Öncelikle bu belgeseli anlayarak izleyebilmek için hem eski ahit ve yeni ahit, hem de Kur’an-ı Kerim’den bazı yerlere hakim olmak gerekiyor. Eğer izlemeyi düşünen varsa lütfen bunu göz önünde bulundurun çünkü olan olaylar karşısında her zaman niçin olduğu açıklanmıyor, hatta…devamıÖncelikle bu belgeseli anlayarak izleyebilmek için hem eski ahit ve yeni ahit, hem de Kur’an-ı Kerim’den bazı yerlere hakim olmak gerekiyor. Eğer izlemeyi düşünen varsa lütfen bunu göz önünde bulundurun çünkü olan olaylar karşısında her zaman niçin olduğu açıklanmıyor, hatta bir çok açık kapı bırakılıyor. Çünkü yaratanın işlerine akıl sır ermez. Öyle değil mi? (!) Neyse efenim, belgeselimize geçelim. Öncelikle bu belgeselin tarafsız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim çünkü oradaki anlatıcı din alimleri pek fazla "bak bu böyle doğru" kafasında değiller. Daha çok "bizim dinimizde böyle, onların dininde şöyle" tarzında karşılaştırmalı bir anlatımla fikirlerini söylüyorlar.
Dönem olarak Hz Musa'dan başlayan belgeselimiz hem geçmiş, hem gelecek, hem de şimdiki zamanı anlatan ve değişen bir olay yapısına sahip. Bir bakmışsınız öyle olmuşken bir kaç saniye sonra bambaşka bir yere doğru evriliyor olaylar ve bazen neler olduğu zor anlaşılabiliyor kutsal metinlere hakim olsanız bile. Açıkcası kutsal dinleri ele alarak farklılıklarından çok aynı noktalarına parmak basıyor bu yapım. Hepsinde kutsal bir amaç, aynı kanunlar, aynı cezalar ve insanların bu düzeni mahvettiği, geri dönülemez yollara sürüklendiği ama her defasında yaratan tarafından yol gösterildiği anlatılmakta. Elbette ki görebilene. Ben daha çok karşılaştırmalı ve derinsel bir belgesel bekliyordum ama umduğumu pek bulamadım. Evrensel din kanunları ve bunun insanlık için anlamını, gösterdiği yolu bence insanlar kendileri de bulabilir. Bu tarz yapımların daha çok karşılaştırmalı ve bir birbirleri ile kavga hallerini görmek istiyordum çünkü milyon yıldır süre gelen bu tartışma hiçbir zaman son bulmayacak. En azından insanların izleyip kutsal dinleri terazilerinde tarttırmasını isterdim belgeselin ama o noktadan bir hayli uzaktı. Yine de bu belgesel yazılan temel kutsal metinleri olduğu gibi anlatmakta olduğundan tarafsız tarafını sevdim. İzlediğinizde aslında gerçekten de bu dinlerin neden olduğunu, olmazsa neler olabileceğini, olursada insanlığın nereye kadar sürdürebileceği bakış açısını size verebilir. Ya da daha doğru bir ifadeyle, sizin mi yaratana, yaratanın mı bize ihtiyacı var cevabını düşündürebilir. Çünkü bende (eskiden) dahil olmak üzere bir çok insan dönem şartlarından bi haber okumakta, algılamakta, dönem şartları denildiğinde de evrenselliğe atıfta bulunmakta ama Tevrat'ı da okusanız temel felsefe aynı, İncil'i de okusanız aynı. İnsanlık olarak bırakın Kur’an-ı Kerim’i, değiştirildi denilen eski ahitten bile kilometrelerce uzaktayız ama hepimiz inançlıyız. Aslında hem ülkemizin, hem de dünyanın yarısından fazlası yaratandan bir hayli uzak. Kim bilir, belki de böyle olması gerekiyordur...