7/10 “Ya gidip yaşamalı ya kalıp ölmeliyim.” Stockholm’da 1982 yılında geçen filmimiz yalnız bir çocuk olan Oscar ve onların yan binasına taşınan, tuhaf bir çocuk olan Eli’nin hikayesini anlatıyor. Oscar ve Eli’nin arkadaşlığı sürerken aynı zamanda o bölgede peşi sıra…devamı7/10
“Ya gidip yaşamalı ya kalıp ölmeliyim.”
Stockholm’da 1982 yılında geçen filmimiz yalnız bir çocuk olan Oscar ve onların yan binasına taşınan, tuhaf bir çocuk olan Eli’nin hikayesini anlatıyor. Oscar ve Eli’nin arkadaşlığı sürerken aynı zamanda o bölgede peşi sıra cinayetler işlenmeye başlar. Peki yaşanan tüm bu olayların sebebi ne?
Tahmin edeceğiniz üzere kitaptan uyarlama olan bir film. Ve ben de kitabı okuyan bir insan olarak ister istemez biraz kıyaslama yapacağım.
Dün kitabı araştırırken filmi olduğunu öğrenmiştim ve kitabın yorumunun sonunda ‘bir ara filmi de izlerim’ yazmıştım. Sonuç olarak merakıma düştüm ve bugün hemen filmi izleyip bitirdim. Evet, bunu söylediğime göre hemen filmi yorumlamaya geçiyorum.
Şunu rahat söyleyebilirim ki kitapta yapılan yer tasvirleri tamamiyle filmde olduğu gibiydi. Hatta bu kadar aynı olmasına ilk başta bir şaşırmadım değil doğrusu. Ki işlenilen olaylarda tamamen kitaptaki gibiydi. Genelde kitaptan uyarlama filmlerde bu durumlara rastlamak pek kolay olmuyor. En azından benim izlediklerimde. (Sanki yüzlerce kitaptan uyarlama film izlemişim gibi konuşuyorum, havalara gel)
Aynı şekilde ses efektleri olsun, oyunculuklar olsun gerçekten çok iyiydi. Filmde yapay bir durum yok, tamamen yaşanan bir gerçekliği izliyor gibisiniz.
Genel olarak yorumlarda ‘diğer vampir filmlerinden farklı’ tarzı yorumlar vardı. Çok vampir kitabı veya filmi izlemiş olmasamda, okuyup veya izlediklerimden gerçekten farklı olduğu apaçık ortada diyebilirim. Sırf inandırıcı olsun diyerekten saçma sapan efektler, gereksiz abartmalar yoktu ve bu da filmi olduğundan daha kaliteli yapmış.
Tabii ki de bazı olumlu şeylerin arkasında bazı olumsuz şeyler de vardır. Öncelikle Oscar asla tahminimdeki gibi değildi, kitaptaki gibi hiç değildi. (Burada oyuncuya laf söylemiyorum, yanlış anlamayın lütfen)
Oyuncu çocuk güzel oynamıştı ona diyecek bir şeyim yok ama çocuğun görünüşünün kitaptaki ile alakası olmadığını düşünüyorum. Onun dışında çoğu karakter kitapta yansıtıldığı gibiydi. Özellikle Eli karakterini canlandıran oyuncu tıpatıp kitaptaki gibiydi ve aşırı iyi bir oyunculuk göstermişti. Bunların yanında bir diğer kaçınılmaz gerçek eksik karakterler vardı. Aslında buna şaşırmadım. Çünkü bol karakterli bir kitap ve her karakteri filmde incelikle işlemek ne yazık ki mümkün değil. Bununla birlikte eksik sahnelerde vardı ve bence gene de güzel toparlamışlardı. Ama eksikliğini hissettirmedi de diyemem doğrusu.
Kitaptaki gibi her karakterin gözünden olaya bakamadığımız için kitaptaki gibi derinlemesine olayları anlayamıyoruz. Bu yüzden kitapta biraz psikolojik bir ağırlık varken filmde daha çok vampirlik söz konusuydu.
Kalın ve ağır bir kurgusu olan bir kitap olduğu için iki film olsa daha incelikli ve güzel işlenilebilirdi diye düşünüyorum.
Hem kitabı hem filmi tavsiye ederim ama tabii ki öncelikli olarak kitabı okursanız olayları detaylı ve açıklayıcı anlarsınız. Bu arada araştırırken çok az kötü yoruma denk geldim. Ve açıkçası kitabı ve filmi böylesine sevilirken neden rafta bu kadar az yorumlandığını gerçekten anlayamadım.