niçin aşkı övelim ki? kuşkucuların dediği gibi aşk sadece bir yanılsama yanlış anlama ise doğrudan cinsellige yönelmek varken? romantik köktenciliğin dediği gibi bir'in dünyasında iki olmak imkansız ve aşk kaybetmek acı çekmek demekse? liberalizmin güvenli konforlu alanında kalıp ticari hukuki…devamıniçin aşkı övelim ki?
kuşkucuların dediği gibi aşk sadece bir yanılsama yanlış anlama ise doğrudan cinsellige yönelmek varken?
romantik köktenciliğin dediği gibi bir'in dünyasında iki olmak imkansız ve aşk kaybetmek acı çekmek demekse? liberalizmin güvenli konforlu alanında kalıp ticari hukuki bir sözleşme yapar gibi tanışma sitelerinde kendi zevkimize uygun eşleşmeler ile risksiz tehlikesiz tatminler yaşamak ve kendi işimize bakmak varken?
ya da en iyisi hem evlenip biriyle süremi olan uzun bir ilişkinin güvenli bağrında kalıp bir yandan da ufak kaçamaklar ile türlü geçici hazlar elde etmenin keyfi varken?
güvensiz koşullarda esnek ekonomide her an işten çıkma tehlikesiyle karşı karşıya iken bir de aşık olup belamızı bulalım? yaşamak yeterince yük değil mi bir de aşka inanıp yük edelim?
öncelikle badiou'ya göre aşk hala önemli. çünkü kültür üretiminde sanatta söylemde hala onu merak ediyoruz. herkesin ilgisini çekiyor. herkesin bir şekilde dikkat kesilip hoşlandığı bir şey ise aşk demek ki onda evrensel bir gerçeklik payı ve potansiyeli var. aşk bizi evrensel bir güzel kavramına götürür. öteki ile temas etmeyi köprü kurmayı sağlar.
çünkü;
*aşk sınırları, toplumsal durumları hiçe sayan öznel bir güçtür.
* aşk yaşama yoğunluk ve anlam kazandıran ortak bir zevktir.
* aşk aynının yinelenmenin sıradanın cehennem fasit döngüsunde yenilik, risk, serüven ve gerçek bir deneyim imkanıdır. her karşılaşmada aşkın sürprizleri bize bir şey öğretir. bizi değiştirir ve geliştirir. öteki aracılığıyla kendimizi hem tanır hem aşarız.
* iki kişilik bir sahnede bir dünya kurma girişimi olarak varoluşsal bir öneri geliştirmeye zorlar bizi. her tür engeli aşarak kronolojik bir zamanı ve gündeliği delerek yeni bir zamansallık deneyimi yaşatır, sonsuzla temas edilen yeni bir dunya yaratma arzusu uyandırır. farkı özümseyip yaratıcı kılma imkanı verir.
* rakipler ve düşmanlar kıskançlıklar onun tanımına girmez üstelik. aşkın en büyük sorunu kendi bencilliğimize karşı kendi dünya anlayışımızı dayatmaya karşı direnme gücümüzdür.
* aşk oteki'ne diz çökmek değil bir olanaksızlığın aşılmasıdır. her tür düzene aileye erke yasaya karşı çıkarsızca emek vererek birleşmek değişmek inatla yinelemek farka güven durarak biricik olanı yaşatmanın en anlamı direniş mihengidir.
ozetle başkaları cehennem olabilir eğer ki kendimizle ve ötekiyle gerçek bir deneyim ve ortaklık içinde nadir bir deneyim olan aşk duygusu ile bağ kuramıyorsak. aşkı yaşamı yeniden icat edemiyorsak, bir'in baskısına boyun eğiyorsak. yalnız ve kuşku içinde ötekileri araçsallaştırıyorsak. tek cennet ise yeryüzünde bana mutluluk kaynağı olan öteki ile var olmaktır.
aşk övgüye değerse, yeryüzü ve varoluş övgüye değerdir, gerçek övgüye değerdir. ötekiler cennet ve dünya evimizdir aşk icat edilebildiğinde.