Nedendir bilmem geçenlerde bi aklıma düştü tekrar izledim 15 sene sonra. Ergenliğmde aileden gelen bi italyan sineması merakım vardı, Bertolucci adeta içimizden biri, ailemizin bir üyesi, kirvenin bir altı amcanın bir üstü bir zattı benim için. Bu filminin beni aşabileceğini…devamıNedendir bilmem geçenlerde bi aklıma düştü tekrar izledim 15 sene sonra.
Ergenliğmde aileden gelen bi italyan sineması merakım vardı, Bertolucci adeta içimizden biri, ailemizin bir üyesi, kirvenin bir altı amcanın bir üstü bir zattı benim için. Bu filminin beni aşabileceğini düşünsemde bi gün okuldan geldim ve bağladım hdmi kablosunu oturdum karşısına. 5 saat oturdum önüne.
Şimdi öyle kuru kuru insan karşısında o süreyi görünce bi korkabilir. Şahsen öyle düşündüğüm kadar zorlanmadan izledim. Ustam Bert bu işlerin cambazıdır hiç bir şey yapamasanız sinematografiydi şuydu buydu izletiyor kendini. Gelelim bu nasıl dert ki 5+ saat sürüyor?
Hem kısa tutmak adına hem de 5 saat mevzuyu anlatamayacağım için hızlı gideceğiz. Ustam padrone ve paesanoların merkezinden 1900lerin başından Mussolini’ye kadar İtalya’yı ele alır. Adeta nakış gibidir geçişler, detaylar adamı boğmaz, kaliteli zeytinyağı gibi akar gider boğazınızdan. Hikaye paesano Olmo D’alco ile padrone Alfredo Berlingieri’nin Verdi’nin ölüm yıldönümünde doğmalarıyla başlar. Orada da millet bahçeleri olacak ki bu çocuklar kâh bayırlarda yuvarlanır kâh kekini yer amma eninde sonunda civanmert akdeniz delikanlısı olmo köylüdür, alfredo burjuva zaman geçtikçe bu paleler hayattaki rollerinin üzerine çökmesiyle “aman aman nereye geldik” diyorlar. Savaşa giden Olmo, çürük raporu alan Alfredo derken iyice hayatı başka başka yaşayan bu gencolar bir de aynı hanım efendiye tutulunca, ufak ufak bir “İtalya” hayat hikayesi izlerken bir yandan da çeşitli hikaye arkları arkadan devam ediyor. Göndermeleri, sahneleri ve babalar gibi oyuncu kadrosuyla Novecento kültler arasında yerini alıyor.
Film kesinlikle herkes için falan değil, rahatsız edici sahnelerinden tut, uzun süresine kadar genel izleyici kitlesine hitap etmez. Olan olaylar hakkında bilgi sahibi olup izleyince başka, Bernardo anlat baboli deyip izleyince başka bir film. Müthiş, hayatın anlamını içinde barındıran, kafaları duvarlara vurduran bir film mi? Değil. Olmak zorunda mı? Hayır. Ben yavaş yavaş, yaya yaya, bir onun gözünden bir bunun gözünden, anlatımını sevdim yeri geldi manzaraları izledim yeri geldi oyuncuları…
(Özellikle Olmo’nun dedesi abinin şuan adını hatırlamasamda greve girip ağacın altında otururken konuşması hele de ses tonu hiç aklımdan gitmez)
Ben biraz gençmişim izlerken ama basit olduğu için 5 saat olduğundan çok bişey kaçırmamışım.
Sinema topluluklarında ne kadar forsu vardır, kimi ne kadar etkiler, size platinyum fular kazandırır mı bilemem. 68-78 kuşağı solcu dayıları(bundan haberdar olacak kadar yüksek levelli olanları) etkilersiniz. Onlarlada naparsınız hiç bi fikrim yok. O yüzden şekil yapmak için izlemeyi düşünen varda kendine yazık etmesin.
Olmooo köylüsün sen köylü kal…