Martin Scorsese sinemanın baba adamlarından birisi. Zaten bu film de sinemanın baba denilenecek filmlerinden. Di Caprio’nun oyunculuğunu en beğendim filmi. Kısaca açıklamak gerekirse filmde kullanılan ‘Kuleshov Tekniği’ çok ince bir detayla belirtilmiş. Filmin tüm hikayesinin özünü tanıtan bir mucize. Ben…devamıMartin Scorsese sinemanın baba adamlarından birisi. Zaten bu film de sinemanın baba denilenecek filmlerinden. Di Caprio’nun oyunculuğunu en beğendim filmi. Kısaca açıklamak gerekirse filmde kullanılan ‘Kuleshov Tekniği’ çok ince bir detayla belirtilmiş. Filmin tüm hikayesinin özünü tanıtan bir mucize. Ben sinemada küçük detayların bu kadar güzel kullanılmasına hayran kalıyorum. Tabii bu detayı herkes fark eder mi bilmiyorum. Detayın ne olduğunu filmi izleyen birisiyle konuşmak daha hoş olabilir. Ayrıca sinemada merak unsurunu da destekleyici bir öz. Konu ve işleyiş hakkında düşüncelerimi açıkça söylemek gerekirse şöyle ifade etmek isterim; muazzam. Böyle filmleri yazmak hiç ama hiç kolay bir iş değil. Çok okumak, çok araştırmak ve bu uğraşlar sonucu elde edilen bilgilere hakim olup yaratıcılığın işin içine girmesiyle böyle bir film yazmak üstün yetenek ister. Bu konuda fazlasıyla izlediğiniz filmin sizi tatmin etmesi çok olağan. Sinema psikolojidir. Tabii bu benim görüşüm. Bu filmde de psikolojinin teknik açıdan yansıtılması beni çok fazla filmin içine çekti. Üstad filmi harika çekmiş. Açılar, renk, ses, oyunculuk, her şey yerli yerinde ve birbiriyle bağlantılı. İzlediğim en iyi filmlerden biridir. Özellikle filmin sonu insanı şunu düşünmeye itiyor; “Ben az önce bir film seyrettim. Görsel imgeler benden geçti. Ama filmin ana fikri bende hala yaşıyor.” Her film insana eleştirel anlamda bir şeyler katar. Bu film ise benden bir şeyler götürdü. Görüntü bitti fakat düşünce yaşıyor. Bu hissiyatı insanların içinde yaşatmak çok zor bir iş. Gerçekten çok çok zor bir iş. Filmin anlamsal tarafı, insanları düşünmeye ve sorgulamaya itiyorsa o film benim için bir baş yapıt. Bu şekilde aklımda olan birkaç film daha var. Onları da paylaşacağım. Oyunculuk olarak irdelemek gerekirse. Oyuncu kadrosu ve oyuncuların performansı, bize kendilerinin yaşattığı karakteri bizlere de yaşattırabilmeleri... Bazen yorum yapmakta zorlanıyorsun. Çünkü bazı şeyler kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzel oluyor. Bence bu bir insanın başka bir insanı etkilemesinin en üst düzey noktası. O yüzden sinemanın güzelliği -bu noktadan sonra sanatın demek daha doğru olur- burada başlıyor. Umarım böyle filmleri daha fazla görmeyiz. Çünkü bazı şeyler çok güzel olur, zamanla bu güzellik o şeyle kalır. Bir zamandan sonra o güzellik, o şey olur. Taklidini yapıp tekrarlamaktansa ben bu güzelliğin böyle kalmasından yanayım. Biraz uzun yazdım. Bunun nedeni aslında genel sinema eleştirisi yapmak istememdi. Bu filmi izleyecekseniz tek söyleyeceğim; izlemeyin, filmi düşünün. Düşünmek, izlemekten çok daha farklı emin olabilirsiniz.