Nisa (@justnisa)

Spoiler içeriyor Summer'a haksızlık edilen film. Tom o kadar pasif ki kıza teeekkkkkk bir adım bile atmıyo ya çocuğun beraber olmak için yaptığı tek bir hareket yokkk. Ortaokul çocuğundan ilişki tavsiyesi alan bir yetişkin izliyoruz deli misiniz siz? Çocuğun kendi hayatına dair…devamıSummer'a haksızlık edilen film. Tom o kadar pasif ki kıza teeekkkkkk bir adım bile atmıyo ya çocuğun beraber olmak için yaptığı tek bir hareket yokkk. Ortaokul çocuğundan ilişki tavsiyesi alan bir yetişkin izliyoruz deli misiniz siz? Çocuğun kendi hayatına dair hiçbir çabası yok. Şimdi diceksiniz ki barda Summer'a asılan çocuğu bi güzel dövdü ya. Bu film boyunca kendi kendine verdiği tek karardı sanırım. O da hatalıydı bence. Summer çok açık ve net bir şekilde reddetmişti adamı, kendi egosu zarar görünce dayanamayıp yapıştırdı bi tane. Burda gerçekten özgüveni yüksek birisi güler geçer. Asılan adamın tam bir dumbass olduğu 100m'den belli zaten üstelik kız da net bir şekilde belli ediyo tavrını daha niye geriye dönüyosun. Ayrıca Summer bu ilişkiden ne istediğini ennnn başta söylüyor zaten. Çocuğun bu kadar umutlanıp sonra da suçu kıza atması tamamen kendi problemi. Asıl ayar olduğum mevzu ise kız hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Hiçbir şey.. ne yer, ne içer, ne sever?? Gerçekten aşık olan biri karşı tarafın bu özelliklerine çok dikkat eder ama başrol Tom kıza aşık bile değil. Sadece takıntı. (Kız evlendiği adamı anlatırken şunu söylüyor; bir kitap okuyordum ve o da gelip kitap hakkında ne düşündüğümü sordu. Tom'un yapması gereken sadece buydu.) Kız güzel, akıllı, ayakları yere sağlam basan birisi ve Tom kızla değil daha çok onu kaybetmemekle ilgileniyor. Hayatında bir başarı olarak gördüğü için onu bırakmak istemiyor. Tom karakterini oynayan oyuncu harika yansıtmış aslında, kızla birlikte olduktan sonraki o gururlu yürüyüşü, bir haltı becerdim tavırları... Bence Summer, Tom'u daha çok sevdi. Kendi normlarına, standartlarına uymasa bile onunla olmaya devam etti. Evinin içine, hayatına aldı. Ancak Tom korkak bir özgüvensiz olduğu için kızı kaybetti. Summer'ın hiç hatası yok muydu? Vardı tabi ama Eyşan karakteri gibi aslında minimal hatalardan büyük nefretler türetilen bir kadın karakter olmaktan kaçamamış malesef. İkisi de gerçekçi kadınlardı. Toplumun dayattığı, hayal dünyasında yaşayan prenseslerden olmadıkları için bu kadar nefret aldılar belki de.

justnisa 11 months ago

1917

Sam Mendes

90 Gönderi

Spoiler içeriyor "Yeter, izlerken yoruldum" filmi. Başrol olarak görece az mimikli daha az ifadeli birini seçmeleri harika olmuş zira dağ tepe demeden adamı nehirlere, çamurlara batıra çıkara oynattıkları için benim gibi biri büyük ihtimal ilk 5 dk sonrası kııppppkırmızı bi suratla ınılaya…devamı

