Kitapta olanlar hakkında çok konuşasım var ama konuşsam büyüsü kaçar gibi de. Aslında üstünkörü bahsetsem ve sizde oluşan fikirlerle kitaba bir cazibe oluşsa, merakınızı kamçılasa. Veya direkt kitaptan bağımsız bu konu hakkında konuşur gibi olsak, dumanı üstünde bir sohbete girişilse..…devamıKitapta olanlar hakkında çok konuşasım var ama konuşsam büyüsü kaçar gibi de.
Aslında üstünkörü bahsetsem ve sizde oluşan fikirlerle kitaba bir cazibe oluşsa, merakınızı kamçılasa.
Veya direkt kitaptan bağımsız bu konu hakkında konuşur gibi olsak, dumanı üstünde bir sohbete girişilse..
Peki peki, diyeceğim o ki kitap konusu ve işleyişi açısından çok güzeldi. Pek çok şey kattığını düşünüyorum kendi şahsıma. Ve kesinlikle tavsiye ederim, abartılması gerekiyor fikrimce de.
~~~
E hadi o zaman, gelin biraz sohbet edelim.
Bir anda ölüm gerçeği ortadan kalksaydı ve insanlar artık ölümsüz olsaydı; nasıl olurdu?
Bunu bir süre düşünmenizi isterim, çünkü muhtemelen biraz sonra bahsedeceklerim pek aklınıza gelmemiş olasılıklar olacaktır.
Ölümsüzlük dendiği zaman, eski çağlardan beri bir uğraş görürüz. Sanki ölümsüzlük bulunduğu zaman başımız göğe erecek gibi.. Lakin hiç bunu düşünürken detay vermeyiz, ölümsüz olayım da başka şey istemem deriz. Peki ya siz, yaşlılıktan eliniz yüzünüz buruşmuş, hastalıklarla kıvranır hâlde yine ölümsüzlük mü isterdiniz yani? Sanki ölümsüzlük yanında gençlik de promosyon olarak veriliyor gibi düşleriz, oysa ölümsüzlük kavramı daha başkadır.
Tamam bu kısımda hemfikir olduk sanırım, insan artık ölümsüz ama hâlâ yaşlanmaya devam ediyor umarsızca..
Sonra? Sonra dünya bir yaşayanlar mezarlığına dönüyor işte. Düşünsenize ölemiyor ölmesi gerekenler, dünya nüfusu katlanarak artıyor, sağlık kurumları hiçbir çözüm yolu bulamıyor düşkün hâle gelen yaşlılara..
Biraz biraz içine giriyoruz, ütopik düşüncenin ardındaki distopik gerçeğe.
Yaşamı bir kenara bırakıp olaya sosyal ve kültürel anlamda yaklaşalım şimdi de.
Düşünün bir, ölümden en kârlı çıkanlar kim şu hayatta? Levazımatçılar elbet, ölüm olmazsa mezar kime gerek!!
Peki bunun yanında? Ölüm yoksa ney yoktur?
E tabi hesap günü, ahiret.
Hâliyle din adamları, korkunç bir sarsılma eşiğinde, cennet cehennem olmayacaksa madem neden bir dine bağlı olayım diye düşünenler, cennetten toprak satma bahanesiyle parayı cebe indiremeyecek olan papalar ve daha birçok kişiler..
En mantıklı bulduğum bu kısım olabilir sanırım, güzel işlemiş yazarımız.
Buraya kadar belli bir süreç misal, sonra kitabın seyri değişiyor, farklı yönlere kayıyor ve size daha farklı bakışlar kazandırıyor. İronik cümlelerde gülmeden edemiyor ve anlamlı sözlere imzanızı basmak istiyorsunuz tatlı bir heyecan eşliğinde.
Yazarın araya sıkıştırdığı "Tabi bunun nasıl böyle olduğunu sorguluyor olabilirsiniz.." diyerek bazı şeylere kendince müdahale etmesi üslubu daha da hoş kılıyor
^^
Bazı kusurları var elbet, bir tık konuyu dağıttı gibi hissederken ilerleyiş; sonu çok beklenmedikti, ve şahsen daha güzel olabilirdi, olmalı idi.
Ama bu kendi çapımda kitabın güzel ve okunası bir kitap olduğu gerçeğini değiştirmiyor, pek güzeldi.
Şimdiden iyi okumalar ✨