EDWARD NORTON SERİSİ 5 Çok güzel bir film. Çok güvensiz bir adam, cok umutlu bir kız arkadaş, kapı gibi bir baba, çok yakın iki erkek arkadaş, arayış içinde liseli bir ergen, kilolu, nigga havalarında başka bir kanka ve çok sadık…devamıEDWARD NORTON SERİSİ 5
Çok güzel bir film. Çok güvensiz bir adam, cok umutlu bir kız arkadaş, kapı gibi bir baba, çok yakın iki erkek arkadaş, arayış içinde liseli bir ergen, kilolu, nigga havalarında başka bir kanka ve çok sadık bir köpek izledim ben bu filmde. Uyuşturucu satıcısı bir adamın yakalanmasını ve hapse girmeden önce ki bir gününde bu saydığım kişilerle geçirdiği vakti ve kime güvenip kime guvenmemesi gerektiğini anlatan bir film izledim ayrıca. Yakalanmasını yakın çevresindeki herkese yıkıyor ama sonuç bambaşka çıkıyor.
Oyunculuklar üst düzey, harika, bayıldım. Konuyu Bucket List filmine benzettim gibi nedense. Özgün bir konu değildi. Ama oyunculuklar ziyadesiyle kapattı tüm açıkları.
Favori üç sahnem var. Birincisi Edwar Norton 'un meşhur(izledikten sonra meşhur olduğunu gördüm, YouTube'u kasıp kavurmuş) ayna monoloğu, ikincisi yine Edward ile onun en yakın arkadaşı arasındaki kavga, Edward'ın onu fişeklemesi, adamın ağzından öfkeden salyalar akması, sonrasında duyduğu pişmanlık, üçüncüsü ise Edward Norton'un babasıyla arabadaki sahnesi ve babasının uzun tavsiyesi. Bayıldım, harika bir film. İzlemeyen izlesin.
Ve son olarak" Fuck Them All."
menerittBabanın konuşmayı da eklemek istedim arkadaşlar. Okumak isteyeniniz, okusun. Güzel, küçük bir kasaba buluruz. Chicago’da durup bir beyzbol maçı izleriz.…devamıBabanın konuşmayı da eklemek istedim arkadaşlar. Okumak isteyeniniz, okusun.
Güzel, küçük bir kasaba buluruz. Chicago’da durup bir beyzbol maçı izleriz. Wrigley sahasını hep görmek istemiştin. Kaçakları ne zaman bulurlar biliyor musun? Eve döndüklerinde. İnsanlar kaçar, fakat en sonunda geri dönerler. O zaman da yakalanırlar. O yüzden kaçar ve asla dönmezsin. Asla evine dönmezsin. Hiç durmadan sürmeye devam ederiz. Gidebildiğimiz yere kadar gideriz, yolun bizi götürdüğü yere kadar. Philadelphia’nın batısını görmedin hiç. Oralar çok güzeldir, tıpkı farklı bir dünya gibi; Dağlar, bayırlar, inekler, çiftlikler ve beyaz kiliseler. Her erkek, kadın ya da çocuk, ölmeden önce mutlaka çölü görmeli. Kilometrelerce boşluk. Kum, kaya, kaktüs ve mavi gökten başka hiçbir şey yoktur. Bir tek kişi bile göremezsin. Siren, arabalar ya da korna çalan birini göremezsin. Orada sessizliği bulursun. Huzuru… Tanrıyı bulursun çölde.
Batıya doğru gideriz. Güzel, küçük bir kasaba buluncaya kadar devam ederiz. Bu çöl kasabalarının nasıl kurulduğunu biliyor musun? İnsanlar bir yerlerden uzaklaşmak istiyorlardı. Çöl yeni bir başlangıç içindir. Bir bar bulup birer içki içeriz. İki yıldır içmiyorum ama seninle birer kadeh içeceğim. Oğlumla son bir viski. Acele etmeyelim, arpanın tadına varalım. Sonra ben dönerim. Tanrının krallığına inanıyorum. Sen ve annenle gene bir araya geleceğiz. Ama başka bir hayatta.
İş bulursun bir yerde. Para ödeyen bir iş, soru sormayan bir patron. Kendine yeni bir hayat kurar ve asla geri dönmezsin. Monty, sen insanlara kendini sevdiriyorsun. Bu, Tanrıdan sana bir armağan. Nereye gidersen git arkadaş edinebilirsin. Çok çalışacaksın. Gittiğin yerde fazla sivrilmeyip, kendine yeni bir ev bulacaksın. Sen New York’lusun. Bunu asla değiştiremezsin. Şehir iliklerine işlemiş. Hayatını batıda sürdürsen de sen New York’lusun. Evet. Arkadaşlarını ve köpeğini özleyeceksin. Ama sen güçlüsün. Annen gibi metanetlisin. Doğru insanlar bulup, kendine yeni bir kimlik edinirsin. Önceki hayatını unut. Geri dönemezsin. Telefon edemez, mektup yazamazsın. Kendine yepyeni bir hayat kurup onu yaşamalısın. Yaşaman gereken hayatı. Çok tehlikeli olsa da, belki sonra, birkaç yıl sonra Naturella’ya haber gönderebilirsin. Onunla yeni bir aile kurarsın. Çocukların olur. Onlara güzel bir hayat sun Monty. Bir oğlun olsun, belki adını James koyarsın. Belki bir gün, ben ölüp annene kavuştuktan yıllar sonra aileni toplar ve onlara her şeyi anlatırsın. Kim olduğunu ve nereden geldiğini. Bütün hikayeyi anlatırsın. Ve onlara, yaşadıkları için ne kadar şanslı olduklarını söylersin.