Az önce müthiş bir haber ile karşılaştım ve eminim arkeoloji ile ilgilenen herkesin de ilgisini çekecektir: "Bilim insanları, bir asırdan fazla bir süre önce şu anda yerinde Irak bulunan bölgede keşfedilen 4.000 yıllık çivi yazılı tabletleri başarıyla tercüme etti. Tabletler,…devamıAz önce müthiş bir haber ile karşılaştım ve eminim arkeoloji ile ilgilenen herkesin de ilgisini çekecektir:
"Bilim insanları, bir asırdan fazla bir süre önce şu anda yerinde Irak bulunan bölgede keşfedilen 4.000 yıllık çivi yazılı tabletleri başarıyla tercüme etti. Tabletler, bazı ay tutulmalarının ölüm, yıkım ve veba alametleri olarak sınıflandırılma aşamalarını anlatıyor."
Şu ana kadar sonuçlanan araştırmalara göre tablet yazarlarının tahminlerde bulunmak için gece vakitleri, gölge hareketleri ve tutulmaların tarih ve uzunluklarını kullandıklarını zaten biliyoruz. Örnek olarak henüz çözümlenmiş tabletlerde kayıtlı alametlerden birini verelim, "bir tutulmanın merkezi birdenbire kararırsa (ve) birdenbire netleşirse: bir kral ölecek, Elam'ın yıkımı (demektir)." Mezopotamya'da bir bölge olan Elam, şu anda İran sınırları içerisinde yer almaktadır, M.Ö. 2400 civarında ortaya çıkan feodal bir devlettir ve uzun yıllar boyunca antik Orta Doğu'da büyük bir güç olmayı başarmıştır.
Başka bir alamet ise, "tutulma güneyde başlar ve aniden aydınlanırsa: Subartu ve Akkad'ın çöküşü", anlamına gelmektedir. Subartu, Mezopotamya'nın kuzey kesiminde yer almış, Akkad ise M.Ö. 24. ve 23. yüzyıllarda Sümer şehir devletlerini fethetmesiyle tanınan bir hükümdar olan Büyük Sargon'un saltanatı sırasında Akad İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur.
Araştırmacı Andrew George, alametlerin kökenlerinin gerçek yaşam deneyimlerinden alınmış olabileceğini ifade etmiştir. Ancak, alametlerin çoğu muhtemelen tutulma özelliklerini çeşitli tahminlerle ilişkilendiren teorik bir sistem tarafından belirlenmiştir.
Hepimizin bileceği üzere, Babil ve Mezopotamya'nın diğer bölgelerinde, gökyüzündeki olayların geleceği tahmin edebileceğine inanılırdı. Yöneticiler, gece gökyüzünü izleyen ve gözlemlerini kehanet metinleriyle karşılaştıran astrologların tavsiyelerini alırlardı. Tahmin, "kral ölecek" gibi korkunç bir kehanet ile sonuçlanırsa, kralın tehlikede olup olmadığını belirlemek üzere hayvan bağırsakları kullanılan ek ritüeller gerçekleştirilirdi. Bu ritüellerin kötü alametleri geçersiz kılacağına ve arkalarındaki kötü güçlere karşı koyacağına inanılıyordu. Bu nedenle, kötü alametlere rağmen, tahmin edilen geleceğin değiştirilebileceğine yönelik bir inanış da bulunuyordu.
Gördüğüm haberin bağlantısını kaybettim fakat British Museum'ın resmi internet sitesinde bahsedilen tabletlerin hepsini bulabilirsiniz. Meraklısına duyurulur.