Kitap elimde aylarca sürünmüş gibi hissetmiştim, 1 buçuk ayda falan bitirmiştim. Başka kitaplarla çaprazlama okuduğumu ve tabii 24 saatimi de kitaba ayırmadığımı, bir de hergün de okumadığımı düşünürsek böyle bir kitap için iyi bir zaman. Ben bu kitabı daha önce…devamıKitap elimde aylarca sürünmüş gibi hissetmiştim, 1 buçuk ayda falan bitirmiştim. Başka kitaplarla çaprazlama okuduğumu ve tabii 24 saatimi de kitaba ayırmadığımı, bir de hergün de okumadığımı düşünürsek böyle bir kitap için iyi bir zaman.
Ben bu kitabı daha önce fantastik bir denizcilik macerası, korsan kitabı, işte masal tadında çocuk kitabı sanıyordum. Bu bir destanmış, şiirsel bir destan. Balinacılık destanı. Dev Beyaz Balina'nın ve de intikam hırsı gözünü kör, kulaklarını sağır etmiş, başka bir şey düşünmez hâle getirmiş Kaptan Ahab'ın destanı. İlk baştan uyarımı yapayım. Maceralarla, fantastik olaylarla dolu, okuması kolay bir denizcilik hikâyesi bekliyor iseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Şiir olmayan, ama şiir gibi olan 700 küsur sayfalık destanı okumaya kendinizi hazırlamalısınız.
Buraya da eklediğim üzere ben kitabı YKY'den okudum. Ön çevirmen notunu çok beğendim. Kitabın tanıtımını bizi neler beklediğini yazmışlar. Karakterlerden, olacaklardan bahsetmişler. Fakat biraz da sürprizi bozulmuş sanki. Çünkü eninde sonunda neler olacağını da yazmışlar. Tabii bunlar zaten tahmin edilecek sonlar ama kitabı okudukça sonunu tahmin edebilmek isterdim, en başında okumak değil.
Kitabın sonunda da Melville'nin kitabı yazma sürecinde bazı insanlara kitapla ve kendiyle ilgili yazdığı mektupları derlemişler. Kitabın değerlendirmesini de yapmayı unutmamışlar. Bu mektuplar ve değerlendirmelerle okurken biraz sıkıldığım eser gözümde az da olsa anlam kazandı ve takdir etmemi sağladı. Kitabın felsefesini, kültürünü, anlatmak istediğini anladım. Evet, kabul etmek lazım ki sıkıcı bir eser. Yine de okuduğum için memnunum.
Kitapta iç dünyaların çarpışması, hırslar, beklentiler var diyebilirim. Ağır ağır ilerleyen bir eser. Biraz da karmaşık. Bir noktadan sonra nerede ne olmuş, kim kimmiş, kime ne olmuş aklımda tutmakta zorlandığımı farkettim. Ishmael bize hikâyeyi anlatan kişi, Ahab kaptan, Starbuck Ahab'ın intikam düşüncesine sürekli karşı gelen daha doğrusu çalışan ikinci kaptan... Eee başka? Karakterler ve olaylaf kafamda bazı zamanlar birbirine karışsa da en azından ön plana çıkan karakterleri tanıyabildiğim ve sonlarını görebildiğim için mutlu hissediyorum. Böyle bir kitap belirsiz bir son ile bırakılsaydı herhalde okuduğum 700 küsur sayfa için pişman olurdum.
Hep de ağır ilerlemiyor tabii. Her zaman bir felsefe, ruhsal tahlil, içsel çatışma sunmuyor önümüze. Bazen de dışsal çatışmalar görüyoruz. Bazı zamanlar okyanus sesini yükseltiyor, bazı zamanlar tayfa. Bazen Ahab, bazen Starbuck. Bazenleri de tüm ihtişamıyla Moby Dick. Karmaşanın hâkim olduğu, olayların ve maceranın arttığı, hafiften gerilime çeken sahnelerde okuyoruz. Buraları akılda canlandırabilince daha da heyecanlı olur. Tam da buralarda aslında denizcilik hikâyesi okumanın tadına vardım diyebilirim.
Kitabın bir kısmında da balinaları, balina türlerini tanıtıyor. Balinaları bize anlatıyor. Bilimsellikte var diyebiliriz. Soyları tükenmiş balinalardan, pek bilinmeyen türlerden bahsediyor. Herhalde bahsedilen türlerin birçoğunu daha önce duymamışımdır. Balinalar konusunda genel kültürünüzü -buna pek de ihtiyacımız yok bence- arttırıyor da aynı zamanda. Tam da bu noktada Melville'yi takdir etme isteği duydum. Buna çok ihtiyacı varmış gibi... 19. yüzyılda böyle bir kitap yazmak, bu kadar derinlemesine araştırma yapmak, kendi kafandaki maceracı ve felsefik yönü bilimsel ile birleştirip okyanusun ve devasa balinaların ihtişamını okuycunun önüne sermek... Takdirlik değil de nedir? Kaynaklara ulaşmanın zor olduğu bir dönemde yapıyor bunlar Melville. Hatta uzun bir zaman araştırma yapacağı kitapların kendine gelmesini beklemiş.
Kitabın birkaç sayfasında sonunda yaşanan olayın resimlerini koymuşlar, bunu sevdim. Tam da zihnimde canlandırdığım gibiydi.
Okuyun veya okumayın diyebileceğim bir eser değil. Bunalırsınız, sürünüyor gibi gelir ama zevk de alırsınız bence. En azından bir şeyler öğrenir, Melville'nin kalemiyle tanışır. Hırsların insanı nerelere sürükleyeceğini görürsünüz.