Spoiler içeriyor
Yüzüklerin Efendisi serisi, Eski Türk Tarihi ve Dirilen İskeletten sonra çerezlik bir kitap okumaya ihtiyacım vardı. Yürüyen Ölüler bu açıdan bana çok iyi geldi. Ayrıca pandemi zamanlarında izlemeye başlayıp dördüncü sezonda yarım bıraktığım TWD'yi bu sefer dokuzuncu sezonda ikinci kez…devamıYüzüklerin Efendisi serisi, Eski Türk Tarihi ve Dirilen İskeletten sonra çerezlik bir kitap okumaya ihtiyacım vardı. Yürüyen Ölüler bu açıdan bana çok iyi geldi. Ayrıca pandemi zamanlarında izlemeye başlayıp dördüncü sezonda yarım bıraktığım TWD'yi bu sefer dokuzuncu sezonda ikinci kez yarım bıraktığım için o evreni konu alan bir kitabı okumanın bana iyi gelebileceğini de düşündüm. Çünkü dokuzuncu sezona başlama cesareti için uzun bir süreye ihtiyacım var.
Kitabın konusuna gelecek olursam TWD evreninde Vali olarak tanıdığımız ve nefret ettiğimiz karakterin zombi kıyametinin ilk zamanlarında neler yaşadığını, nasıl hayatta kaldığını ve onu tanıdığımız vali yapan seçimlerini konu alıyor. Tabii sekiz kitaplık bir seri olduğunu da eklemek gerekiyor.
Öncelikle diziden ayrışan bir noktaya değinmek isterim. Dizi de valinin kızı olarak tanıdığımız zombi Penny, kitaplarda onun yeğeni. Yani kardeşinin kızı. Bu bana kalırsa önemli bir detay çünkü onu tanıdığımız vali yapan şeylerin mihenk taşı diyebilirim bu duruma.
Zombi kıyametinin ilk günlerinde eğer yanında kardeşi Philip olmasa hayatta kalma olasılığı sıfır olan Brian karakterimiz geçirdiği ağır soğuk algınlığıyla ve zombileri öldürmekten çekinen sözde etik tavırlarıyla pek de seveceğimiz bir karakter olmayarak karşımıza çıkıyor. Sürekli kardeşinin korumasına ihtiyaç duyması, sürekli onun yönlendirmesiyle hareket etmesi ve onun taktirini kazanma çabası her şeyin değişip onu vali yapacak günün gelişine kadar hayatta kalmasını sağlıyor. Aslına bakarsak başlarda içinde kötülük olmadığını sadece potansiyelini başarısızlıkları yüzünden başkalarının taktirine bağlıyor olması onu hem var eden hem de değiştiren önemli bir gerçeklik. Bunu anladığımız nokta kitabın son bölümünde yaşanan trajik olaylar zinciri. Penny'nin dönüşmesi, kardeşi Philip'in ölümü, Nick'i öldürmesi ve Woodbury'yi iş bilmez ve güç zehirlenmesi geçiren Gavin'in elinden
kurtarışı... Gücü eline alıp kaosa son vermeyi planlarken "Philip hayatta olsa ne yapardı?" Sorusunu sorması ve ona göre hareket etmesi kendine olan inancının ne kadar az olduğunu bize gösteriyor. Burada Brian yani Vali olacak karakterimiz için eklemem gereken bir diğer noktaysa kardeşi Philip'in yaptığı iyi kötü her şeyi bir şekilde onaylıyor oluşuydu. Ona duyduğu minnet iyi ve kötü algısının önündeydi. Philip; Penny'nin dönüşmesine sebep olan Sonny ve Cher'e zulmederken, tecavüz ederken ve Penny'i koruyamadığı için kendisini öldüresiye dövmüşken hala onu haklı bulması kitabın sonunda kendini Brian olarak değil de ölen kardeşinin adıyla "Philip" olarak tanıtması ileriki kitaplarda okuyacağım psikopatın zihin dünyasını çok güzel anlattı.
Hayatta kalma konulu distopik kitaplar sevenler için önerebileceğim çerezlik ve keyif verici bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum.