Müzikal severler, merak edenler, başlamak isteyenler ekran başına. Disney'den izlemeye doyamayacağınız bir müzikal ile geldim. Tam anlamıyla bir görsel şölen ve o görsel şölene eşlik eden birbirinden harika müzikler. Filmin 1940 yapımı olması sizi yanıltmasın, çizimler, ses kalitesi... hepsi harika.…devamıMüzikal severler, merak edenler, başlamak isteyenler ekran başına. Disney'den izlemeye doyamayacağınız bir müzikal ile geldim. Tam anlamıyla bir görsel şölen ve o görsel şölene eşlik eden birbirinden harika müzikler. Filmin 1940 yapımı olması sizi yanıltmasın, çizimler, ses kalitesi... hepsi harika.
İlk izlemek için niyetlendiğimde sürenin 2 saat olduğunu görünce bir geri çekilmiştim. Çünkü bi' animasyon yapımı için 120 dakika çok uzun geldi. Fakat listeyi eksiksiz bitirmek istediğim için de kendi kendime ''erinme kızım.'' deyip açtım filmi. Daha ilk anlarından itibaren beni kendine çekmeyi ve büyülemeyi başardı. Klasik müzik dinlemeyi seven, müzikallerden hoşlanan biri olarak bu animasyon şöleni favorilerim arasında yer almayı başardı.
Filmi kısım kısım anlatmanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Biraz uzun bir yazı olacak, ama bence değer.
Filmin belirli bir hikâyesi yok, ama çok hikâyesi var.
Film 2 perdeden oluşuyor. İlk perde ise 4 bölümden. 4 ayrı klasik müzik, 4 ayrı dinleti, 4 ayrı görsel şölen. Birbirinden güzel müziklere birbirinden güzel görseller eşlik ediyor.
İlk kısımda Serbestian Bach'in R Minor Tocotta ve Fuguie'sini dinliyoruz. Işığın ve renklerin dansını görüyor. Parıltıyla, geometrik şekillerle, bütün bunların ahenkiyle büyüleniyoruz. Huzur verici bir bölümdü. İzlerken sakinleştiğimi hissettim.
Uyarı: Işığa duyarlı olanların, bununla alakalı rahatsızlığı olanların bu bölümü izlemesini tavsiye etmem. (00:00-13:34)
İkinci bölümde ise Çaykovski'nin Fındıkkıran balesini dinliyoruz. Fındıkkıran eşliğinde çiçeklerin, mantarların, balıkların, perilerin dansını izliyoruz. Büyüleyiciydi. İlk perdede en beğendiğim bölüm bu oldu. Özellikle okyanusların derinlikleri ve perilerin dansı çok hoştu. (13:40-28:46)
Üçüncü bölümde çalan müziğin ve bestecisinin adı söylenmiyor. Sadece 2000 yıllık bir efsaneye dayandığı belirtiliyor. Mickie karakterini de ilk kez -sanırım- burada görüyoruz. Bir büyücünün çırağı olarak. Eğlenceli ve biraz da ürpertici bir bölümdü. Efsaneden bahsetmeyeyim. İzleyip görün. Adını bilmediğimiz beste bu kısıma epey yakışmış. (28:50-39-30)
Perdenin dördüncü yani son bölümünde Igor Stravinsky'nin Bahar Ayini bestesini dinliyoruz. Anlatıcının (Leopod Stokowski) ''bu bölümün senaryosunu sanat değil, bilim yazdı.'' sözleriyle dikkatimi çeken bölümde büyük patlamayı, evrimi, mikroorganizmaları ve dinazorları görüyor. Kısacası evrenin ve dünyanın yaratılışını izliyoruz. 'Bilim yazdı.' demesinden bilgilendirici şeyler beklemeyin, zaten bildiğimiz şeylerin görselleştirilmesi ve canlandırılması. Bahar Ayini'de huzursuz edicilik katmış, ama çok da yakışmış. (39:45-1:05:15)
Gelelim ikinci perdeye. İkinci perde açılışını Beethoven'ın Pastoral adını verdiği 6. senfonisi ile yapıyor. Mitoloji severleri unutmayıp mitolojik bir hikâyeye de yer vermiş Disney. Anlatıcı bölümü anlatırken heyecanlanmış, meraklanmış, filmin en iyi bölümünü izleyeceğimi düşünmüştüm. Yanılmışım. Kötü bir bölüm değildi. Güzeldi, tatlıydı, hikâyenin canlandırılması falan. Müzik hikâyeyle uyumluydu. Lâkin ben aradığımı bulamadım. Mitolojiyi anlatan bir bölümden karanlık, ürkütücü ve sert bir tema beklemiştim. Tam aksine çizimler fazla sevimli ve neşeliydi. Sadece Zeus'un geldiği kısımda o karanlık temaya birazcık yaklaşmış, ama tabii yeterli değildi. Benim için hayal kırıklığı bu bölüm oldu. Yetişkinlere yönelik yapılmasını isterdim. (1:12:18-:136:09)
2. perdenin 2. müziği Ponchiella'nın La Gioncend Operası'ndan Saatlerin Dansı. Herhalde en sevimli bölümde buydu, izlerken gülümsemeden edemedim. Birkaç grup sevimli çizilmiş vahşi hayvanın birbirleriyle ahenk içinde neşeli neşeli dans etmelerini izliyoruz. (1:36:12-1:49:20)
Kapanışı ise iki müziği birbiriyle uyumlu bir şekilde birleştirerek yapıyor film. Modeste Moussorgsky'den Çıplak Dağda Bir Gece ve Franz Schubert'ten Ava Maria. Anlatıcının da dediği gibi birbirine zıt bu iki müzik o kadar güzel bir şekilde birleştirilmiş ki... hayran kalmamak elde değil. Peki son bölümde ne izliyoruz? İblisin ve şeytanların, ateşin ve dumanın dansını izliyoruz. Müzikle olan ürkütücü uyumuna şahitlik ediyoruz. Mitoloji bölümünde görmek istediğim karanlık ve ürkütücü tema burada mevcuttu. Filmin en hoşuma giden yeri de burası oldu. Çizimler, tema, 2 müziği ahenkli birleşimi. Hepsi de harikaydı. (1:49:22-Bitiş)
Hem kulaklarım, hem gözlerim, hem ruhum, hem zihnim doydu bu filmi izlerken. Müzikal sever biri olarak bu film baya iyi geldi. Hepsini izlemek istemeyenler ama bir bölümü de merak edenler olursa diye anlatıcının anlatımıyla beraber bölümlerin nerede başlayıp nerede bittiğini yazdım. 2 saat animasyon için uzun ama su gibi akıp geçiyor.