Sanırım hayatım boyunca izlemiş olduğum filmlerin arasında çok net bir biçimde söyleyebilirim ki, en iyisi budur. O kadar muazzam bir filmdi ki, bittiğinde kendime gelemedim, duygularımı ise hala tam olarak ifade edemiyorum. Bu film, beklentimin çok daha üstüne çıkarak beni…devamıSanırım hayatım boyunca izlemiş olduğum filmlerin arasında çok net bir biçimde söyleyebilirim ki, en iyisi budur. O kadar muazzam bir filmdi ki, bittiğinde kendime gelemedim, duygularımı ise hala tam olarak ifade edemiyorum. Bu film, beklentimin çok daha üstüne çıkarak beni şaşırtmayı başardı. Çoğu sahnede (özellikle son kısımda) yüreğim parçalandı, yutkunamadım. Bittiğinde ise çok samimi söylüyorum, içimden bir parça kopmuş gibi göz yaşı döktüm. Gözümden akan yaşlar, bu filme az bile kalır. Gerçekten anlatması güç ama film hiç beklemediğim kadar dokundu bana. Tanrı'nın uzattığı el ile beraber cehennemi gören bir adamın çaresiz gözyaşları gibiydi sanki akan bu yaşlar. Bu zamana kadar izlemediğim için kendime kızdığım ilk film ise bu oldu ama geç olsun, güç olmasın derler. Bu yapım, Yahudi'lere yapılan zulüm ve işkenceden daha fazlası; Nazi ve Alman topluluğunun göstermiş olduğu gaddar tutumun bizlere aktarılmasından daha da ötesi....
Diğer bir yandan ise 8.9'luk IMDb puanını ise kesinlikle hak etmiyor. The Dark Knight'ın bile 9.0 olduğu bu listede, çok rahat The Shawshank Redemption'un da üstünde olması gerekirdi bence. Konusunu veya kendisini uzun uzun anlatmak istemiyorum çünkü konuya veya yazılara bakmadan, bu yazıyı okuyan herkesin hayatı boyunca en azından bir kez bile olsa Schindler’s List'i izlemesi gerekiyor bence.
Son olarak film hakkında bir kaç şeye daha değinmek istiyorum. Filmin sonunda yer alan, gerçek hayat kurbanlarının Oskar Schindler'in mezarını sırayla ziyaret ettikleri sahne aslında orijinal senaryoda yoktur. Bu fikir Spielberg'ün aklına filmi çekerken gelmiştir.
Spielberg, filmin müziklerini yapmasını istediği besteci John Williams'a ilk önce filmden kısa bir kesit göstermiştir. Sahneleri izleyen Williams, duygusal olarak fazlasıyla etkilenmiş ve bir süre yürüyüp kendine gelmeye çalışmış. Sonunda Spielberg'e dönerek 'bu filmin, kendisinden çok daha iyi bir besteciyi hakettiğini' söylemiş. Spielberg'ün yanıtı ise: "biliyorum ama hepsi ölü." şeklindedir.
Spielberg, Auschwitz kamp alanının içinde çekimleri yapabilmek için izin almış fakat yine de ölenlerin anısına saygısızlık olacağı düşüncesiyle bunu yapmamış. Bunun yerine ise kamp alanının hemen dışına kampın birebir kopyası olacak şekilde set kurmuş. Spielberg, sen nesin be adam!