ÜLKER ALİ SAMİ BARATHEON STADYUMUNDA YİNE ŞAHANE BİR ATMOSFER!!! BİR TARAFTA "YAŞASIN IRKIMIZ, EJDERHA KAYASI'NA BEDTEL VHAGAR'IMIZ" NİDALARI EŞLİĞİNDE YEŞİLSPOR, ÖBÜR TARAFTA HAALAND--- ŞEY PARDON DAEMON TARGARYEN'Lİ SİYAHSPOR!!! (olm Matt Smith'i Haaland'a bu kadar benzeten bi ben miyim harbi) NEFESLER…devamıÜLKER ALİ SAMİ BARATHEON STADYUMUNDA YİNE ŞAHANE BİR ATMOSFER!!! BİR TARAFTA "YAŞASIN IRKIMIZ, EJDERHA KAYASI'NA BEDTEL VHAGAR'IMIZ" NİDALARI EŞLİĞİNDE YEŞİLSPOR, ÖBÜR TARAFTA HAALAND--- ŞEY PARDON DAEMON TARGARYEN'Lİ SİYAHSPOR!!! (olm Matt Smith'i Haaland'a bu kadar benzeten bi ben miyim harbi)
NEFESLER TUTULDU, SAHA MÜSAİT, TARAFTAR COŞKULU, HARİKA BİR 90 DAKİKA BİZLERİ BEKLİYOR SEVGİLİ İZLEYENLER!!! SİYAHSPOR TRİBÜNLERİ TARAFTAR MARŞINI HAYKIRMAYA BAŞLADI BİLE!!!
🏴🏴 İSTERSEN İSTE RHAENYRA NE İSTERSEN İSTE BENDEN
İSTERSEN AYARLARIZ TAHTLARIN EN DEMİRİNİ
İSTERSEN UÇURURUZ SEMALARDA SYRAX'INI
STRONG'LARIN STRONG'USUN HAYDİ BU MAÇ SENDE HAYDİ
LAY LAYLAY LAYLALAY LAYLAY LAYLAY LAYLALAYLAY 🏴🏴
BU NASIL BİR ATMOSFER!!! AĞLAMAK İSTİYORUM SAYIN SEYİRCİLER, AĞLAMAK İSTİYORUM!!!
Bu kadar boş yapmayı ben de planlamamıştım ama belli ki Euro 2024 içimde kalmış biraz, kusuruma bakmayın. Yeterince boş yaptığıma göre incelemeye geçebilirim artık.
Game Of Thrones incelememi okuduysanız eğer karakterlere ve olay örgüsüne ne denli bağlandığımı, birbirinden kaliteli diyaloglar arasından kaybolup 8 sezonu iki haftada yalayıp yuttuğumu hatırlarsınız. E tabi tam diziyi bitirmemle House Of The Dragon'ın 2. sezonunun aynı döneme denk gelmes sayesinde (şansımı öpiyim) direk atladım diziye. Yani sebeplerini bu incelemede konuşucam ama... "Tüm spinoff dizilerin kaderi aynı mı acaba?" diye düşündüm jenerik akarken. Harika bir ilk dizi, ardından o diziye bir spinoff, yine harika ama asıl dizinin yükünün altında kalan bir yapım... Bakınız Better Call Saul mesela, 6 sezon soluksuz izledim ama bi Breaking Bad değil benim gözümde şahsen. HOTD da aynı vakayı yaşadı gözümde. Harika, ama GoT değil.
Artılarla başlayalım. Hikayenin konseptine bayıldım. "İç Savaş" konsepti pek çok yapımda "anan baban savaş, ama iyiler vs iyiler" sığlığında işlendi hep, ben de bu duruma alışık olduğumdan pek şikayetçi değildim bundan, ta ki HOTD'a kadar. İki tarafın tüm bu savaş olmasa aslında ölümüne dost olabilecek kişilerden oluşması ama savaş gerçeğinin onları ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar düşmanlığa sürüklemesi, iki tarafın da aslında savaş yanlısı olmaması fakat arzularının esiri olduklarından bir türlü savaştan kaçınamaması, dostluk içindeki ailenin aşama aşama parçalanması ve dengelerin, tarafların sürekli değişmesi. Tarihi güya "gerçekçi" işlediğini iddia eden TRT dizilerinin "abi nolur alma kellemi ühü ühü" tarzı işleyişinin aksine gerçekten iç savaş konseptinin hakkını veren bir eser HOTD. Öylesini iyi ki ben dizi boyunca hangi tarafı tutacağımdan bir türlü emin olamadım. Tam diyorum "aha bu taraf haklı galiba", dizi bana başka bir bakış açısı sunup beni düşünmeye itiyor. İki tarafın da kendince haklı sebepleri ve motivasyonları var, konsept gerçekten iyi işlenmiş.
Karakterizasyon GoT'ta olduğu gibi yine şahane. Ana kadro başta olmak üzere her karakter kişiliğiyle, motivasyonlarıyla, fikirleriyle insanda o karakter adına paragraflar yazma isteği uyandırıyor. Bir karakter ekranda belirdiği zaman sahneye ağırlığını koyabiliyor. Tabi ki istisnalar var ama genel anlamda dizi bir GoT spinoff'u olmanın hakkını vermiş.