justnisa 1 year ago

Leyla'nın Kardeşleri

Saeed Roustayi

81 Gönderi

Spoiler içeriyor Trigger uyarısı vermeli bu film. Dikkat! Ailenizde mantıksız, sevgisiz ve dogmatik bir yetişkin bulunuyorsa lütfen izlemeyiniz. Leylaaa çaaaat diye tokat attın ya AAAAaaaaaa eşliğinde aferin kız dedim üstelik bir İran filminde bu kadar katı şeriat kuralları altında bir kız çocuğu…devamıTrigger uyarısı vermeli bu film. Dikkat! Ailenizde mantıksız, sevgisiz ve dogmatik bir yetişkin bulunuyorsa lütfen izlemeyiniz. Leylaaa çaaaat diye tokat attın ya AAAAaaaaaa eşliğinde aferin kız dedim üstelik bir İran filminde bu kadar katı şeriat kuralları altında bir kız çocuğu babaya tokat atıyor. Baba da baba olsa yani baba kimliğinden başka kendine on beden büyük gelen bütün kimlikleri üstleniyor (üstlenmeye çalışıyor) malesef ki. Böyle bir kimlikte illa vardır tanıdığımız biri, ya aileden ya arkadaşlarımızın ailelerinden.. Kendini seven ve asıl yardımı göreceği insanları hep baltalayan hep geri çeken. Yakanı paçanı asla kurtaramadığın hırslarının peşinde seni tl gibi harcayan benciller. Üstelik mantıktan tamamen yoksun dogmatik cahiller olurlar ki bunlar, bir konuşmayı sonuna kadar bile götüremezsin. Bir yerden sonra için sıkılır aynı yere dönmekten. Buldukları tek kurtuluş çareleri saçmalıktır ve buna o kadar sıkı sarılırlar ki başka bir şey görmek için açıları kalmaz. Onu da çoğunlukla beceremezler ve kendileriyle birlikte yakınlarını da tamamen bataklığın dibine sürüklerler. Ortadoğu sınırları içinde yaşayan ailelerin çalışan büyük kızları Leyla'yı o kadar iyi anlayacaklar ki. Sanki bizim psikolojik haritamızı çıkarmışlar gibi. Ailenin direği olduğumuz halde dinlenmeyen sözler, kendi kusurlarını bize nefret olarak yönelten aile üyeleri, korumaya çalıştığımız kardeşlerin yer yer bize karşı durması, beklentileri asla karşılayamadığımız bir hapishane. Not: İran filmlerindeki oyuncular nerden annecim? Nerden buluyolar bu insanları. O kadar iyiler ki film olduğunu asla kabul edemiyorum. Kamera yok gibi gerçek hayat tamamen. Not 2: Ben film yorumlayacağım derken çeşitli kişiliklere nefret kustum sanırım. Neyse, arada iç boşaltmak gerekiyor gibi. Bir film üstünden olunca bu büyük eleştiriler insanın vicdanı rahatlıyor. Not 3: Mantıklı olarak gördüğü tek kardeşi korkak Alirıza Leyla'ya soruyor "Bir lambam var ne istersin leyla?" "Bir kız kardeş ve sığınabileceğim bir abla.." Kızkardeşler ruha iyi geliyor vesselam.

