Japon Edebiyatı okunmaya ilk bu kitaptan başlanılırsa serüven daha verimli geçer diye düşünüyorum. Osamu Dazai'nin "İnsanlığımı Yitirirken" ini ile başlamak bence bir hayli hatalı olurdu. Çünkü Dazai, çok intihara meyilli ki bunu da gerçekleştirmiş; ülkesinin kötü gidişatı kendisinin de ruhuna…devamıJapon Edebiyatı okunmaya ilk bu kitaptan başlanılırsa serüven daha verimli geçer diye düşünüyorum. Osamu Dazai'nin "İnsanlığımı Yitirirken" ini ile başlamak bence bir hayli hatalı olurdu. Çünkü Dazai, çok intihara meyilli ki bunu da gerçekleştirmiş; ülkesinin kötü gidişatı kendisinin de ruhuna yansımış, çökmüş birisi. Dolayısıyla her okurun haletiruhiyesi bunu kaldıramayabilir. Keza ben de Dazai Bey'in özellikle yukarıda bahsini geçtiğim kitabını okurken yorulmuştum. (İnsanlığımı Yitirirken İncelememi de okuyabilirsiniz.)
Ogai Mori, Modern Japon edebiyatının temellerini atan yazarlardan birisi. Yaban Kazı, oldukça sıradan bir öyküyü anlatmış olmasına rağmen, akıcı işlenişi ve barındırdığı Japon kültürü ile benim ilgimi çekmeyi başardı. Eserde geçen bazı kültür ögelerini, kelimeleri öğrenip not ettim. Zorunda hissederek Metresliği kabullenen(!) O-tama ile prestijli bir üniversitede okuyan Okada'nın sessiz, gösterişsiz ve temassız aşklarını okuyoruz. Kapak arkasında bu ilişki dokunaklı diye nitelendiriliyor. Acziyet içerdiğini kabul ediyorum fakat yüreklere işleyen veya unutulmaz bir şey de okumadım doğrusu.
Ama işte yazar olabildiğince sade bir üslup kullanarak bizleri yormadan anlatım sergilemiş. Birer birer karakterleri (Okada, O-tama, O-tama'nın babası, Ume, Seuzo ve eşi O-tusune ve yazıyı aktaran kişi.) tanımak, aralarındaki bağa ve yaptıklarının birbirlerini nasıl etkilediğine küçük detaylar ile tanık olmak bir zevkti. Bu okuma keyfi, son ana dek sürüyor ama Ogai Mori'nin yazmış olduğu son, yarıda bırakılmış hissi uyandırıyor maalesef. Ansızın bir veda ile hadi hoşçakalın diye el sallıyor kitap. Seuzo'nın hinliklerini, O-tama'nın hislerinin sarsılışını ve babasının durumuna açıklık getirilmesini isterdim şahsen.
Ne olacak diye merak ettirmese de sürükleyici bir kitap olduğu su götürmez. Yaban Kazı isminin neden verildiğini bitimine yakın sayfalarda öğreniyorsunuz ve ben bu alâkayı çok tatlı buldum. Edo döneminin sona erip Japon toplumu için başta sarsıcı gelecek Meici restorasyonunun izlerini de kitapta görmekten hoşnut oldum. Japonların fazlasıyla kendine özgü bir kültürü var. Bir gün bu ülkeyi gezme fırsatına nail olmayı çok isterdim. Bu arada eserin sinemaya da uyarlanmış olduğunu öğrendim ama bir türlü filmin ismine erişemedim. İthaki yayınlarının bu serisini seviyorum; kitapların boyutu, kapağı ve çevirileri de güzel geliyor bana. Yaban Kazı, Japon edebiyatı serisinin ilki aslında yani ilk bu kitap basılmış.
Yorum kısmına kitaptan öğrendiklerimi aktaracağım. Dileyen okuyabilir. Kitaba puanım: 7/10