🏆En İyi Film Oscarı Alanlar 5. Film🏆 Hem IMDb puanıyla yerlerde sürünen hem de En İyi Film Oscarı ödüllü bir film, enteresan 😅 Kendisi, En İyi Film ödülünü kazanan ilk western filmiymiş ve neredeyse tamamı açık alanda çekilen ilk sesli…devamı🏆En İyi Film Oscarı Alanlar 5. Film🏆
Hem IMDb puanıyla yerlerde sürünen hem de En İyi Film Oscarı ödüllü bir film, enteresan 😅
Kendisi, En İyi Film ödülünü kazanan ilk western filmiymiş ve neredeyse tamamı açık alanda çekilen ilk sesli filmlerden biri. Western ama sadece bir kısmında western havası vardı, filmin tamamını kaplamıyor gibiydi bu tema.
Aynı zamanda ilk gösterimi sırasında para kaybeden tek En İyi Film Oscar'ı kazananı olduğu da iddia edilebilirmiş. Döneminde olumlu eleştiriler almış ancak bu mali başarısızlığının nedeni Büyük Buhran'ın en karanlık dönemlerinden birinde gösterime girmesiymiş, birkaç yıl sonra yeniden gösterime alınarak biraz da olsa bu maddi kayıp hafifletilmiş.
Film, Edna Ferber'in Cimmaron kitabından uyarlanmış ve filmin ana karakteri Yancey Cravat da gerçek hayatta avukat, silahşör ve politikacı olan Temple Houston'dan esinlenerek yazılmış.
Bu Yancey karakterinde neredeyse yok yok diyebiliriz ki kendisi adeta adalet timsali, mazlumların koruyucusu, kimsesizlerin sesi, suçluların korkulu rüyası (ki Billy The Kid'i bile öldürmüş, vay be...) ve haksızlıkların önünde dikilen bir halk kahramanı... Aynı zamanda da ülkesini kalkındırmak isteyen tutkulu bir vatansever ki bir yerde düzen oturtunca hemen başka yerin yolunu tutan adeta tüm şehirleri sıra sıra tek başına inşa etmeyi kafasına koymuş bir maceraperest... Evet, evet filme bu kadar şeyi sığdırmayı başarmışlar 😂
Filmde Amerikan Eyaletleri'nden biri olan Oklahoma'nın bir şehrinin kuruluşunu izliyoruz. Hikâye 1889-1930 yılları arasında yaklaşık 40 senelik uzun bir zamanı kapsıyor. Açılış bir şekil mülk edinme amacıyla arazi kapma yarışıyla başlıyor. Bu sahne öyle bir sahne ki dönemine göre ciddi emek verilmiş, yüksek prodüksiyonlu açılış sunuyor, düşünün 5000 figüran, 28 kameraman ve çok sayıda asistan ile bir hafta uğraşmaları gerekmiş bu kaotik ortamı çekebilmek için. Bu açıdan fazlasıyla ikonik bir sahne diyebiliriz.
Film genel olarak çok da sıkıcı denilemez, akıcıydı ama senaryosu özellikle finali eh işte dedirtebiliyor, yine de benim için izlemesi keyifliydi. Misal yılları atladıkları sahnelerde geçen zaman içinde neler olduğunu ekrana yazmak yerine diyaloglar arasında bize anlatmaları hoşuma giden detaylar arasındaydı. Bir de İsaiah (ismini doğru mu yazdım emin değilim) karakteri de filme eğlence katan bir karakter olmasıyla hoşuma gitmişti.
Son olarak başrol oyuncularından Irene Dunne başlangıçta bu filmi en sevdiği filmlerden biri olarak gördüğünü lakin sonraki yıllarda, bu filmi amatör bulduğunu ve arazi hücumu sahnesi hariç, filmin hiç de iyi yaşlanmadığını hissettiğini söylemiş.
6/10
⭐⭐⭐⭐⭐⭐☆☆☆☆