justnisa 1 year ago

Az

Hakan Günday

65 Gönderi

Spoiler içeriyor Eveeet linçleneceğimi bile bile boklamaya geldiğim bir kitap maalesef ki. Öncelikle söylemeliyim ki ilk hikaye gerçekten güzeldi. Bakın cidden kaliteliydi. Ancak ikinci hikayenin ortasından sonra nasıl bu kadar tepetaklak gidebildi anlamış değilim. Şoklar içerisindeyim bu kitap nasıl bu kadar kötü…devamıEveeet linçleneceğimi bile bile boklamaya geldiğim bir kitap maalesef ki. Öncelikle söylemeliyim ki ilk hikaye gerçekten güzeldi. Bakın cidden kaliteliydi. Ancak ikinci hikayenin ortasından sonra nasıl bu kadar tepetaklak gidebildi anlamış değilim. Şoklar içerisindeyim bu kitap nasıl bu kadar kötü bitebildi??? Üstelik bu kadar büyük bir potansiyel barındırırken. Ay ikinci Derda o kadar kötüydü ki ilk Derda'nın bütün hayranlığını aldı götürdü. Hayır ikinciyi boklayamıyorum birincinin hatrına, birinciyi övemiyorum ikinciden ötürü. İki ucu boklu Derda anlayacağınız. Yaz dizilerindeki tesadüflere sinir krizi geçiren Murat Soner'i komaya sokacak kadar tesadüf barındıran bu kitapta, Londra ve İstanbul avuç içi kadar bir yer zaten. Tabi, Londra'da adımını at hemen bi tanıdık görürsün. Oralar hep bizden. Bunca tesadüfe karşın kitapta olağanüstü tek olay vardı. İki Derda'da Edinburgh'da öldü. Birleşik Krallık ikinci Derda'ya NASIL VİZE VERDİ? Ben aylardır boşuna mı tırnaklarımı kemiriyorum bu kadar kolay mı bu işler yaaa?? Bu arada hadi eli kanlı bir katili sırf bir şeye tutkuyla inanıyor ve biz o inandığı şeye sempati duyuyoruz diye pembeye boyadık. Ki Bezir'den nefret ettik dimi hepimiz? Bezir bir de bombayı patlatıp terörist olacaktı. Ama ona göre de oradaki insanlar onun dinini anlamıyordu. Onu görmezden geliyorlardı, nasıl böyle bişi yapabilirlerdi? Bir sürü müslüman görmezden gelindiği için ölmüştü? O yüzden ben de gidip hemen ellerime Bezir dövmesi yaptırıp rastgele bir mekana girip onun yaşındaki İngilizleri taramalıyııııııımmmm. Şimdi nasıl oldu? Derda kadar haklı ve kararlı mıydım? Öldürdüğüm insanların suçunu hafifletti mi sebebim? Siz böyle düşünseniz bile dış işlerine bakanlar böyle düşünmez herhalde. Ay kesin orda Bezir hayranı bir İngiliz: "Ne? Nisa ülkeye mi giriyor? Ben onu mezarlığa giderken görmüştüm yıllar önce, çok etkilenmiştim o yüzden kesin vize vermeliyim." der de neyse.. Not: Aynen knk dertten heba olan iki karakterin adını Derda koy, orospu olmayan iki kadının adlarını da Anne ve Rahime koy. Çok yaratıcı gerçekten. Eleştirdiği o cinsiyet rollerini, kadının çektiği acıları ne güzel özetlemiş dimi. Bütün kitapta sadece iki tane olan "iyi kadın" karakterlere üreme makinesi gibi yaklaşarak..

justnisa 1 year ago

Celebrity

Victoria Grace

33 Gönderi

Spoiler içeriyor Ay ne iyi geldi bana be. Tam çıtır çerezlik bikaç günde bitecek deli gibi akan bi dizi. Nefes aldım valla. Celebrity ablamız ex zenginlerdenmiş günümüzün ise tertemiz fasfakilerinden olmuş. (Şimdi bunu deyince memleketimin orta sınıf beyaz yakalıları anlaşılmasın. Eskiden ailesi…devamı

justnisa 1 year ago

Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında

Haruki Murakami

14 Gönderi

Yanlış zaman, yanlış kitap. Belki bu kitabı birkaç yıl önce daha romantik ve hayalperestken okusaydım mest olup devamlı övebilirdim ancak belirli tecrübeler sonrası zevklerimiz ve düşüncelerimiz de değiştiği için şu anki aklımla bu kitabı beğenmem mümkün değil malesef. Açıkça söylemek…devamı

