Kırklı yaşlarının ortalarında, hayattan bezmiş, köle gibi çalışan Sasaki, neşeli gülüşü ve gül yüzüyle kendisini, çalıştığı marketin müdavimi hâline getiren Yamada'ya hayranlık duyan bir dayıdır. Neredeyse her iş çıkışında, eften püften bir sebeple de olsa markete uğrayıp Yamada'yı görerek günün…devamıKırklı yaşlarının ortalarında, hayattan bezmiş, köle gibi çalışan Sasaki, neşeli gülüşü ve gül yüzüyle kendisini, çalıştığı marketin müdavimi hâline getiren Yamada'ya hayranlık duyan bir dayıdır. Neredeyse her iş çıkışında, eften püften bir sebeple de olsa markete uğrayıp Yamada'yı görerek günün bütün yorgunluğunu ve stresini atarak hayatına devam ederken bir gün, markete gittiğinde Yamada'nın çoktan işini bitirip çıktığını öğrenir ve sigara içmek için yer bakınırken marketin arka tarafından piercing'li, choker'lı, asi bir bad girl el ederek Sasaki'yi sigaraya davet eder. Bu davete icabetle "Tayama" ve Sasaki'nin sigara "randevu"ları başlar. Normal hayatında, marketteki hâlinden bayağı farklı olan Yamada, şaka amaçlı kendini farklı biriymiş gibi tanıtırken Sasaki'nin, bunu anlayamayacağını tahmin edemez tabii ve gerçekten tanışacakları günü bir umut (zaman geçtikçe biraz da korkuyla) beklemeye koyulur...
Kırklı yaşlarının ortalarında bir adamla yirmili yaşlarının ortalarında bir kadının, bir sigarayla başlayan ilişkilerini, yavaş yavaş birbirlerinin hayatlarının önemli bir parçası hâline gelmelerini, farkında olmadan birbirlerinin ruhlarına dokunmalarını olaysız ve sakin bir şekilde okuyoruz. Bu olaysızlık, şahsen benim çok hoşuma gitti. Yersiz dramalarla konunun alakasız yerlere gitmesi, toksik karakterlerle ana ilişkiye gölge düşmesi gibi durumlar, okurken çok itiyor beni. Bu açıdan sevdim mangayı.
Hikayede diyaloglar ön planda ama öyle bi' insanın içine işleyen, okuyunca "abi, adam yazmış ya" diyebileceğimiz bir derinlik, vurucu cümleler yok maalesef. O yüzden okurken başlarda, henüz tanışmış iki insanın günlük muhabbetlerini okuduğum için, boşuna okuyormuşum gibi hissettim zaman zaman. İlk başta sayfa sayısı az olduğu ve çabuk okunduğu için çabuk ilerledim ama başlarda okumayı bıraksaydım hiç merak etmeden ve birkaç güne de komple varlığını unutarak devam ederdim hayatıma büyük ihtimalle. Ama son bölümlere doğru romantizmin biraz daha hissedilmeye başlanması, karakterlerin, henüz farkında olmasalar da içten içe birbirlerini daha fazla tanıyıp birbirleriyle daha fazla zaman geçirmek istemeleri, Yamada'nın, Sasaki'yi ciddi anlamda kendinden bile kıskanması (sen Hakkı Bulut musun be güzelim?)... "yo, bro, who got you smiling like that, like-" modunda, bir çırpıda okumama sebep oldu. Keşke romantizmin köpeği olmasaydım bu kadar... ama yine de MAL puanı bana yersiz yüksek geldi.
Aaa bi' dakka, şimdi romantizm olur da arada normal bir yaş farkı olur mu?? Japonlar öyle şeyler yaparlar mı hiç? Aradaki YİRMİ yaş yaş farkı, beni hikayeden itiyor aklıma geldikçe. Ulan Allahsız, bari 7 yaş fark olsaydı, yirmi nedir? Bir de mangaka, Sasaki'yi 45 yaşa göre daha yaşlı göstermiş sanki, bundan mütevellit benim yaş algısı iyice karıştı. Hadi ≈25'lik çıtırı her gün olmasa da bazen ayna karşısında görüyorum da (😉😋), 45 yaşında adam nasıl olur, bu kadar yaşlı durur mu falan diye kafada oturtamadığım için Google'da gizli sekmeden "45 yaşında adam" diye aratmak zorunda bile kaldım. ("And this, kids, is how i met your father..." diye devam ediyomuş benim yorum. İlahi ben.) Ardından, 45 yaşındaki bir adamın, ne kadar genç olursa olsun, 25 yaşındaki birinin düşünce yapısına, enerjisine, zevklerine vs. uyum sağlayamayacağı geldi aklıma. Misal, adam kapaklı telefon kullanan bir tip (ki bu devirde 45 yaşındaki biri için çok abartılı bi' teknolojiden geri kalmışlık bu bence), kız öğretiyor adama akıllı telefon kullanmayı. Adam telefonu alır almaz yazı boyutunu büyütmeyi düşündü gözler yakını görmediği için. :( ha, ben yine romantik sahnelerde yaş farkını unutup veya göz ardı edip, rızası olan iki yetişkin birey diye düşünerek yakıştırmaya devam edeceğim gibi duruyor... çünkü ✨tutarsızlık✨ Yamada ne tür issue'ların var, bilmiyorum ama umarım bunları aşıp yaşı yaşına, huyu huyuna biriyle birlikte olursun. 🙏🏼 bu arada Sasaki, genç kız kovalayan, sapık ve ürkütücü bir tip değil, bunu da bir dipnot olarak eklemek istedim. Tayama'yla ilişkisinde aklına romantik bir ilişki olasılığı gelmiyor bile ve Yamada'ya da sanki bir ünlüymüş gibi, o tarz bir hayranlık duyuyor. Gayet efendi, saygılı, beyefendi biri. Niyeyse hakkında kötü düşünülsün istemedim. :(
Velhasıl-ı kelam, ben, andropoza göz kırpan amca karakterlerinde kendimi görmekten çok yoruldum artık ya.