri bilemeyebileceğimi öğrendim.
İnsan ilişkileri fazla karmaşık.
Dün başka, bugün başka, yarın başka hisler hissedebiliriz. Bilemeyiz.
Verdiğimiz sözleri tutmak isteriz ama tutamayabiliriz. Bilemeyiz.
Her daim yan yana olacakmışız gibi gelir ama ayrılabiliriz. Başımıza ne geleceğini bilemeyiz.
Demek istediğim, işin içine "insan" dahil olduğunda o denklemin anası ağlıyor.
Her zaman yanılma hata payını işleme dahil edip yola devam etmeliyiz.
☏︎