justnisa 1 year ago

Ben Kirke

Madeline Miller

112 Gönderi

Fazla 'Modern' ve 'Romantik' bir ?destan??ımsı? Şimdi öncelikle bu romanın bir destanla hiç alakasının olmadığını kabul edelim. Hele Homerus'un destansılığı hiç değil. Zira bu kitap mitolojik bir metin bile değil. Mitolojiyle olan bağlantısı bir isim benzerliği, bir çok satma çabası,…devamıFazla 'Modern' ve 'Romantik' bir ?destan??ımsı? Şimdi öncelikle bu romanın bir destanla hiç alakasının olmadığını kabul edelim. Hele Homerus'un destansılığı hiç değil. Zira bu kitap mitolojik bir metin bile değil. Mitolojiyle olan bağlantısı bir isim benzerliği, bir çok satma çabası, bir şımarıklık.. Bu netleştirmeden sonra eleştirilerimize gönül rahatlığıyla devam edebiliriz. Ya da edemeyiz çünkü artık kitabın herhangi bir özelliği kalmadı. İyi yazılmış bir cadı hikayesi sadece. Ya da farklı bir deyişle 2018 yılın en iyi "Fantastik Romanı". Bu metinin mitolojiye giriş kitabı olarak kabul edilmesi ise kaygı verici. Bu yakıcı öfkemin sebebi ise binlerce yıldır gelmekte olan büyük mitlerin ve destanların basitleştirip günümüze çevirme çabasına olan nefretimdir. Zaten çevremiz modernist fantastik kurgularla dolu. Daha farklı, daha eski, daha kadim bir şeyi neden uyarlamaya çalışıyoruz? Neden onu o şekilde kabul edip bunun tadını çıkarmıyoruz??? Şimdi burada bir koca yürekli çıksa ve dese ki "EYY Nisa, ergenliğinde Percy Jackson ve Olimposlular Serisi'nin fanı olarak bu kitaba bu şekilde hakaret etmeye nasıl cüret edebilirsin??!!" Ona hemen şu cevabı yapıştırabilirim. O seri, çocuklara basit mit öğretilerini günümüz maceraları üzerinden aktarıyor. Bunu, yeni karakterler üzerinden modern dünyada yapıyor. 'Ben, Kirke' kitabındaki gibi direkt mitoloji içerisindeki bir karakteri alıp onun hikayesini tamaaaamen değiştirip günmüz kaygılarını ona yüklemiyor. İşte fark burada. Herhangi bir topluluğun miti, o toplumun temelindeki yaşayışları, kültürü, dini, kaygıları, gelenekleri vs yansıtır. Bunların hepsini çıkarıp hikayeyi günümüz perspektifine çektiğinizde sadece basit hikayeler ve isimler kalır. Not 1: Bu kitap günümüze uzanan bir sonla bitseydi tadından yenmezdi. Fikri bile heyecan verici. Çok tanrılı dinlerin terk edilmesi ile Olimpos'un birer birer ölüşüne şahit olsaydı, endüstri sonrası şehirleşen ve kalabalıklaşan toplumun yalnızlaşmasını izleseydi, verimliliğin sembolü olan kadınların önce çöküşüne sonra hakları için tekrar mücadelesine şahit olsaydı, global ve küreselleşmiş ancak kutsalı kaybolmuş dünyada "astrolojinin" bilime rağmen yeniden yükseldiğini görüp intihar etseydi keşke xmxmxm. Sonunda azıcık ciddi kalamadım ama kabataslak böyle yazılsaydı sanırım kitabı başucumdan ayırmazdım. Not 2: İlyada'nın yaşandığı toprakları barındıran ülkede, mitolojiye bu kitapla başlamak, zaten bir elin parmakları kadar kalmış ülkem okurunun değil belli bir tarihi dönem hariç öncesini ve sonrasını inkar eden devletimin ayıbıdır.

