8/10 Dostoyevski'den okuduğum ilk kitap olan Beyaz Geceler ile karşınızdayım. Kitabı yorumlamaya başlamadan önce bu kitapla ilgili değişik bir hatıramdan bahsetmek isterim. Sanırsam,ilkokul dördüncü sınıfta hocamız bize tatilde üç tane kitap okuma ödevi vermişti, benim de o zamanlar okumaya karşı…devamı8/10
Dostoyevski'den okuduğum ilk kitap olan Beyaz Geceler ile karşınızdayım. Kitabı yorumlamaya başlamadan önce bu kitapla ilgili değişik bir hatıramdan bahsetmek isterim. Sanırsam,ilkokul dördüncü sınıfta hocamız bize tatilde üç tane kitap okuma ödevi vermişti, benim de o zamanlar okumaya karşı hiç hevesim yok okumadım haliyle ancak hocaya ödevi gösterip imzasını almam gerekiyordu çünkü hocayı çok seviyordum. İşte ben de evde bulunan sallamasyon üç tane ince kitabı aldım, tabi o zamanlar düşüncem şu şekilde:İnce kitaplar çocuklar, kalın kitaplar yetişkinler içindir. Dolayısıyla evdeki ince kitaplardan aldım ve hocaya götürdüm, götürdüğüm kitapların arasında bu kitap da vardı. Hoca herkesin kitaplarını teker teker inceleyip kağıda imza atıyordu, benim kitaplarımı da detaylıca inceledi ve imza kağıdını verdi ancak hiç demedi ki bu çocuk bu yaşta Dostoyevski nasıl okusun? Bugün aklıma gelince oldukça şaşırdım, hocam gerçekten hiç mi sorgulamadınız, valla şaşılacak olay.
Dediğim gibi Dostoyevski'den okuduğum ilk kitap ve çevreden ağır yazdığına dair duyumlar alıyordum, bu nedenle kitabı okumak için bir hazırlık sürecinden geçmem gerekti ancak hiç düşündüğüm gibi değilmiş, en azından bu kitabı. O kadar yalın ve akıcı dille yazılmış ki akıp gitti, abartmazsam tek oturuşta bitirdiğimi söyleyebilirim. Sanırsam yazarın en hafif, en lirik kitabı da buymuş, baya iyi denk geldi.
Adını, sanını bile bilmediğimiz baş karakterimizin yalnızlığını okuyarak başlıyoruz kitaba. Sonrasında karakterimiz tesadüfen genç, güzel ve o kadar da hüzünlü bir kız görür ve onla ayın başka türlü parladığı, aşkların ve terk edilişlerin üst boyutta olduğu dört gün geçirir. Bu dört günü küçümsemeyin zira bu dört gün, tüm ömür boyunca düşünülecek kadar doludur karakterimizce.
Bir insanı yara bandı olarak kullanmak başka bir insana nasıl bu kadar kolay gelebilir asla anlamıyorum ve anlamak da istemiyorum. Ne kadar küçük düşürücü ve özgüven kırıcı bir hareket, hiç mi empati yapmıyorlar diye düşünmeden de edemiyor insan. Gerçi ben böyle yapan insanların aynı şeyi yaşayacağına dair bir düşünce içerisindeyim, karma yaşanacak buna inanıyorum. Daha fazla konuşmadan alıntıları yazayım, hepinize iyi akşamlar dilerim.
🌕"En güzel yıllarımı boş yere nasıl harcadığımı, özellikle şu anda her zamankinden daha iyi anlıyorum ve bu durum bana daha çok koyuyor."
🌕"Nasıl istersen Nastenka, nasıl istersen! Sevme konusuna gelince de seni yirmi senedir seven biri olsaydım, emin ol, şu anda sevdiğim kadar sevemezdim."
🌕"Benimle konuşmak arzusunda olmadığına artık iyice emin olmuştum ama buna karşın evden her çıkıp gidişinde geride durup, arkasından uzun uzun bakmaktan kendimi alamıyordum."