Spoiler içeriyor
Okurken en çok zorlandığım, en uzun soluklu, en çok mekân değişikliğine sahne olan ve edebi yönden en ağır Shakespeare tragedyası diyebilirim. 5 perde 42 sahneden oluşan oyunumuzda savaş ve aşk iç içe geçiyor ve aşk galip geliyor. İki şehir aslında…devamıOkurken en çok zorlandığım, en uzun soluklu, en çok mekân değişikliğine sahne olan ve edebi yönden en ağır Shakespeare tragedyası diyebilirim. 5 perde 42 sahneden oluşan oyunumuzda savaş ve aşk iç içe geçiyor ve aşk galip geliyor. İki şehir aslında iki farklı duygunun temsilcisidir. Roma, savaşın; Mısır ise aşkın. Oyunda verilen mesaj ise aslında çok açık. Aşk, her şeyin -ölümün bile - ötesinde yüce bir güç.
Oyun, ismiyle bile bir aşk tragedyası izlenimi verse de tamamen bir aşk tragedyası değildir. Aynı zamanda politik meseleleri uzun uzun ele almasıyla tarihi bir tragedya olarak kabul edilmektedir. Romalı generalin Mısır kraliçesine tutkusu https://1000kitap.com/kitap/romeo-ve-juliet--4586 deki gibi yalnızca iki aşığı mahvetmez, tüm dünyanın mahvolmasına sebep olur.
Oyunda Antonius'tan çok farklı kişiliğiyle Kleopatra ön plandadır. İnsanda derin izler bırakan bir karaktere sahiptir. Son sayfalara kadar kendisini çözmeniz imkânsızdır. Çok değişken bir yapıya sahip olan Kleopatra'da değişmeyen tek şey Antonius'a olan aşkıdır. Antonius'a olan aşkının kişiliğinin temelini oluşturduğunu da en son 3 sayfada daha net göreceksiniz.
... ÖZET...
Antonius, Octavius Caesar ve Lepidus adlı üç büyük komutanın yönetiminde olan Roma'da her şey yolunda giderken Mısır seyahatinde gönlünü Kleopatra adında bir 'şeytana' kaptıran Antonius'tan sonra işlerin rengi değişmeye başlar. Çıkan dedikodular sonrasında nikâhlı karısı Fulvia'nın ölümü ardından ve savaş dedikoduları neticesinde Roma'ya çağrılan Antonius, kendini savunmak ve yiğitliğini kanıtlamak için davete icabet eder. Aynı zamanda Fulvia, ölmeden önce Caesar ve kardeşine de isyan etmiştir. Caeaser aralarındaki dostluğu pekiştirmek ve dedikoduların önünü almak adına Antonius ile kardeşi Octavia'yı evlendirme teklifinde bulunur. Antonius bu güzeller güzeli kadınla evlenir fakat Mısır'a döndüğünde eski aşkı alevlenerek dostuna ihanet eder. Bu ihanetin ardında Caesar'ın yanında ikinci adam olarak kalma düşüncesi de baskın gelmektedir.
En büyük düşmanları Pompeuıs ile bile bir noktada anlaşmaya varmışlarken Antonius'un bu kara sevdası onu Caesar ile bir savaşa sürükler. Karadaki kuvvetiyle savaşı kazanamayacağını bilen Caesar, onu zayıf olduğu noktadan yani denizden bitirme kararı alır. Kendine ve Kleopatra'ya fazla güvenip savaşa girdikten sonra ise savaşı kazanmaya yaklaştığı sırada sevdiği kadının geri çekilmesiyle yenilgiye uğrar. Bu ihanet gibi görünen korkaklıktan ders almaz ve ikinci savaşta yine aynı hatayı yapar. Askerlerin büyücü cadı olarak nitelendirdiği Kleopatra onu adeta etkisi altına alarak iki kere aynı hataya düşmesine sebep olmuştur.
İki aşık da birbirlerinden hiçbir şekilde vazgeçemezler. Kleopatra'nın aşkı zaman zaman sahteymiş izlenimi verse de karakter derinliğine inildiğinde Antonius'a aşkı görülmemiş türdendir. İkinci yenilgiden sonra Kleopatra'ya sövüp sayan Antonius, kendini ölü gösteren Kleopatra'nın acısı ve büyüklüğünün de elden gitmesiyle kendi canına kıymaya karar verir. Son nefesini verecekken Kleopatra, askeri aracılığıyla yaşadığı mesajını yollar ve ölüme çok yaklaşmışken bir kere de olsa onu öpebilmek adına büyük zorluklarla yanına gider. Bunu başarır ve bu dünyadan bir Antonius geçti repliği eşliğinde hayata veda eder. Antonius öldükten sonra Kleopatra'nın gözünde büsbütün tanrılaşır. Onun yüzünü güneşli ve aylı bir gökyüzüne benzetir. Ölümü Caesar'da bile büyük etki yaratır. Çok güzel tiratlarla bu ölüm anı okuyucuya aktarılır. Kleopatra'da ilk başta Caesar'a boyun eğecekmiş izlenimi verse de büyük aşkının ölümünü kendine yediremeyip zehirli bir yılanla canına kıyar.
En son bölümde Caesar da onların aşkının büyüklüğünün farkına varır ve yan yana gömülmelerini emreder.
... SON SÖZ ...
Kitabın giriş bölümünde bu oyunun https://1000kitap.com/kitap/julius-caesar--13623 oyunun devamı niteliğinde olduğunu ve Kleopatra'nın genç yaşta suikastle öldürülen Jul Caesar ile de aşk yaşadığını öğrendim. Sahnelerin birinde de bu konuya değinilmiş.
Bu kitabın ana karakteri Octavius Caesar ise Jul Caesar'ın evlatlık aldığı dayısının oğluymuş. Yakın zamanda bu kitabı da okuyunca bağlantıları daha iyi kuracağımı düşünerek incelememe son veriyorum. Edebi yönü kuvvetli, kesinlikle okunması gereken bir Shakespeare eseri. Tavsiye edilir :)