Öyle bir uyumuşum ki sabah olmuş, bitmiş. Sabah bana darılmış. Sabah bir daha beni görmek istemediğini geceye iletmiş. Sabah kafayı sıyırmış. Sabah ağlamış, göz yaşlarını akıtmış, yeryüzünü sel yapmış. (Hangi yüzle sabahı ağlatıyorsunuz. Sonra seller, ölümler, afetler oluyor.)