Bu gönderi menajerlik oyunlarıyla alakalıdır. İlgisi olmayanlar profilden diğer gönderilere bakabilir. Ama yine de bir hikaye dinlemek isteyenler varsa ilginizi çekebileceğini düşünüyorum. Bundan önceki bölüm(ler) için profile bakabilirsiniz. İyi okumalar. Hatırlarsanız en son Nantes ile Avrupa potasına girmeyi kıl payıyla…devamıBu gönderi menajerlik oyunlarıyla alakalıdır. İlgisi olmayanlar profilden diğer gönderilere bakabilir. Ama yine de bir hikaye dinlemek isteyenler varsa ilginizi çekebileceğini düşünüyorum. Bundan önceki bölüm(ler) için profile bakabilirsiniz. İyi okumalar.
Hatırlarsanız en son Nantes ile Avrupa potasına girmeyi kıl payıyla kaçırdığımız bir sezonu tamamlamıştık. Bu sezon hedefimiz yine aynıydı. Takıma yeni takviyeler, takımdan ayrılması gereken oyuncular vardı. Bizi uzun bir süreç bekliyordu.
Bölüm 2 - Tekrar Deneyin
Öncelikle geçen sezonla ilgili bahsetmediğim ufak şeyler var onlara değinmeliyim. Devre arasında Berkan Kutlu’yu kiralayıp rotasyonda verimli bir oyun almıştık. Transfer döneminin hemen başında bonservisini aldık ve sakatlanmadığı sürece ilk 11’e sabitledim. Yine geçen sezonun sonuna doğru Mollet gitmek istediği için onun yerini dolduracak bir 10 numarayı takıma katma amacıyla sözleşmesi biten Gianluca Gaetano’yu bedelsiz renklerimize bağladık.
Sol kanadımız Moses Simon gelen teklifleri değerlendirmek istediğini söyledi. Benim de bu sezon kanat takviyeleri yapmak gibi bir niyetim vardı o yüzden onu iyi bir fiyata sattık. Takımda da çok verim sağlamayacağını düşündüğüm, benimle arası çok iyi olmayan adamları başka takımlara kiraladık. Rotasyonumuz baya daralmıştı, bu sezon sağlık ekibine büyük iş düşecekti.
Gelelim takviyelere. Öncelikle takıma Faslı bir duran top antrenörü getirdik. Adamın adını bile bilmiyorum kendisine bütün tesis Faslı diyordu. O da memnun görünüyordu bu durumdan.
Sol kanattaki boşluğu doldurmak için Faride Alidou adında genç, hızlı, yetenekli bir futbolcuyu 1 milyon gibi çok ucuz bir fiyata getirdik. Sağ kanada da onun biraz daha alt versiyonu olan Josue Casimir’i ekledik. Onlardan çok ümitliydim ama bilmediğim bir şey varsa o da bu adamların takıma çok katkıda bulunacağıydı.
Bir anda beklenmedik bir teklifle kapımız çalındı. Arsenal, takımımızın en yıldız oyuncusu kalecimiz Lafont’u istiyordu. Ona kalsan olmaz mı diye sordum alacağım cevabı bilerek. Çok istiyordu gitmek. Her futbolcunun hayalidir İngiltere ligi. Hele bir de büyük altılıdan bir takımsa. Çok ısrarcı olmadım. Arsenal kesenin ağzını sonuna kadar açtı. Kulüp tarihinin en büyük satışıydı bu. Cebimizi doldurmuş, kalemizi boşaltmıştı.
Yerini alelacele doldurmamız gerekiyordu. Bütün dünyayı araştırdık. Gözümüzü Hull City kalecisi Racioppi’ye diktik. Acun abiden rica ettik. Sağolsun bize çok yardımcı oldu. Ama yine de yıldız oyuncu niteliğindeydi. Bu sefer keseyi açan taraf bizdik. Bu sefer de kulüp tarihinin en büyük satın alınımını yaptık.