Dizinin bahsedeceğim son artısı ise size bebek muamelesi yapmaması. "Ne diyon la stadyum bir bu iki noluyo" demeyin, anlatıyorum. Dizi ekibi bu diziyi izleyecek olan insanların neredeyse hepsinin 8 sezon GoT izleyerek geldiğinin farkındalar ve ilk sezonu da buna göre hazırlamışlar. GoT'ta gerçekleşmesi sezonlar sürecek büyüklükte olaylar ilk birkaç bölümde oluveriyor, GoT'un aksine ağır bir tempoyla değil daha hızlı bir şekilde başlayıp 8 sezon sonunda yorgun düşmüş izleyiciyi kendine bağlamayı başarıyor. 8 sezondan sonra bu dünyaya sıfırdan giriş yapmak gözünü korkutuyorsa bu konuda bir sıkıntınız olmasın, bu durum düşünülmüş ve dizi buna göre hazırlanmış.
Gelelim eksilere...
Böyle bir eleştiri yapacağımı zerre düşünmezdim ama... Dizinin mizahi dozu aşırı düşük. Evet evet doğru incelemedesiniz, Drama ağırlıklı bir dizi olan GoT'un drama ağırlıklı spinoff'u HOTD'ın incelemesinde. Şahsen bana GoT'un artılarını say deseler "mizah" demezdim zira mizahın dozu gerçekten düşüktü ama şu an anlıyorum ki o mizah GoT'un bu kadar akıcı olmasını sağlayan önemli bir etkenmiş. GoT'ta karakterler nadiren de olsa birbirlerine laf sokar, zekice esprilerle biz izleyicileri güldürürlerdi. Dediğim gibi bu zamanında güççük bir detay gibi gözükse de aslında o ağır dramanında içinde boğulup yorulmamızı önlüyormuş aslında. Tam böyle taht taht taht yorulacak gibi olurken ufak bir mizahi dokunuş silkelenip kendimize gelmemizi sağlıyormuş. Tabi aynı zamanda karakterlere olan sempatimizi de arttırıyormuş bu mizahi ton. Ben bu dizideki hiçbir karakteri Tyrion kadar sevemedim mesela. Evet, Tyrion'ı sevmemdeki asıl sebep dramatik altyapısı, yaşadığı çağın ona getirdiği sınırlamalara rağmen yine de kendi ayakları üzerinde durabilme çabasıydı ama meğer paytak paytak yürüyüp sarayda ana bacı kral demeden herkesle dalga geçmesi de işin tuzu biberiymiş. HOTD bu mizahi tondan yoksun olması sebebiyle hem draması yoğun uzun olay örgüsünde boğulma hissine yol açmış hem de karakterizasyonlar çok iyi olmasına ve her karakteri belli bir yere kadar sevebilmenize rağmen hiçbiriyle derin bağlar kuramamanıza yol açmış. Tabi ki yine istisnalar var ama çoğu karakterin takındığı ciddi ve ketum tavır dizinin akıcılığına zarar vermiş.
Bir diğer eksi ise olay örgüsü kıtlığı. Yine GoT'la karşılaştırmalı gidecek olursak GoT Westeros'un dört bir yanını konu alıyor, farklı yerlerden farklı karakterlerin hikayeleri arasında zıplamalar yaparak tempoyu diri tutuyordu. Tyrion ve King's Landing sıktı mı? Hop, Daenerys ve Westeros'un batısı. Sıktı mı? Hop, Jon Snow ve Sur'un ötesi. Sıktı mı? Hop, başka karakter ve başka bir yer vesayre vesayre. HOTD'ın bu tarz atlamalar yapma şansı yok çünkü ana iç savaş hikayesi dışında başka adam akıllı olay örgüsü yok. E tabi bu da zaten ciddi ton yüzünden yorucu hissettiren olay örgüsünün üstüne akıcılığa iyice darbe vurmuş.
Son kısımlarda biraz negatif gittik ama sanmayın ki dizi kötü. Hayır, gayet iyi. Ben burada neden GoT'taki o kaptırıp gitme hissiyatını yaşayamadığımı anlattım sadece. Ben şahsen zaman zaman yorulmuş hissetsem de 2 sezonu da sıkılmadan izledim. Ha eğer GoT'ta yaptığım gibi üst üste 8 sezon süren bir HOTD maratonu yapsaydım sıkılmadan izleyebilir miydim? İşte orasını bilemicem...
Uzun lafın kısası her ne kadar 2. sezon bi tık zort diye bitse de böylesine iyi bir GoT spinoff'unun yapılması 2025'te gelecek Knight of The Seven Kingdoms'a karşı ümidimi yükseltti. O dizi krallıkları konu alan geniş çaplı bir iş değil de daha kişisel bir hikayeyi ele alacak gibi duruyor o yüzden aşırı heyecanlı değilim ama bakalım hayırlısı. Hadi öbdüm.