Ah shit...here we go again…. Afganistan'da taliban militanı olarak yetiştirilmek için çocuk yaşta kaçırılmadıysanız ya da coğrafi konumunu haritaya bakmadan kestiremeyeceğiniz fakir bir orta afrika ülkesinde içecek suyu bile zor bulan bir kabilede doğmadıysanız çocukluk yıllarınızın bir bölümünde illa ki…devamıAh shit...here we go again….
Afganistan'da taliban militanı olarak yetiştirilmek için çocuk yaşta kaçırılmadıysanız ya da coğrafi konumunu haritaya bakmadan kestiremeyeceğiniz fakir bir orta afrika ülkesinde içecek suyu bile zor bulan bir kabilede doğmadıysanız çocukluk yıllarınızın bir bölümünde illa ki Winnie the Pooh izlemişsinizdir…
Bu şartlar dahilinde aranızda izlememiş duymamış görmemiş olan filan varsa... zaman makinasını mı icat edersiniz solucan deliklerinden mi atlarsınız bilmem… bi şekilde geçmişe dönüp çocukluğunu Winnie the Pooh izlemeden geçirmiş olan gafil benliğinizin kafasına bir silah dayayıp duvarları beyniyle boyadıktan sonra... boktan çocukluğunuzu bi nebze güzelleştirmek adına oturup televizyon denen aletin tuşuna basın derim…
Gelelim meseleye…
Film… adından da anlayacağınız üzere Winnie the Pooh'un ana karakteri Christopher Robin'in keder ve kusmuk dolu hayatını anlatıyor…keder ve kusmuk kısmını filmin adından anlamanız mümkün değil tabi…izlemeniz gerekecek…
Winnie the Pooh 1920'lerde İngiltere'de bir çocuk kitabı serisi olarak ortaya çıkmış…
Kitabın yazarı A. Alexander Milne aynı zamanda kitabın ana karakteri Christopher Robinin babası…yazarlıkla uğraşıyor…
Çocuğunun gün içinde oyuncaklarıyla oynarken kurduğu hayali dünyadan ilham alarak bu kitapları yazıyor ve o dönem İngilteresinde bu kitaplar halk tarafından muazzam bi şekilde tutuluyor…kitapların satışları o kadar patlıyor ki…bütün İngiltere o dönem bu çocuğu ve onun hayal dünyasını konuşuyor onun hikayelerini anlatıyor…İngiltere kraliçesi bile bu durumdan etkileniyor vs…
Tabii daha çocuk yaşta gelen bu şöhretin Christopher Robin in hayatında başta iyi sonuçları olsa da daha sonra büyük olumsuzluklara sebep oluyor… insanlar onu tanımaya çalışmadan onun hayatı üzerinden yorumlar yapmaya başlıyor…yaşıtları onun şöhretini kıskanarak ona zorbalık etmeye ...hayatıyla ve düşünce biçimiyle kitaptan referanslar alarak dalga geçmeye başlıyorlar…bunun yanında herkes tarafından tanınıyor olmanın ve kitaplardaki yarı kurgu olayların getirdiği ön yargılar sebebiyle insanlarla iletişim kuramamaya başlayan Christopher Robin kendini ifade edemez hale geliyor…bu sebeple berbat bir çocukluk geçiriyor ve kendi isminden... çocukluğunda çok büyük anlamlar yüklediği oyuncaklarından...kitapların getirdiği ün ve şöhretten... hatta babasından bile nefret etmeye başlıyor…yani kısaca Christopher Robin karakteri kendi kimliğinin önüne geçiyor ve hayatını yaşanmaz bir hale getiriyor...
Bu sebeple de her şeyden belki de hayattan kurtulmak için savaşta orduya gönüllü olarak kaydoluyor...vs...
Filmimizde de hem Winnie the Pooh evreninin nasıl ortaya çıktığını... hem de gerçek dünyaya yansımalarını beraber görüyoruz...
Çocukluğumuzu bi nebze neşelendiren sevimli bir çizgi filmin ardında bu denli bir dramın yattığını kim bilebilirdi…hem de bizim gibi bir çocuğun hayatına dair bir dramın…
Neyse sayın okur….hayat böyle işte….çok garip şeyler dönüyor…bi bakmışsın ünlü olmuşsun bi bakmışsın hoop hayata küsmüşsün…bi bakmışsın dünyayı uzaylı istilasından kurtarmışsın bi bakmışsın hoop basur ameliyatında masada kalmışsın…bi bakmışsın kendini asmışsın…bi bakmışsın hoop kendini aslında o kadar da iyi asamamışsın….bi bakmışsın muazzam bir donanmayla İstanbulu işgal edip çay partisi hayalleri kurmuşsun…bi bakmışsın Çanakkale Boğazında denizin dibini boylayıp yok olmuşsun…:)
Ne olacağı hiç belli olmaz…
Fazla şey yapmayın…kalırsınız öyle işte…