Kadromuz hazırdı. İki kanat forvet, çalışkan rolde Mostafa, on numara Gaetano, derin oyun kurucu kaptan Chirivella, savaşçı Berkan, iki kanat bek, iki standart stoper, pozitif futbol. Hazırlık maçlarıyla kadroda uyum sağladık. Ligin ilk maçında galibiyet bekliyorduk. Rakibimiz Toulouse’tu. Beklediğimiz gibi başlayamayıp yenildik. Takımın moralini yerine getirmek için konuşma yaptım. Bunun daha ilk maç olduğunu yolumuzun çok uzun olduğunu söyledim. Herkes gaza geldi. Bu gazla üst üste 4 maç kazandık. Bunlardan biri de ligin dişli ekiplerinden 3-0’lık Lille galibiyetiydi (gör Mourinho gör). Taktiğimiz işliyordu.
Sonraki dönem ise kabus gibiydi. Takım istenilen sonuçları alamıyordu. İyi oyunumuz vardı ama savunma oyuncularımız çok niteliksizdi. Üstelik takımın bütçesi azdı. Takviye yapılacak durumda değildi. 13 maçta 8 mağlubiyet, 2 beraberlik aldık. Rezil haldeydik. Devre arası tatiline çok ihtiyacımız vardı.
Bazı zaaflarımız üzerine çalıştık. Takım gol yollarında eksiksizdi. Mohamed, Alidou, Casimir skor üretkenliği açısından şiir gibiydi. Alidou’nun zaten kendisi bir şiirdi. Bazen oturup sadece onu izliyordum rakip savunmacılar gibi. Ama bizim savunmacılarımız da genelde izleyen taraftı. Çok atıp çok yiyorduk. Maç içinde çok şeyi değiştirmeye çalışıyordum. Bu sefer de takımın kafası karışıyordu.
Devre arası geldi. Bundan sonra da kupa maçları vardı. Takım iyice dinlenip kendine geldi. Daha temkinli oynayıp Alidou üzerinden atak kurmaya çalıştık. Ufak toparlamalar yaşıyorduk ki bu sefer sağlık ekibinde sorunlar çıkmaya başladı. Takımda çok fazla sakat veriyorduk. Özellikle kaptan Chirivella bir türlü iyileşemiyordu. Yine de bir şekilde fikstürü idare edip 8. sırada kalmayı başarıyorduk.
İlk kupa maçında rotasyon oynadık ve çok zorlandık. Penaltılarla geçtik. İkinci turda daha az rotasyonla farka koştuk. Üçüncü turda ise bir eski sınav vardı: Lorient. Geçen sene bizi kupadan elemiş, bu sene ise ligde onlara dışarda yenilip içerde berabere kalmıştık. Bizim baş belamız olmuştu ama intikam zamanıydı. Bu maçı kazanıp üst turlara kalmalıydık. Kalamadık. Bizi penaltılarda elediler.
Tek kulvarımız lig kalmıştı. Sakatlıklar ufaktan azalıyordu. 8.ydik hala ve üstümüzde ve altımızdaki takımlarla puan farkı açıldığı için burada kalacağız gibi gözüküyordu. Bize moral verici bir maç lazımdı. Önümüzde ise moralden çok hezimet görünüyordu: Marsilya. Bu maçta herkes yenilmemizi bekliyordu. Ben bile ümitsizdim ama profesyonel olmak gerekiyordu. Sahaya çıktık. Onları sildik resmen. 5-1 lik harika bir galibiyet. Herkes tekrardan mutluydu. Son maçlarda da olumlu sonuçlarla yerimizi koruyup ligi 8. bitirdik. Mostafa Mohamed toplamda 25, ligde 22 gol atarak gol kralı oldu. Alidou 13 gol 9 asist, Casimir 6 gol 9 asistlik inanılmaz bir katkı verdi. Ama aynı katkıyı savunma hattımızdan maalesef alamadık. Yönetim, taraftarlar ve oyuncular mutluydu. Bu bile yeterliydi onlar için. Ama mutsuz olan bir kişi vardı.
Ben artık bu takımdaki orta sıraların yeterliliği görüşünden de, imkanların yetersizliğinden de çok sıkılmıştım. Daha mutlu olabileceğim bir yerde olmak istiyordum. Ama daha kariyerinin başındaki bir menajeri hangi takım isterdi ki? Bekleyip görecek belki de yine burada kalacaktım.
-
Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Ben bu anlattığım yerden sonra bir yarım sezon daha oynadım. Bundan sonraki bölümlerde de yarımşar sezon anlatıp daha detay vermeyi düşünüyorum. Şimdilik sağlıcakla!