Spoiler içeriyor
"Hasan gibi insanlara, her şeyi göze almış, ölümün öte yanına düşmüş, ölümün tarlasında, ölümde yaşayan yürekli insanlara yaklaşmak, kim olursa olsun, jandarma, eşkıya, katil olsun, isterse en yürekli olsun, kolay değildi. Hasan'a ancak, Hasan gibi yaşamın ötesine, ölüme düşmüş insanlar…devamı"Hasan gibi insanlara, her şeyi göze almış, ölümün öte yanına düşmüş, ölümün tarlasında, ölümde yaşayan yürekli insanlara yaklaşmak, kim olursa olsun, jandarma, eşkıya, katil olsun, isterse en yürekli olsun, kolay değildi. Hasan'a ancak, Hasan gibi yaşamın ötesine, ölüme düşmüş insanlar yaklaşabilirler, onunla aynı ipte oynayabilirlerdi." 21p
Günümüzde, kitapta yaşanan olaylar eskide kalmış gibi görünse de aslında hâlâ tamamıyla bir değişim yok toplumda. Ahlak ve namus diyerek manipülasyonla istedikleri türde tek tip insan yaratmak amaçlanıyor. Kendilerini ahlak, iyilik timsali farz edip, başkasının hayatında her daim küçümseyecek bir kötülük görmek bu kişilerin tek vasfı gibi bir şey.
Kitapta da aynı bu türde bir adam, güya sevdiği(!) bir insana t*cavüz edip kendisiyle evlenmek zorunda bırakıyor. Eh, kadın da toplumun beklentisi yönünde hareket edip 'namusunu temizlemek için' evleniyor. Bir çocuğu olduktan sonra eskiden sevdiği adam geri dönüyor. Bu adam sapık kocayı öldürüyor. Sonra tüm insanlar kadının suçlu olduğunu düşünüyor. Kocasının iyi, ahlaklı ve mert biri olduğunu, karısının ise iffetsiz olduğunu, eski sevdiğine kocasını öldürttüğünü öne sürerek kan davası güdüyorlar.
Kadından intikamı almaları da yine batıl inançlarıyla insanları manipüle etmeleriyle oluyor. Kadının küçücük çocuğunu bin bir türlü hayalet, namus, cin masallarıyla dolduruşa getiriyorlar. Zavallı çocuk ve annesi yaşadıkları toplumun kurbanı oluyor kısaca.
Insanların, güçlerini yetirdikleri herkesi kendi uydurdukları kurallara göre nasıl etkilediği ve ölüme sürüklediğini en iyi Yaşar Kemal anlatıyor bana göre. Belki ben de aynı topraklarda yaşadığım içindir, tam da her şeyin anlatıldığı gibi olduğunu ve kurgunun salt gerçekten ilham aldığını görüyorum.
Eskilerin yardımlaşma ve iyi niyetini özleyenler bana hep başka bir alemde yaşıyorlar gibi gelmiştir bu yüzden. Kitaptaki, yani benim yaşadığım toplulukta herkes iyi geçinir gibi görünür ve bir zayıflığınızda etinizden bir parça koparmak için tepenize üşüşürler. Lafta hep ahlaklı bir toplum arzusu güderler ancak bunun için katkıda bulunmazlar. Hem suçlu hem güçlü olana dişlerini geçiremedikleri için kendilerine en yakın olanı aşağıya çekerler.
Kitap yine Ince Memed'te olduğu gibi toplumun kusurlu tarafına değiniyor. Bunu da eskiden sık sık yaşanan, şimdiyse arada bir gördüğümüz olaylar üzerinden yapıyor. Anlatımı, hikayesi, karakterleri ve üslubuyla mükemmel bir kitaptı. Yaşar Kemal ne yazarsa yazsın severek okuyacağıma eminim.
"Hasan bir esriklikte, mavi yağmurcuk kuşunda, havada dönen kartallarda, çıngıraklıyılanlarda, bir de Salih'te kendini unutmasa ölürdü." 13p