Göçmen bir kuş olan guguk kuşu kuluçkaya yatmaz. Kuluçka olarak gözüne kestirdiği bir başka kuşu kullanır. Günümüzde insanoğlunun uyguladığı taşıyıcı anneliğin daha ilkel bir biçimidir bu. İşe kendine göre bir başka kuş yuvası bulmakla başlar. Guguk kuşu yumurtlama mevsimi gelince…devamıGöçmen bir kuş olan guguk kuşu kuluçkaya yatmaz. Kuluçka olarak gözüne kestirdiği bir başka kuşu kullanır. Günümüzde insanoğlunun uyguladığı taşıyıcı anneliğin daha ilkel bir biçimidir bu. İşe kendine göre bir başka kuş yuvası bulmakla başlar. Guguk kuşu yumurtlama mevsimi gelince uygun bir yuvayı uzun süre uzaktan dikkatle kontrol eder. Yuvanın gerçek sahibi olan anaç kuş uzaklaşır uzaklaşmaz, gözetlediği yerden hızla yuvaya gelir ve bir yumurtasını ev sahibi kuşun yumurtaları arasına bırakır. Yaptığının fark edilmemesi için de yuva sahibi kuşun yumurtalarından birisini gagasıyla alarak yuvadan uzaklaşır. Son derece kurnaz tavırları da vardır; gözüne kestirdiği her yuvaya sadece bir tek yumurta bırakır çünkü birden fazla yumurta bırakması durumunda gerçek anne kuşun durumu fark edebileceğini hesaplar.
➡️Mac'in hastaneye kapatılması.
Guguk kuşunun bir diğer enteresan taktiği de kendi yumurtasını, o kuşun yumurtasının renk ve desenine tıpatıp benzetmesidir ki bu refleksin bilimsel açıdan henüz bir açıklaması yapılamamıştır.
➡️Mac'in deli taklidi yapması.
Guguk yavrusu 12 gün sonra genellikle üvey kardeşlerinden önce doğar. Doğar ama annesinin genleri ile kendine geçen kurnazlıkları, ağzını geniş bir şekilde açar ve devamlı öter. Bu ötüşler, yuvadaki diğer yavruların ötüşünden çok daha yüksek seviyededir. Guguk kuşu yavruları, bu aşırı ötüşleri ile sadece yuvadaki anne-babadan değil, yakın çevredeki diğer anne-baba kuşlardan da yiyecek alabilir. Guguk kuşu yavruları, bu sayede diğer yavrulardan daha fazla yiyecek alarak daha iyi beslenir dolayısıyla da çok hızlı büyüyerek, asıl yuva sahibinin yavrularından çok daha iri ve güçlü hale gelir.
Üç hafta sonra üvey annesinden de iri olur. Altı hafta beslendikten sonra, genellikle yuvayı da dağıtarak eş aramaya çıkar. İlginç olduğu kadar, herhangi bir mantıkla açıklanması zor olan nokta ise yavrunun giderken beslendiği, büyüdüğü yuvayı dağıtma refleksidir.
➡️Mac'in kaçmaya karar verdiğinde hastaneyi birbirine katması.
( Anneme çok sevdiği guguk kuşlarının bu kadar fırsatçı olması hakkında ne düşündüğünü sorduğumda "kuştan pek anlamam kübra" dedi. Kalbim ciğerime sarılıp ağlıyor şuan.)
Her neyse anamın parçaladığı kalbimi bir kenara bırakıp filme dönelim.
İnsan hayvan mıdır? Bence değildir. Bilimin sınıflandırma mantığını kabullenmekle birlikte reddediyorum aslında.
O yüzden filmde olduğu gibi "evcilleştirme" bizde işleri yoluna sokmadığı gibi daha berbat hale getiriyor. Toplumdan , eğlenceden , hayattan ve mahremiyetten(filmde ki grup terapileri)izole edilmek ters tepiyor. Aynı şekilde fazlası da.
Bunları yazarken fark ettim de kimi evcilleştirmemiz gerektiğine neye göre,kim karar veriyor ? Kim karar veriyor normalimize? Neden kabullenemediğim, benimseyemediğim kurallar, görüşler ve sorumluluklar için törpülenmesi gereken bir sivrilmiş oluyorum? Sadece bireysel hayatımı etkileyen şeyler yüzünden neden dışlanıyorum?
Salvador Dali'nin birkaç sene önce biyografisini okurken şu tarz bir cümle geçmişti: "Aslında hepimiz içimizde tuhaflıklar taşırız. Ama hepimiz bunu göstermeye gelince o kadar cesur olamayız. Dali cesur biriydi."
Salvdor Dali kadar cesur olmaya o zaman.
🍃@dostoy'un gönderisi sayesinde filmi izledim ve aslında anlayabildim. Kendisine çoooook teşekür ederimmm❤
🍃Filmin sonuyla ilgili aydınlatıcı bilgiler edinmek için @bisturi'nin film hakkındaki gönderisini de okumanızı tavsiye ederim.