Spoiler içeriyor
Kitabımız 5 kısa hikâyeden oluşuyor. Tolstoy, betimlemedeki ustalığıyla ve çarpıcı anlatımıyla yine güzel bir iş ortaya koymuş. Zaman zaman halk dilindeki söyleyişlerle okumakta güçlük çeksem de bir yerden sonra ona da alıştım. Hikâyelere ayrı başlıklar altında hem kalıcı olması adına…devamıKitabımız 5 kısa hikâyeden oluşuyor. Tolstoy, betimlemedeki ustalığıyla ve çarpıcı anlatımıyla yine güzel bir iş ortaya koymuş. Zaman zaman halk dilindeki söyleyişlerle okumakta güçlük çeksem de bir yerden sonra ona da alıştım. Hikâyelere ayrı başlıklar altında hem kalıcı olması adına hem de okumak isteyenlere fikir olması bakımından kısa kısa yer verdim.
- HOLSTOMER
Yaşamı güçlüklerle ve yer yer mutluluklarla geçen alacalı iğdiş bir atın hazin sonlu hikâyesini fabl tarzında, atın kendi ağzından kaleme almış yazarımız.
Çok sıkıcı ve sadece at meraklılarının ilgisini çekebilecek üslupta başlayan öykü, sonlara doğru hikâyenin içine çekti beni. 40 sayfayı bir haftada okuyabildim ama son sayfalardaki betimlemeler o kadar iyiydi ki direnip bitirdiğime sevindim. Ağır ama etkileyici bir hikâyeydi.
- ÇÖMLEK ALYOŞA
Söz dinleyip de kimseyi gücendirmeyince rahat bir yaşam sürüleceğinin aldatmacısını anlatan kısa bir hikâye.
Küçük yaşta iş hayatına atılmaya mecbur kalmış olmasından ötürü insanların isteklerine boyun eğmek ile hayatını idame ettiren Alyoşa’nın aşkını da bu sebepten kalbine gömüp ölümüne kadar itaatkâr bir şekilde yaşaması konu eden minik bir hikâye.
- BALODAN SONRA
Aşık olmasıyla birlikte oluşan duygusal yoğunluğunun sonradan geçirdiği dönüşümünü anlatan bir adamın hikâyesini okuyoruz.
Sırılsıklam aşık olduğu kızın baloda kendisiyle ilgilendikten sonra kendisinden geçen gencimiz, kızın albay babasının baloya teşrif edip kızıyla dans ettiğini görünce aralarındaki uyuma hayran kalarak aşkı daha da şiddetlenir. Ertesi gün albayın suçluya ve ona yumuşak davranan askerine gösterdiği acımasız yüzüyle karşılaşınca deliler gibi aşık olduğu kızla da arasında mesafe koyar.
- KÖYDE ŞARKILAR
Üslup ve olay örgüsü bakımından kitabın en kötü hikâyesi diyebilirim. Savaş için askere çağrılan beş delikanlı gereksiz ayrıntılara boğularak anlatılmış. Erken saatlerde köydeki şarkılı eğlenceye anlam veremeyen karakterimiz sorgulamaları sonucunda bu gençlerin savaş için askere çağrıldığını öğrenerek derin bir üzüntü duyar. Bu savaşın daha uzun yıllar süreceğini ve mazlum gençlerin savaş oyunun piyonları olmaya devam edeceğinden yakınır.
- ÜÇ ÖLÜM
Kitaba ismini veren bu öykümüzde adından da anlaşılacağı gibi üç tane ölümden bahsediliyor. Biri akciğer yetmezliğinden ölümü yaklaşan, yurt dışına gidebilse iyileşeğini düşünen fakat kocasını ikna edemeyen soylu bir kadın, diğeri ölüm döşeğinde eski bir arabacı -soylu kadının arabacısı yırtık çizmelerinden kurtulmak için ölüm döşeğinde bu eski arabacının yeni çizmelerini ister, arabacının tek şartı ise öldüğümde kendisine bir mezar taşı yaptırmasıdır. Çizmeyi alır fakat vasiyeti gerçekleştirmez. Son ölüm ise bir ağacın ölümüdür. Canlı ağaç tasviriyle karşılaştırmalı anlatılan devrilen bu ağacın ölümü en etkilendiğim ölüm oldu. Betimleme çok başarılıydı. Bu ağacın ölümüne de adamın mezarına en azından haç yontmak isteyen çizmeli genç sebep olmaktadır.