Uzun zamandır ilk defa bir film izliyorum. Oppenheimerın bu kadar üne kavuşması şaşırtıcı. Chris Nolan, Bilim dünyası için hiç kimsenin yapamadığını bu kadar iyi yapabilen bir adam. Sadece bilim insanlarının ve bu camianin anlatıldığı bir filmin bu kadar üne kavuşması…devamıUzun zamandır ilk defa bir film izliyorum.
Oppenheimerın bu kadar üne kavuşması şaşırtıcı. Chris Nolan, Bilim dünyası için hiç kimsenin yapamadığını bu kadar iyi yapabilen bir adam. Sadece bilim insanlarının ve bu camianin anlatıldığı bir filmin bu kadar üne kavuşması sıradan halk için umut verici. Umarım izleyen arkadaşlar filmi anlayabilmistir. Bu da çok önemli. Film 3 saatlik yorucu bir film. Spoiler kısmını açmadım çünkü tarihi bir film. Titanicin sonunda gemi batıyor demek gibi bir şey ama izlemeyen ve hiç bir şey bilmek istemeyen okumayabilir.
Öncelikle film çok yorucu. Amerikan siyaseti, Fizik camiası, 20 yüzyıl fiziği, 20 yüzyıl ortamı ve tarih en sevdiğim alanlar ve film hepsini barındırıyor. Aa sosyal medyada ne güzel videolar yapmışlar havalı falan diye giden insanlar Nolana küfredip filme düşük puan vermiş olabilir fakat film zaten bu konuları seven ve takip eden insanlar için. Nolan böyle spesifik bir alanda film yapıp belirli bir zümreye hitap eden bi konu seçip nasıl bu kadar insanı çekebildi hayret ediyorum. Ve bu insanlar konuyu pek anlamasalar bile filmi beğendiklerini söylüyorlar. Filme 2 arkadaşımla beraber Bursa'daki IMAX salonuna giderek izledim 2side konuyla çok alakasız insanlar olmasına rağmen beğendiler. İnternet camiasıda bu fikirde. Fakat filmin muazzam kısımları bana göre göndermeler ve anlatılanların derinliği. Nolan izleyiciyi salak yerine koyup her şeyi detaylandırmıyor. Bizim gibi konuyu bilen için güzel olabilir fakat hiç bilmeyen belki zorlanabilir. Özellikle son kısım tarafları ve olayı çok bilmeyen kesimlerin oldukça kafasını karıştırabilir. Oyuncu seçimlerinde bazı karakterlerde patlamışlar. Bohr, Feynman vesaire bence hiç olmamış. Karakterlere baktığımda ayırt edemiyorum bile. Konuyu bilsemde oyuncuyu görünce "bu kimdi lan?" dedirtiyor. MacCarty dönemi olayları, Hanry Truman denen salağın sahnesi, ÖZELLİKLE SON KISIMDA SENETODA FİKİRLERE KARŞI ÇIKAN KİŞİNİN İSMİNİN JOHN FİTZGERALD KENNEDY olarak verilmesi çok muazzam sahneydi.
Bomba atılımından sonra Oppienin halka verdiği demeç sahnesi muazzamdı. Oppienin kendi içindeki karmaşa ve kişiliği muazzam analiz edilmiş. Bi yandan bu bombanın atılmasının faydasını düşünüyor bi yandan gerçekten orada ölen insanları düşünüyor. "Almanlar yenildi hadi bombayı atmayalım." denilen yerde Oppenheimöerın verdiği tepki çok güzeldi. "biz teorik fizikçileriz, sıradan insanların bu bombanın gücünü anlaması için gerçekten görmesi gerekiyor." şeklindeki fikri kesinlikle doğru. Şuan dünyayı olası bir nükleer savaştan bu kadar uzak tutan şey Japonya'da yapılan bu cinayettir. Bu cinayetin katilide Hanry Truman'dır tabiki. Film bunu çok güzel açıklıyor. Oppieyle Trumanın konuştuğu sırada söylenen şeyler kesinlikle dönemin Amerikasını çok güzel anlatıyor. General Douglas Macarthur gibi isimler bile buna şiddetle karşı çıkarken Trumanın böyle bir salaklığı yapması çok güzzel yansıtılmış. Yalnız MacCartycilik dönemini sadece Lewis Strauss'a yıkılması doğru değil. O dönem bu konulardan başı yanan tek kişi o değil. Ayrıca ek bi bilgi vereyim filmde Los Alamosda Kittynin karnında hamile olduğu kız tıpkı bu sebeplerden ötürü FBI'la sorun yaşıyor ve 32 yaşında kafasına sıkarak intihar ediyor.
Yalnız bomba olayları çok boktandı. Trinity Testte gösterilen sahne zaten çok başarısız. Sırf CGI kullanmayacağım diye atom bombasıyla tamamen alakasız bi görüntü yapılmış. Ayrıca en azından Hiroşimaya atılan bombayı birazcık görseydik. Böyle çok yavan olmuş. En sonda Einstein'ın söylediği çok doğruydu. Her zaman bu insanlar yaşadığı dönem itilip kakılır kıymetleri sonradan bilinir. (bkz. Alan Turing.) Filmdeki bilim camiası Werner Heisenbergleri Schrodingerleri Tellerları görmek çok güzeldi. Nolan böyle filmler daha çok yapsın ben hep izlerim çok beğendim.
9/10