Filmi izlerken ufak kopmalar dışında nerdeyse hiç sıkılmadım.Ancak ayrıntılara da çok fazla odaklanamadım.Onun yerine filmin hikayesinden kendimce anlamlar çıkarmaya çalıştım.Arkadaşımla izlediğim için de bize din ve tanrı konusunda güzel tartışma alanları sundu.DC evrenindeki bir çizgi roman karakterini anlatmasına rağmen çok…devamıFilmi izlerken ufak kopmalar dışında nerdeyse hiç sıkılmadım.Ancak ayrıntılara da çok fazla odaklanamadım.Onun yerine filmin hikayesinden kendimce anlamlar çıkarmaya çalıştım.Arkadaşımla izlediğim için de bize din ve tanrı konusunda güzel tartışma alanları sundu.DC evrenindeki bir çizgi roman karakterini anlatmasına rağmen çok derin konulara da girilmiş olması filmi daha ilgi çekici yaptı benim gözümde.
Birde filmin korku filmi vari bir ilerleyişi var.Sanki sadece özel güçleri olan bir kahramanın değil bir kilise rahibinin hikayesini izler gibi hissettiğim anar oldu.Tabi bu tamamen işlenen konuyla alakalı.Yoksa John Constantine abimizin bakış açısı bir rahipten çok farklı.
Keanu Reeves'in başrol olmasıda filmin puanını ayrıca yükseltiyor.Sizlere de zaman ayırmanızı tavsiye ederim.
[SPOİLER]
Yukarıda filmin bana farklı bir bakış açısı kazandırdığını söylemiştim.Bundan biraz bahsetmek istiyorum:Bunca zamandır Meleklerin ve iblis gibi varlıkların hep insanın yaratılmasıyla anlam kazandığı gibi bir fikir vardı kafamda.Var olan din anlayışına baktığımda böyle bir çıkarım yapıyordum.
Ancak filmde meleklerin anlatıldığı gibi iradesiz olmayabileceği,Tanrı'nın ise sırf iyiyi isteyecek kadar masum olmayabileceği vurgulanıyor.Belki meleklerinde kendi çıkarları vardır ve bunlar için bazen Tanrı'nın emrinden çıkıyorlardır.Hatta Lucifer'ın oğluna yardım edebilecek kadar bağımsız bir düşünce yapıları olabiliyordur.Tanrı'da mutlak iyi olmak yerine olayları izleyip ara sıra müdahale eden bir dengeleyici konumundadır.Yani insanlar,melekler ve iblis ayrı fraksiyonlar oluşturmuş ve bir mücadeleye girişmiş olabilir.Böyle bir durumda taraflar arasında iş birliği yapılması da mümkündür.
Ayrıca filmde Constantine Tanrı'yı karınca çiftliği olan bir çocuğa benzetiyor.Bunu ileri götürebilmek mümkün.Çünkü bu varsayım Tanrı'nın kusursuz olmadığını yada basitçe iyi olmadığını gösterir.Kusursuz değildir çünkü bir yaratma gücü vardır ancak yarattığı varlıkların nasıl bir yoldan gideceğini bilmiyordur ve bunu gözlemlemek istiyordur.Ya da insanları bir hengamenin ortasına atmıştır.Bizzat bu kaosu izlemek istiyor ve bundan zevk alıyordur.
Ya da halihazırda yaratmış olduğu varlıklardan memnun değildir.Buna karşılık kendinden bir parça taşıyan insan ırkını yaratmış ve onları temsilcisi olarak görmüştür.Bu yüzden diğerlerinin insanın önünde eğilmesini istemiştir.Bazı melekler bunu istemeyerek de olsa kabul etmiş ancak İblis isyan etmiştir.Bu durumda insanların kendine inanmaması onu çok öfkelendirebilir.Bu da Tanrı'nın kesin bir inanç isteme sebebini bir nebze olsun açıklar.
Son teorim ise aslında şu anki yaratılışın Tanrı'nın asıl hedefi olmadığı,tüm bu varlıkların aynı bir kimyasal tepkimede olduğu gibi bir ara ürün olması ihtimalidir.Bu da varoluşun çoğu kusurunu açıklar zira amaçlanan ürün zaten biz değilizdir.Şu an yaşadıklarımız ve yaptıklarımız tepkimenin birer parçası olabilir.
Tabi bunların hepsi teori ve bunları üretmenin de ne kadar manası olduğu muamma.Çünkü çok az bilgiyle çok büyük bir karmaşayı çözmeye çalışıyoruz.Sonucu ise bitmeyen bir kafa karışıklığı ve düşünmekten ağrıyan bir kafa.