Raf Yorumu: Nisa (@justnisa)

Spoiler içeriyor Eveeet linçleneceğimi bile bile boklamaya geldiğim bir kitap maalesef ki. Öncelikle söylemeliyim ki ilk hikaye gerçekten güzeldi. Bakın cidden kaliteliydi. Ancak ikinci hikayenin ortasından sonra nasıl bu kadar tepetaklak gidebildi anlamış değilim. Şoklar içerisindeyim bu kitap nasıl bu kadar kötü…devamıEveeet linçleneceğimi bile bile boklamaya geldiğim bir kitap maalesef ki. Öncelikle söylemeliyim ki ilk hikaye gerçekten güzeldi. Bakın cidden kaliteliydi. Ancak ikinci hikayenin ortasından sonra nasıl bu kadar tepetaklak gidebildi anlamış değilim. Şoklar içerisindeyim bu kitap nasıl bu kadar kötü bitebildi??? Üstelik bu kadar büyük bir potansiyel barındırırken. Ay ikinci Derda o kadar kötüydü ki ilk Derda'nın bütün hayranlığını aldı götürdü. Hayır ikinciyi boklayamıyorum birincinin hatrına, birinciyi övemiyorum ikinciden ötürü. İki ucu boklu Derda anlayacağınız. Yaz dizilerindeki tesadüflere sinir krizi geçiren Murat Soner'i komaya sokacak kadar tesadüf barındıran bu kitapta, Londra ve İstanbul avuç içi kadar bir yer zaten. Tabi, Londra'da adımını at hemen bi tanıdık görürsün. Oralar hep bizden. Bunca tesadüfe karşın kitapta olağanüstü tek olay vardı. İki Derda'da Edinburgh'da öldü. Birleşik Krallık ikinci Derda'ya NASIL VİZE VERDİ? Ben aylardır boşuna mı tırnaklarımı kemiriyorum bu kadar kolay mı bu işler yaaa?? Bu arada hadi eli kanlı bir katili sırf bir şeye tutkuyla inanıyor ve biz o inandığı şeye sempati duyuyoruz diye pembeye boyadık. Ki Bezir'den nefret ettik dimi hepimiz? Bezir bir de bombayı patlatıp terörist olacaktı. Ama ona göre de oradaki insanlar onun dinini anlamıyordu. Onu görmezden geliyorlardı, nasıl böyle bişi yapabilirlerdi? Bir sürü müslüman görmezden gelindiği için ölmüştü? O yüzden ben de gidip hemen ellerime Bezir dövmesi yaptırıp rastgele bir mekana girip onun yaşındaki İngilizleri taramalıyııııııımmmm. Şimdi nasıl oldu? Derda kadar haklı ve kararlı mıydım? Öldürdüğüm insanların suçunu hafifletti mi sebebim? Siz böyle düşünseniz bile dış işlerine bakanlar böyle düşünmez herhalde. Ay kesin orda Bezir hayranı bir İngiliz: "Ne? Nisa ülkeye mi giriyor? Ben onu mezarlığa giderken görmüştüm yıllar önce, çok etkilenmiştim o yüzden kesin vize vermeliyim." der de neyse.. Not: Aynen knk dertten heba olan iki karakterin adını Derda koy, orospu olmayan iki kadının adlarını da Anne ve Rahime koy. Çok yaratıcı gerçekten. Eleştirdiği o cinsiyet rollerini, kadının çektiği acıları ne güzel özetlemiş dimi. Bütün kitapta sadece iki tane olan "iyi kadın" karakterlere üreme makinesi gibi yaklaşarak..