Raf Yorumu: Zeynep (@zeynepztr)

📺 : Umudunu Kaybetme ⏰️ : 13+ ⛔️ : 1 Saat 57 Dakika 📜 : Aksiyon , Biyografi , Dram ------------------------------------------------------------ 📢 : Konusundan biraz bahsetmek gerekirse film ; Chris Gardner (Will Smith)’ın ailesini bir arada tutmak için çabalamasına rağmen…devamı📺 : Umudunu Kaybetme ⏰️ : 13+ ⛔️ : 1 Saat 57 Dakika 📜 : Aksiyon , Biyografi , Dram ------------------------------------------------------------ 📢 : Konusundan biraz bahsetmek gerekirse film ; Chris Gardner (Will Smith)’ın ailesini bir arada tutmak için çabalamasına rağmen oğlu Christopher’ın (Jaden Smith) annesinin maddi zorluklardan dolayı evi terk etmesini ve Chris’in bekar bir baba olarak iş arayışını ve evlerinden çıkartılıp geceyi tekinsiz yerlerde geçirmelerini konu alıyor. ------------------------------------------------------------ 🎠 15 Günde 15 Film Serisi 🎠 14. Film - 10.02.2024 “Bir daha kimsenin sana bir şey yapamayacağını söylemesine izin verme , benim bile. Bir hayalin varsa onun peşini bırakmamalısın. Birisi bir şeyi yapamıyorsa senin de yapamayacağını söylemek istiyordur. Bir şeyi istiyorsan peşini bırakma , o kadar.” Will Smith’i gördüğüm gibi direkt listeye eklediğim ve şimdiye kadar her yerde görmeme rağmen neden izlemediğimi sorguladığım bir filmle karşınızdayım. Gerçek bir hikayeden uyarlama olan The Pursuit Of Happyness yani Mutluluk Arayışı (Türkiye’deki ismiyle Umudunu Kaybetme) tam anlamıyla hayallerimizin gerçekleşemeyeceğini düşündüğümüz , yeniliklere sahip olmak isterken var olanı da kaybedip hayata yetişmek için sürekli bir şeyleri kovaladığımız bir döneme ilaç gibi geliyor. Tam her şey bitti dediğimiz anda yeni bir ışığı gösteriyor ve rol oradan devam ediyor. Chris’in sürekli koşturması ve kolaya kaçmak istediğinde başarısız olması aslında başarının oturduğumuz yerden gelmeyeceğini ve daimi çaba gerektirdiğini temsil ediyor. Tahminimce hiç evsiz kalmamışızdır fakat Will Smith , Chris karakterini olduğu yerden kaldırıp hayatımızın orta yerine bırakıyor ve iş - yuva - ev döngüsü arasında koşuşturup otobüs kovalayan bizler oluyoruz. Birçok başarısızlığın ardından ufak bir başarı elde etmenin umuduyla bile borçlar içinde yüzmesine ve beş parasız kalmasına rağmen geleceğinde daha iyisine sahip olabilmesine umut olsun diye stajyerliğe başlıyor. Eşi bir sahnede bulunduğu konumdan stajyerliğe düşüşünü vurgulayarak aslında bizlere de düşündürüyor ve “neden olmasın ?” sorusuna cevap ararken buluyoruz kendimizi. Jay Twistle (Brian Howe) çok güven veren biri gibi hissettirdi bana film boyunca. Herkesten kötülük bekledim fakat sanki kendi aile dostum olmuşçasına Jay’e güvenip kefil oldum. Haklı veya haksız çıktığımı burada belirtmeyeyim fakat önyargı olumlu da olsa olumsuz da olsa kurtulmam gerektiğini düşünmeye karar verdirdi. <<<<< Spoiler İçeren Kısım >>>>> Christopher’ın “sen iyi bir babasın.” dediği sahnede gözlerim doldu. Çünkü Chris istasyon tuvaletinde düştükleri durum için , o an ise oğlunun yaşadıkları zorlukların farkında olduğunu anladı. İşe alındığı kısımda gerçekten ağlamamak için dudaklarını bükmesi , zor durması ve koşup oğluna sarılıp ağlaması… Will Smith sen muhteşem bir detaysın. ------------------------------------------------------------ Filmi 2-3 yerinde gözyaşlarıyla ve empati duygusunu içime işleyerek izledim. Merak ettiren ve sürekli tahminler yürütmeye sebep olan bir filmdi. Gerçekten çok beğendim. Biyografi olduğu için sonu ters köşe değildi ama pat diye tahmin de edilemiyordu. Benim puanım 9/10 , en kısa zamanda boşluk oluşturarak bu filmi izlemenizi tavsiye ediyor ve iyi geceler diliyorum. Her ne olursa olsun Umudunuzu Kaybetmeyin ! 💛✨