Aslında söyleyecek hiç bir şey yok. Sonuna kadar izlendiğinde neyin ne olduğunu açık ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor zaten. Fakat izlemek isteyenler için yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak isterim. Bence bir polisiye dizisi değil. Bolca polisiye tarzı ögeler içerse de aşk…devamıAslında söyleyecek hiç bir şey yok.
Sonuna kadar izlendiğinde neyin ne olduğunu açık ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor zaten.
Fakat izlemek isteyenler için yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak isterim.
Bence bir polisiye dizisi değil. Bolca polisiye tarzı ögeler içerse de aşk hikayesi, romantizm ve duyguları hedef alıyor.
Sanatı hedef alıyor
Estetiği
Tabiki bol bol da psikoloji
Aşkın insana neler yaptırabileceğini, ne kadar arada bıraktığını, neleri yaşayabileceklerini, neler yaşattıklarını, verilen hediyelerin, flörtleşmelerin, kavgaların, coşkunun merhametten ne kadar yoksun olduğunu ne kadar korkunç boyutlara ulaşabileceğini bunu inanılmaz bir estetik katarak karşınıza sunuyor.
Aşk estetik bir olgudur
Aşk birbirini yemektir
Herkesin tadına baksan da en çok onu istemektir
Onun diğerlerinden bir farkı olmadığına kendini ikna etmeye çalışsan da belki de bilsen de arzularının tam tersini söylemesidir aşk.
Aşk merhametini öldürür
Aşk seni dönüştürür
İki uç noktayı birbirine bağlar ve kenetler
Aşk Will ve Hannibaldır
Birbirlerine hayranlardır. Hayranlık açlığa dönüşür.
Birbirlerinden korkarlar, yaralarlar, incitmekten çekinmezker, hediyeler verirler, flörtleşirler ama sonunda aşklarıyla öyle bir kavrulurlar ki...
Öyle kavrulurlar ki düşünemezler birbirlerinden başkasını.
Hayatta kalma dürtüsüyle bir olur aşkları.
Ve bir yerden sonra o kadar sınırı aşar ki aşkları için ölürler.
Bulan için aşk kandır, kalbin yeni suyudur.
Aşk onsuz yaşayamamak, onunla ölmektir.
Aşk kanın bileklerinden taşarken damarlarında, onunla yaşamaktır.
Bence bu sıradan bir aşk hikayesidir.
Aklınıza gelen çoğu filmde gösterilen aşk hikayeleri gibi değil kastım. cinsellikle öpüşmeyle dokunmayla hiç bir alakası yok.
Diğer aşk hikayeleri gibi gerçeklerden kaçmıyor.
Gerçekleri masaya yatırıp en ince detayına psikolojisine ve görünüşüne göre inceliyor.
Görüntülenen öldürülen yapılanlar abartı değil aşkın hissettirdiği budur. Belki de daha fazlası...
Aşkı ararken insan başka insanlarda kapanmayacak yaralar bırakır. Onları öldürür.
Aşkı bulduktan sonra ise sevgilisine bir hediye, armağan için öldürmeye başlar.
Kalbini vermekten korkar bunun sonucunda da kalbini başkalarının bedenlerini tasfir ederek ona sunar belki de bu şekilde flörtleşir.
Anlaşılmayı umar. Anlaşıldığını hissettiğinde, karşılıklı olduğunu gördüğünde heyecanlanır.
Anlaşıldıklarını görmek kendini içini anlayan birini görmek heyecanlandırır insanı.
Hannibal'ın hissettiği gibi...
Ölüme giderler
Korkarlar
ama giderler
Beraber son şarplarını içerler
Beraber öldürürler
Beraber ölürler
ama aşk için yaparlar
birbirleri için değil
Aşk için ölürler
Diziye yeni tanıştığım birinin bana bu dizinden bahsetmesiyle izlemeye karar verdim. Diziyi bitirmem 2 yıl sürdü. Evet bu kadar övdüm ve 2 koca yılda bitirdim. Ama her bölümde her sahnede her cümlede her kelimede her bakışta bir yerden etkiledi beni. Sindirmem uzun sürdü. Gerçi hala sindirmiş olduğumu düşünmüyorum...
Her neyse diziyi ilk izlediğimde aradığım aşk tanımını bulduğumu hissettim. Ayrıca uzun süre hayatıma dokunacak biriyle tanıştığımı da hissettim. Hislerim beni yanıltmadı... O yüzden bu dizinin yeri bende çok farklı. Objektif bir yorum yapmakta zorlanıyorum.
Gerçek sağlam bir eserden başka bir şey söyleyemeyeceğim dizi için.