justnisa 2 years ago

Çıplak

Mike Leigh

40 Gönderi

Spoiler içeriyor Derin olmaya çalışan bir derecik.. Filmi o kadar beğenmedim ki son yarım saatini geçe geçe izledim artık yeter diye. Nereden başlasam da nefret kussam acaba. Öncelikle başlangıcı beklenti yükseltti. İlk yarım saati yürümeye başlayan film, bir maraton izleyecekmişsin izlenimi veriyor.…devamıDerin olmaya çalışan bir derecik.. Filmi o kadar beğenmedim ki son yarım saatini geçe geçe izledim artık yeter diye. Nereden başlasam da nefret kussam acaba. Öncelikle başlangıcı beklenti yükseltti. İlk yarım saati yürümeye başlayan film, bir maraton izleyecekmişsin izlenimi veriyor. Londra'nın en sıkıcı işini yapan güvenlikçi Brian ile konuşmalardan sonra ise saaadece sürünüyor. Ama ciddi şekilde bütün anlamlı felsefi konuşmaları tak diye kesiyo ve biz sadece bi serseri izliyoruz. Tamam şimdi sokağın felsefesi, yeni insanlar tanıyo, onları yorumluyo falan filan he. Filmdeki Jeremy karakterinden aşşşşırı rahatsız oldum. Tamam, bilerek yapılmış bu açıdan gayet başarılı. Ancak kadınları bu kadar rahat kullanmaları, gördüğümüz bütün kadınların felsefi derinlikten bu kadar yoksun olması, tecavüzcü jeremy'ye bile psikolojik derinlik yükleyip canavar manzarasını yaratırken; kadınların SADECE seks objesi olması içimi kaldırdı. En masum, en tatlı Louise'in ise aslında tam bir anne olması ve zaten anneliğe özenmesi.. ve sevgili filmimizin şükür ki bir tek annemize dokunmaması.. Bu büyük klişeye, berduş ama derinliği olan serseri ana karekterlere bayılırım. Bu yüzden filme çok heyecanlı başlamıştım. Ancak başrol Johnny'miz tam olarak 4 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyor. Yeni öğrendiği ve havalı olduğunu düşündüğü bilgileri satıyor, görmezden gelindiğinde deliye dönüyor ve sinirlendiğinde ne yapacağını bilemeden çevreye saldırıyor. Üstelik sorumluluktan yoksun bir bağımsızlık istiyor. (Yani kendi başına dilediğince yemek yiyecek ancak döktüklerini de başkası temizleyecek.) Ayrıca yolda gördüğü cahil İskoçyalı'ya "lütfen" ve "teşekkür ederim" demeyi öğretecek kadar da küstah. Yani tam anlamıyla bir fail.. Böyle filmleri daha iyi anlamak için izledikten sonra mutlaka araştırırım. Kaçırdığım, farklı yorumladığım bir şey var mı diye. Ancak bu film hakkında tek bir cümle daha okumak istemiyorum. Anlamadığım film, bu olsun. Ben bu filme cahil kalmaya razıyım.

