Bu tamamen öylesine yazma gönderisidir.İlginizi çekmiyorsa kaydırabilirsiniz.Okuyacaklara da iyi okumalar :) Nasıl da kaybolup gidiyoruz karmaşanın içinde.Ben buna karmaşanın uğultusu demeyi tercih ediyorum.Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı o kadar çok unutuyoruz ki her şey bittiğinde ee noldu şimdi diye kalıyoruz.Kaçırıyoruz her…devamıBu tamamen öylesine yazma gönderisidir.İlginizi çekmiyorsa kaydırabilirsiniz.Okuyacaklara da iyi okumalar :)
Nasıl da kaybolup gidiyoruz karmaşanın içinde.Ben buna karmaşanın uğultusu demeyi tercih ediyorum.Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı o kadar çok unutuyoruz ki her şey bittiğinde ee noldu şimdi diye kalıyoruz.Kaçırıyoruz her şeyi.Sevgiyi, mutluluğu, kendimizi... En çok da kendimizi.Herkesin kendisiyle ilgili bir tanımı vardır.Birine anlatcak olsan ya da bir durum karşısında bunu yaparım diye tanımlarsın kendini.Peki cidden tanıyor muyuz kendinimizi? Hiç tatmadığımız duygular hakkında yapabilir miyiz yorum? Ya da onu yaşamış gibi hayal edebilir miyiz? Daha doğrusu yaşamadığımız, hayal ettiğimiz ve sonucunda hissettiğimizi yaşadıktan sonra da aynı şekilde hissedebilir miyiz? Aynı duyguyu yansıtabilir mi bize? Bilmiyorum.Sanırım insanoğlu olarak çok toyuz.Çok şey biliyormuşuz gibi geliyor.Biliyoruz da yalan yok.Ama gerçeği biliyor muyuz acaba.Ben bunu en çok bir gün yemek yemeğe gittiğimde (piknik alanıydı) hissetmiştim.Şöyle bir kafamı yukarı kaldirdiğimda ağaçların yapraklarının hareketi, oturduğum örtünün kenarında gezinen karınca, arkadan gelen kuş sesleri, arabaların çıkardığı sesler.Ne bileyim soyutlanmışım gibi gelmişti.
Peki başka bir konu; yaptığımız şeyler cidden isteyerek yaptığımız şeyler mi? Severek yapıyoruz mesela tamamdır ama onlar bizi tanımlıyor mu acaba? Daha ilerisini yapabilir miyiz bunu bilmiyoruz ama denemiyoruz da.Belki de yapacak olduğumuz şey bizim için en uygunu ama onu denemeye ne zaman var ne de istek.Bakıyorsun şunu yapayım diye olmuyor.Zaman yetmiyor, maddiyat yetmiyor yetmiyor, yetmiyor.Sonra düşününce diyorum ki acaba bir tek ben mi yetiremiyorum.Yetiren nasıl yetiriyor diye.Sonra al başına belayı kıyaslama ve kendini yerme cehennemine hoşgeldiniizz.Bunu yapmayayım desen dışardaki faktörler seni buna illaki itiyor.Anlamadım ben bu dünya işini.Bakarsan herkes bir yerden yere savruluyor ama kendini yolunu bulan var bulamayan var.Belki de çabalamadığımız için daha doğrusu uğruna her şeyi feda edecek hâle gelmedigimiz içindir bu gitgelli hallerimiz.Ama şunu da kaçırmamak gerek sanırım bu yolda yaşamasını ögrenmek.Ben bunu bitireyim şunu yapıcamla da olmuyor.Sayılı gün çabuk geçer zaten.Sonra bir bakıyorsun haftalar ayları, aylar yılları kovalıyıvermiş.Bilemiyorum.Sabah sabah bu gönderiyi niye yazdığımı da bilmiyorum.Sanırım kimse dıştan gözüktüğü gibi değil.Ama herkes kendi sorununu kendisi çözebilir gibi.Çocuk gibisin ne istedigini ne yapacağını biliyorsun ama nasıl yapacağına gelince tık yok.Öğretmek gerek kendine.Kendi kendinin elini tutmak gibi.
Neyse dostlar benim gibi oturup bunları düşünmeyin günlük hayatın içine atılıp devam edin.Böyle şeyleri gece düşünün.Gece her şey daha bi gerçek oluyor.Daha bi görüyorsun hakikatli oluyor.Arada bi yazarım buraya sanırım.Konudan konuya atlasam da yazmak iyi geliyor :) Sağlıcakla kalın