sohbet dizisi günçeleri: şarj ve enercii, kelimenin ham anlamıyla çok kötü bölüm olmuş.* "z" harfi "r" harfine ve "j" harfine oldukça yakındır. bkz. ( ر, ز, ژ ), yine bkz. (göz, kör, gözükmek, görünmek) . . biraz acılanmış ketçaplı döner…devamısohbet dizisi günçeleri: şarj ve enercii, kelimenin ham anlamıyla
çok kötü bölüm olmuş.*
"z" harfi "r" harfine ve "j" harfine oldukça yakındır. bkz. ( ر, ز, ژ ), yine bkz. (göz, kör, gözükmek, görünmek)
.
.
biraz acılanmış ketçaplı döner
yirmi bir ramazan bin dört yüz kırk beş
bir numara, duatepe, istanbul
mont*: şimdi tekrar bakınca "çok kötü bölüm olmuş." şeklinde söylemem saçma gelmiş olabilir, bölümde söylenen şakalar da, kurulan mantıklar da…devamı*:
şimdi tekrar bakınca "çok kötü bölüm olmuş." şeklinde söylemem saçma gelmiş olabilir, bölümde söylenen şakalar da, kurulan mantıklar da fikrimce abes ve hoş değil gibi geldi. ali ihsan varol'u ve sohbet dizisini seviyorum ama bölüm hoşuma gitmedi, bunu da belirtmek istedim, diğer şekilde kabalık olur gibi geldi.
eiivitsi"Eski Türkçenin bir aşamasında kelime sonundaki /r/, belli şartlarda /z/ sesine dönüşmüş. Görmek fiilinin isim hali bu yüzden *gör değil…devamı"Eski Türkçenin bir aşamasında kelime sonundaki /r/, belli şartlarda /z/ sesine dönüşmüş. Görmek fiilinin isim hali bu yüzden *gör değil göz. Kuduran kimse aynı nedenle kuduz, semiren de semiz. Bugün ölmüş olan yaldramak fiilinden iki heceli yaldız ama üç heceli yıldırım türemiş. Sarı rengin Eski Türkçede asıl adı saz, sarığ da bunun türevi, ilki bugün sadece saz benizli deyiminde yaşıyor. Esasen “eklem” anlamına gelen diz sözcüğüne küçültme eki getirince sonuç *dizek değil dirsek oluyor."
Olumlu geniş zaman ekinin -r, olumsuzun -mez/-maz olması da buna bir örnek imiş. Bunu okurken eski alfabedeki bu harflerin birbirlerine benzerliğini düşünmemiştim hiç. Arap alfabesini kullanmadan önce yaşanan bir değişim sanırım bu /z/-/r/ ses değişimi, bu yüzden çok ilginç geldi bana şu an.