♤ "Bu akşam iyi değilsin. Yahut ben artık her şeyi biliyorum da bana bu hal iyi gelmiyor." Kitapta, Kemal Tahir’in daha önce yayımlanmamış ya da taslak olarak kalmış öykülerinin yanı sıra kitaba ismini veren Dutlar Yetişmedi öyküsü de dahil, yaklaşık…devamı♤
"Bu akşam iyi değilsin. Yahut ben artık her şeyi biliyorum da bana bu hal iyi gelmiyor."
Kitapta, Kemal Tahir’in daha önce yayımlanmamış ya da taslak olarak kalmış öykülerinin yanı sıra kitaba ismini veren Dutlar Yetişmedi öyküsü de dahil, yaklaşık otuz tane, insanın aklında yer edecek türde hikâye yer alıyor.
Kitaba ismini veren Dutlar Yetişmedi'nin kahramanları da, yine yazarın Karılar Koğuşu kitabının ana karakterleriymiş sanırım.
Ayrıca okursanız anlatımından da anlayacağınız üzere bu hikaye, Kemal Tahir'in on iki senelik mahpusluk döneminde kaleme alınmış. Frame tale gibi, kitaba girmiş de yine kendi bakış açısından anlatıyormuş gibi yazması beni çok etkiledi. Kendi hayatı ile, yazmak istediği şeyler birbirine karışmış sanki.
Toplumsal konularda kendini tutmadan kaleme aldığı eleştirilerinin esas amacı değişirse yerli Emile Zola olabilir. Hatta bana kalırsa çok daha iyisi.
Sosyolojik alanda kurgu yazanların, Emile Zola gibi, gayeleri çözüm sunmaktır. Ütopik bir evreni adım adım yaratırlar ve karşılaşabilecek genel sorunlarla çözümlerini peyderpey verirler. Fakat Kemal Tahir çözüm falan sunmuyor. Doğruca soruna dalıyor, eleştiriyor, alay ediyor ve gerçekçi bir sonuca dayandığını bildiği için haklı bir küçümseme ile hikayeyi noktalıyor.
Kemal Tahir'in üç eserini de okurken -özellikle Köyün Kamburu ve Dutlar Yetişmedi- yazarın hissettiği öfkeyi, bastırmak için değiştirilmesi birkaç nesli aşacak sorunları iğnelemeyi her hikayede hissettim.
Sosyal statü fark etmeksizin, insanların asıl niyetlerinin ve taktıkları maskelerin tamamının farkında olan bir yazar. Siyasi görüşünü pek desteklemiyor olsam da toplumsal sorunlara karşı lafını hiç esirgememesi ve kendine özgü kinayeli yazım tarzı aşırı hoşuma gitti.
Bütün Öyküleri'nin derlemesi toplam dört ciltten oluşuyor. Kalan üçünü de okumayı umuyorum. Romanları daha çok sevilmiş fakat ben öykülerini tercih ederim. Sayfalarca, zaten çoğunu deneyimlediğimiz sorun üzerine sorun okumayı sevmeyenlere kısa ama etkili öykülerini öneririm.
♤
"Mazisiz yaşamak daha kolay çünkü seninle ne kadar uzağa gitsek o kadar ben varım."
♤
"Benden sonra sana şiir de yazmamışlardır. Halbuki sen yavaşça, uğruna şiir yazılmaya layık bir hale geliyordun."
♤
" Nihayet hürriyet, uçabilmekle de anlaşılmıyor."
♤
"Namütenahi sözleri, bütün bir lisanı unutmuştum. O anda adını sorsaydın, sadece gülümseyebilecektim."
♤
"Namus yalnız başına sanki onlara yetermiş gibi ayrıca başka bir kaygıları olmaz."
♤
"İki aydır devam eden kabus arasında bazı bazı kendimi bu kitaplara doğru attığım olmuştu. Demek, onlara iltica etmek istemişim. Hepsini okuduğum, kalabalık ve karmakarışık bir kitap sürüsü. "
♤
"Gurur, hiçbir işe yaramaz; ama bir insanın bunca senelik arkadaşını aldatmamasına belki yardım eder."
♤
"Dervişlikte aşkın gerçeği odur ki, iyilik görünce artmayacak acı görünce eksilmeyecek."
♤
"İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Kuzu gibi bakar ama yılan gibi sokar."