🏆En İyi Film Oscarı Alanlar 4. Film🏆 Bu filmin üç versiyonunu da eskiden yeniye doğru sırayla izledim. Bu ilki 1930 yılında çekilmiş ve En İyi Film Oscarı'nı almış, diğerleriyse 1979 ve 2022. Üçünü de kıyaslayarak ayrı gönderilerde yorumlamaya niyetliyim, hadi…devamı🏆En İyi Film Oscarı Alanlar 4. Film🏆
Bu filmin üç versiyonunu da eskiden yeniye doğru sırayla izledim. Bu ilki 1930 yılında çekilmiş ve En İyi Film Oscarı'nı almış, diğerleriyse 1979 ve 2022. Üçünü de kıyaslayarak ayrı gönderilerde yorumlamaya niyetliyim, hadi bakalım.
İlk olarak şunu söyleyeyim, sanıyorum en çok bu 1930 yapımı ilk filmi daha bir sevdim. Hem yılına göre savaş sahnelerinin çekimi zahmetli oluşundan hem kamera açılarının, görselliğinin etkileyiciliğinden hem de verilmek istenen mesajı daha kuvvetli hissettirebildiğinden daha çok beğendim bu versiyonunu. Sırf eski olduğundan, maziye saygı falan filan diye değil, gerçekten günümüz bakışıyla da gözüme güzel geldiğinden sevdim. Ödülünü hak etmiş bir film.
Kıyaslamaya başlarken evvelce şunu belirteyim ki spoiler vermeden açıklama gayretindeyim, içiniz rahat olsun. "Amaan dert değil, zaten başka versiyonunu izledim, filmin konusunu biliyorum." derseniz bence demeyin 😂 çünkü her versiyonda değişen farklılıklar vardı, mesela 1930 ve 1979 yine büyük ölçüde benzerdi ama 2022 çok farklı, tamamen başka bir film gibiydi.
▪Öncelikle bu versiyonda mekanlar ve yapılar daha bir estetik geldi gözüme, 1979 yapımda böyle bir estetiklik yoktu. Bu 1930'luk filmin genel olarak sinematografik açıdan güzel kurgulandığını düşünüyorum. Mesela yerleri ve kapıyı silen görevlilerin kapıyı açmasıyla kalabalığı görmemiz, sonra sınıf sahnesinde arka fonda camlardan yine kalabalığı görürken öğretmenin coşkulu konuşması vb. sahneler diğer filmlere göre daha anlamlı geliyor göze.
▪Bu versiyonda diğerlerinden farklı olarak ömrün kısalığını vurulayan kelebek metaforu işlenmiş, hem kelebeğin güzelliği yaşamın güzelliğini çağrıştırıyor hem de kısa ömürlü olması ömrün geçiciliğini, kısalığını vurguluyordu. Yani gayet anlamlı bir detaydı gözümde.
▪Olaylar çizgisel bir düzlemde akıyor, her şey sırayla işlenmiş. Bu da hem olaylar ve sahnelerin birbirine bağlı kalmasını sağlamış, hem filmi akıcı kılmış hem de duygu bütünlüğü sağlamış. Ayrıca genel olarak duygusal yönü kuvvetliydi, olayların hissiyatı izleyiciye geçiyordu gerçekten ve sanıyorum savaşın anıları daha taze olduğundan bu duygu yönünden gerçekçilik filme kuvvetle yansımış.
▪Ama oyunculuklar tabii ki alışık olduğumuzdan farklı. Dönemin getirisine göre büyük büyük oynuyorlar, bu da hafiften sanki tiyatro izliyormuşuz hissiyatı veriyordu.
▪1979 versiyonuna nazaran yemek yedikten sonra savaş üzerine felsefi konuştukları sahne de bu filmde daha güzeldi.
▪Kaliteli çizmeleri olan çocuğun sahnesi bu versiyonda daha güzel işlenmiş, başrolün sonrasında koşarak arkadaşlarının yanına dönmesi ve onlarla konuşurken yaşama dair sözleri etkileyici bulduğum sahnelerden biriydi.
▪Kameranın bu şekilde çizmelere odaklanarak iyi durumdaki ayakkabıların bile o ortamda nasıl bir lüks olduğunu göstermesi sinematografik açıdan filmi daha da etkileyici kıldığını düşündüm.
▪Askerlik eğitimleri bu versiyonda hafif yapay hissettiriyordu, diğer versiyonlardaki hâlleri daha iyi gibiydi.
▪Final sahnesinde kelebek metaforunu görüyoruz ve bu sahne 1979 yapımı olandan da, 2022 yapımı olandan da daha etkileyici geldi bana.
⚠️ Bir tane de spoilerlı yorum ekliyorum, çünkü bunu spoilersız nasıl söyleyebileceğimi çözemedim 😅 neyse, dikkat diyorum, kaçın diyorum⚠️
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
▪Yaşlı ve deneyimli asker Kat'in ölüm sahnesi diğerlerinde de mevcut (gerçi 2022'de pek de yaşlı değildi ama neyse) lakin en çok bu versiyondaki ölümü etkileyici geldi gözüme, dönemine göre yaralanma görüntüsü falan da güzel yansıtılmıştı. Ölüm sebebi bacağından ve sonra ensesinden yaralanmasıydı, diğer versiyonlarda farklıydı bu.
▪Yukarıda tam anlaşılmasın, spoi olmasın diye üstü kapalı söylemiştim ama hazır spoi sekmesi açmışken tam söyleyesim geldi 😂
Final sahnesinde ölümün Paul elini kelebeğe uzatırken gelmesi diğer versiyonlara göre bu filmde "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey yok" ifadesini daha vurucu kılmış bence. Ayrıca kitabında da olmayan bir sahneymiş bu, yönetmen düzenleme aşamasındayken oyuncular da olmadığından kendi elini kullanarak sahneyi çekmiş.
▪Postacı Himmelstoss'un cephe deneyimi daha sahiciydi. O savaş psikolojisi, sığınakta sıkışmışlık, aralıksız bombardımanın yıldırıcılığı, diğerleri bu duruma alışmışken postacının ürkekliği güzel yansıtılmıştı.
▪Öğretmenin öğrencileri asker olmaya teşvik ettiği konuşma sahneleri ve sonrasında izinle savaştan dönen Paul'ün savaşın gerçeklerini anlatması, cepheye gitmemiş öğrencilerden tepki aldığı sahneler diğer versiyonlardan farklı olan yanlarından biriydi ve bu versiyondaki hâllerini ben oldukça beğendim, etkileyiciliği yüksekti.
▪Başrol Paul'ün izinle eve dönüşünde geçmiş hayatını yadırgaması, önceki hayatına, evine yabancılaşması, hayatının cepheden ibarete dönüşmesi, ölümün, ölmenin, öldürmenin artık normali olması, yani kısacası savaşın Paul'ü değiştirmesi de yine etkileyici yanlarından biriydi. Cephede ölmese bile ruhu zaten çoktan ölmüştü, sağ olarak eve dönme seçeneği kalmamış gibiydi. Ve tam geçmişine, kelebek koleksiyonu hobisine dair bir an yaşadığında da son nefesini vermişti.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
⚠️Spoiler bitti⚠️ Benim bir tanem de bin taneymiş, neyse artık ahhsjs
Filme dair beğenmediğim tek yan aşırı oyunculuklar ve yavan askerlik eğitimi sahneleriydi ama sonra 1979 versiyonunu izleyince buradaki oyunculukları daha bir sevdim sanırım, o yüzden puan kırmamaya karar verdim 😅
10/10
⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