'Ben Darrel Standing'im. Yakında beni buradan alıp asacaklar. O zamana değin de diyeceklerimi diyecek ve başka zamanlarla başka yerleri bu sayfalara yazacağım.' ~sayfa 7 Öncelikle merhabalar. Yukarıdaki alıntının hiçbir spoiler içermediğini belirtmek isterim. Gönderi yazmak pek sık yaptığım bir şey…devamı'Ben Darrel Standing'im. Yakında beni buradan alıp asacaklar. O zamana değin de diyeceklerimi diyecek ve başka zamanlarla başka yerleri bu sayfalara yazacağım.' ~sayfa 7
Öncelikle merhabalar. Yukarıdaki alıntının hiçbir spoiler içermediğini belirtmek isterim. Gönderi yazmak pek sık yaptığım bir şey değil. Kitap gönderisi yazmak hiç değil. Bu eser bende cidden çok fazla düşünceyi hareketlendirdi ve yazmak istedim. Biraz kitap hakkında bilgiler vereceğim biraz fikirlerimi belirteceğim en son da alıntı ekleyeceğim bir yazı olacak. Umarım beğenirsinizz.
Önce kitap hakkında bilgiler. Henüz 4. sayfadan karakterimiz bize kendini tanıtıyor. Darrel Standing. Bir zamanlar California Üniversitesi'nin Ziraat fakültesinde tarım bilimi profesörüydü. Şuan ise asılacağı günü bekleyen, 5 yılı tecritte olmak üzere toplam 8 senedir hapishane mahkumu. Ama o sadece Darrel Standing değil. Sadece bir üniversite profesörü değil. Şuan öyle ama bir zamanlar çok şanlı bir Kont olarak yaşadı. Bir zamanlar uyuz bir keşiş, babası kabile lideri olan bir çocuk ve daha niceleri olarak yaşam sürdü. Şimdi bir mahkum olan Darrel pek çok hayat yaşadı. Kendisi de şöyle diyor: "Ben, Darrel Standing, pek çok etten kemikten kabuğun sakini."
Kitabın arkasında 'San Quentin Hapishane'ne düşen eski bir profesör, burada yaşam boyu hapis cezasını çekerken maruz kaldığı korkunç işkenceden kaçmak için zihinsel taktikler geliştirir. Acı çeken bedenini terk ederek, tarihin farklı dönemlerinde, farklı coğrafyalarda geçen önceki yaşamlarına geri döndüğü yolculuklara çıkar.' ve 'London bu en özgün yapıtında, astral seyahat ve yeniden doğuş çevrimi üzerine kafa yorar.' diyor. Bunları kitabın konusuyla beraber yazmayı daha doğru buldum, bu kısımda kişisel fikir belirtmemek için söyleyeceklerimi sona saklıyorum.
Kitabın hiçbir yerinde kelime olarak geçmiyor ancak reankarnasyon ile birçok hayat yaşamış bir adamı okuyoruz yani. Ben reankarnasyona inanmam. Çıkıp da bunun hakkında konuşmayacağım tabii ama belirtmek istedim. Kitabın buna inandırma çabası falan da yok. Yalnızca arka kapağında da yazdığı gibi senelerce hapishanede çok büyük eziyetlere maruz kalmış karakterimiz bu düşünceler ile acısından sıyrılmaya çalışıyor. Yer yer hapishane hayatını ve orada ne kadar zulüm olduğunu okuyoruz yer yer de karakterimiz ile daha önce yaşamış olduğu hayatlarına dair anılara gidiyoruz. Bu anıları da birden anımsamıyor. Deli gömleği denilen işkence yöntemine maruz kalırken günümüz lügatında 'astral seyahat' denilen duruma benzer bir yöntemi var. O sırada yaşadığı eski yaşamların anıları canlanıyor.
Ben Jack London severim. Seneler önce külliyatını bitirmek istediğim yazarlar hangileri diye düşünürken kendisini ilk sıralara almıştım. O zamanlar henüz 2 kitabını okumuş olmama rağmen. Arada başka kitaplarını da okuyup bitirdim. Çeşitli kişisel sebeplerden başlayıp da yarım bıraktığım kitapları da oldu. Hala da aynı fikirdeyim, benim için o listenin ilk sıralarında. Kendisinin bazı kitapları çok biliniyor, çok okunuyor, çok övülüyor. Hakkıdır tabiii. Ancak diğer kitapları bu kadar övülürken Yıldız Gezgini nasıl bu kadar geride kalabilmiş ona biraz şaşırdım. Konusu itibariyle birçok kişinin önyargılı yaklaşıp uzak duracağı bir kitap ama ele alış biçimini gerçekten özgün buldum ben. Gerçi bu tarz konuda başka kitap okumadım ama konu olarak benim de uzak durmak isteyeceğim bir konu olmasına rağmen anlatımı beni içine çekti ve bulduğum her fırsatta kitaba devam etmek istedim.
Gönderi gerçekten uzun oldu ama yazmaya başlayınca devamı geldi, kırpmak istemedim. Ekleyeceğim alıntıları yorum kısmına ekleyeceğim. Okuduğunuz için teşekkür ederim ✨️