1- Evde korku filmi izlemekle sinemada izlemek kesinlikle aynı şey değildir. Sinemadaki efektler, türün izleyicide oluşturmak istediği etkiyi bir hayli veriyor. Evde laptoptan izlemek, sadece izlemek oluyor ve filmi farklı değerlendirmenize (olumsuz) sebep olabilir (Özünde kaliteli ve başarılı filmler için)…devamı1- Evde korku filmi izlemekle sinemada izlemek kesinlikle aynı şey değildir. Sinemadaki efektler, türün izleyicide oluşturmak istediği etkiyi bir hayli veriyor. Evde laptoptan izlemek, sadece izlemek oluyor ve filmi farklı değerlendirmenize (olumsuz) sebep olabilir (Özünde kaliteli ve başarılı filmler için)
2- Arkadaşım filmden çıkınca dedi ki: Olum film devam edecek sandım, çok sürükleyiciydi verdiğim parayı hak etti. Arkadaşım da ben de filmi sinemada izlemiş olmaktan hoşnutuz. Arkadaşım, 4-5 sahnede irkildi, geriye doğru gitti böyle. "Noluyoo abii" diyerek karşılık verdim kendisine. Jump Scare sahnelerine karşın ben daha temkinliydim (ekrana pür dikkat bakıyordum ama kendimi o sahnelere hazırlamıştım) o yüzden arkadaşım gibi tepki olmadı fakat yine de gerim gerim gerildim ve ürkütücü, korkutucu olduğunu kabul ediyorum 🤝 (Şey ben de birkaç sahnede geriye doğru gitmiş olabilirim yani whcksojejzn)
3- Parker Finn, ilk filmin üzerine çok şey katmış mı? Bence hayır fakat sinemada izlemek için fazlasıyla kaliteli bir iş çıkarmış ortaya. Hani gidiyorsun, korkuyorsun ve keyifle "Abiiiiii" gibi sohbetler döndürüyorsun. İlkiyle kıyaslayınca, genel olarak sahnelerin mantığı aynı olmuş. Yani birden çıkmalar başarılıydı başarılı olmasına ama oluşum anı ilk film ile benzerdi. Yine de bu Smile 2'yi yerden yere vurmak manasına gelmiyor, ortada emek görüyorum. Korku filmi sevenler ve izleyebilenlerin tatmin olacağı bir yapımdı.
4- Başkarakterin bu sefer ünlü bir şarkıcı olması iyi bir fikir. Turneler, konserler, provalar... Binlerce insan önüne çıkan popüler genç bir kadın ama kendisine musallat olan yaratık, ruh yahut ne derseniz ondan kurtulamıyor; yaratık mı ruh mu iblis mi bu varlık da Genç şarkıcı Skye'ın karşısında farklı şekillerde belirmekten usanmak bilmiyor. Yine ilk filmle benzer bir mücadele vardı, çaresiz ve aciz kalan insan; korkutucu, ürkütücü musallat olmuş bilinmeyen bir varlık. Fakat bu sefer bir Psikiyatristi değil şarkıcıyı izledik; güzel de oldu 👍
5- İlk filmdeki genç polis ne yalan söyleyim üzdü. Ben onun ekran süresinin fazla olduğunu sanmıştım... Bu bir spoiler değil yani izleyince direkt anlarsınız zaten. Yine de güzel bir giriş sahnesine sahipti film. Hatta arkadaşımla gaza gelip, "güzel bir giriş dimi" falan dedik birbirimize. Müzikleri de ürkütücüydü, gelin size müziklerle ilgili yaşadığımız kısacık bir durumdan bahsedeyim.
6- Film bitti biz "Noluyo abi, noluyo" mimikleri ile birbirimize bakıyoruz. Salonda az bir süre kaldık. İlk müzik sonrası, böyle tuhaf çığlıklar içeren bir müzik başladı; arkadaşımla aniden gerildik. Salonda tek biz vardık. O müziği duymak harbiden ürkütücü olmuştu. Sonra salondan daha çıkmadan gülüştük. Hani kendimizle dalga geçme gülüşü diyebiliriz buna jxkaidksosk
7- Parker Finn, bence güzel bir devam filmi yapmış. Oyuncular başarılıydı. Ama ilk filmin üzerine daha fazla özgünlük eklenebilirdi. Devamının başka karakterlerle geleceğini düşünüyorum. Ama bence 3. Film ile güzel bir final yapılıp artık bu seriye veda edilebilir. Bir de yani Parker Finn, başkarakteri kasıntı bir şekilde neden eşcinsel yaparsın ki? Çok saçmaydı; şu filmlere LGBT unsuru ekleyerek doğallığa ve fıtrata darbe vuruyorlar... Çok saçma çok.
Ya hakikaten değer verdiğinle, arkadaşınla, kardeşinle, ailenle, eşinle film izlemek çok hoş bir şey. İyi ki böyle güzel aktiviteler varlar. 🌿🌿 Esenle kalınız.