justnisa 2 years ago

Cinnet

Stanley Kubrick

154 Gönderi

Spoiler içeriyor Büyük beklentiler? Tı bu değil. Kötü film? Ay bu hiç olmadı sanki. Mükemmelliyetçilik laneti nasıl? Heh bu tamamdır. Mükemmelliyetçilik laneti.. şiirsel.. Ödevlerini ve sınavlarını Kubrick deliliğiyle kıyaslanabilecek kadar çok takan biri olarak söyleyebilirim ki, bir işe ne kadar çok emek…devamıBüyük beklentiler? Tı bu değil. Kötü film? Ay bu hiç olmadı sanki. Mükemmelliyetçilik laneti nasıl? Heh bu tamamdır. Mükemmelliyetçilik laneti.. şiirsel.. Ödevlerini ve sınavlarını Kubrick deliliğiyle kıyaslanabilecek kadar çok takan biri olarak söyleyebilirim ki, bir işe ne kadar çok emek verirseniz onunla o kadar çok boğulursunuz. Sonunda artık "yeter bitsin!" mantığı da sizi "uyduruvermeye" iter. Bence Kubrick tam olarak bunu yaşadı. Defffalarca kez tekrarlanan sahneler, uzayan kurgu (5 yıl..), tam oturmayan senaryo, hikayenin basit olduğu endişesi, ikonik bir film kaygısı.. Tüm bunlar Kubrick'i güvensizlik ve hataya sürüklemiş. Film çıktıktan sonra gerek süre sıkıntıları gerekse izleyicinin tepkisi nedeniyle 2 sahnenin kesilmesi de tam olarak bunun kanıtı. Senaristlerin son resim hikayesine cevapları ise daha da vahim. Bir tanesi kısaca "Jack bir reenkarneydi, paralel evrenler yarattık." (WTF?) diğeri ise özetle "o kadar karıştırmayın sadece gizem katmak istedik işte, sorgulamayın." demiş. Bütün bunlar bende, filme zılgıt çekip "gitti yiğidim, gitti güzelim film, dağ gibi Kubrick ah sen ne yaptın?" deme isteği yaratıyor. Bak yine gömerek başladık. Otomatik Portakal için de böyle yapmıştım. Ama sonra büyük övmüştüm. Şimdi ise orta halli bi övüp kapatalım. 15 yaşındaki kardeşimin korku oyunları sayesinde öğrendiği ve filmde sıkça kullanıldığını fark ettiği "liminal space" kavramından bahsedelim. Kardeşim bunu şu şekilde tanımladı: Sana tanıdık gelen ancak boş ve ürkütücü olan ortak mekanlar. Hatırladınız dimi? Otoparklar, koridorlar, parklar, asansörler, oteller.. Fark ettiniz mi? Filmdeki geniş plan açıların hepsi bu tanıma birebir uyuyor. Üstelik daha bitmedi. Liminal Space'in psikolojideki anlamı ise bir eşikten geçmek ve yeni bir hayata başlarken yaşanan duraklama ve boşluk durumu. Yeni bir şehre taşınmaları, yeni bir işe başlaması, alkolü yeni bırakması, yeni mekan ve deliliğin eşiğindeki film.. 1980'lerde bu kavram var mıydı ya da sonradan esinlenerek mi türetildi bilmiyorum ama ders niyetine okutulur yani. Özellikle bu tekniğin kullanıldığı ilk 1 saat ✨️Oh Mamma Mia Perfecto.✨️ idi. Çok iyi soundlarla desteklenmişti. Oyunculara bile çok bir iş kalmamıştı aslında, atmosfer zaten yeterli gerilimi sağlıyordu. Yine de büyük baskılarla çalışıp çok iyi performans çıkaran ve harbi deli deli bakan Jack Nicholson'a ve küçük Danny/Tony'ye hakkını verelim. Artık sakız gibi uzayıp bi türlü bitemeyen bu yazımıza da bir son verelim. Not: "Geldi film porofesörü, part time film izleme kültürüyle Kubrick eleştiriyo haspam." derseniz çok haklısınız valla. Ben gidip bi 40 fırın bişiler yiyip ondan sonra geleyim bakalım. Not2: 2022 Cadılar Bayramında bile herkes The Shining'te sadece birkaç kez gösterilen ikizler gibi giyinip geziyorsa yukarıda saydığım onca şeye hiç gerek yok zaten. -ee neden saydın o zaman? -the person you have called can not......

justnisa 2 years ago

Bir Zamanlar Anadolu'da

Nuri Bilge Ceylan

96 Gönderi

Spoiler içeriyor "Bir zamanlar Raf'ta" kendi halinde, izlediği bazı filmleri çok öven bi kız vardı. İşte o kız bu filmi çok beğendi. Bu filmi oturup 1 saat övebilirim oyunculuklardan tut manzaralara, hikayelere kadar bommboş konuşurum karşınızda sıkılırsınız. Ancak "Anadolu insanını yansıttığı" için…devamı