♤ "Dünya bir rüzgar vesselam." "Hepsini unuttum sanıyordum. Meğer adam, yaşadığı günleri unutmazmış..." Kemal Tahir serisini kütüphanede bulunca sırayla okumaya devam ediyorum bir süredir. Karılar Koğuşu'nun da hem filmi sebebiyle hem de en bilinen eserleri arasında olmasından dolayı ismini çok…devamı♤
"Dünya bir rüzgar vesselam."
"Hepsini unuttum sanıyordum. Meğer adam, yaşadığı günleri unutmazmış..."
Kemal Tahir serisini kütüphanede bulunca sırayla okumaya devam ediyorum bir süredir. Karılar Koğuşu'nun da hem filmi sebebiyle hem de en bilinen eserleri arasında olmasından dolayı ismini çok duymuştum. Okumak bugüne nasip oldu.
Biraz çekingen yaklaşıyordum ilk başta. Çünkü Kemal Tahir'in tarzı, sorunları anlatıp pembe bir ütopya sunmak değil, olanca yalınlığı ve iğrençliğiyle toplumun kimi zaman gözardı edilen gerçeklerini okurun suratına çarpmaktır.
Kemal Tahir'in kitaplarının konusu da yoğundur. Hayattan bir kesit alıp normalde kafanızı çevireceğiniz şeyleri sayfa sayfa yüzünüze vurur. Ama bunu görece kabul edilebilir bir üslupla yazdığı için agresif bir tarzı yoktur. Okur da dayak yer gibi hissetmekten ziyade Kemal Tahir, omuzlarından tutmuş da silkeliyormuş gibi hisseder. Bu sebeple de ne kadar uzun yahut ne kadar ağır konularda yazarsa yazsın kitapları genelde akıcı bir anlatıma sahiptir.
Karılar Koğuşu, adı üzerinde daha çok kadınlara ve onları hapishaneye sürükleyen sebeplere odaklanıyor. Kadınların sosyolojik açıdan suç işleme eğilimlerinin yanı sıra, pedofili, çocukların çalıştırılıp emeğinin istismarı gibi rahatsız edici konulara da yer veriyor.
Bana ne zaman "Eskiler daha iyiydi." deseler, aklıma insanın her devirde kötülük için adeta birbiriyle yarıştığı gelir. Bu kitaplar da düşüncemi somut birer kanıt olarak destekliyor; özellikle Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal gibi isimlerin eserleri.
Kitapta ayrıca kadınların oy hakkının ve çalışma hakkı verilmesinin onları nasıl etkilediğini de karakterlerin aile hayatından verilen kesitlerle görebiliyorsunuz. Sonuçların hangi yönde olduğunu anlamak için de kitabı okumaya gerek yok zaten. İnsanların başkasına muhtaç olmadan yaşaması cinsiyete, zaman bağlı bir durum değil.
Okuduğu şeylerin kolay tesirinde kalan kişilere pek tavsiye edeceğim kitaplar değil şu ana kadar okuduğum Kemal Tahir kitapları. Fakat ikinci dünya savaşı dönemi toplumumuzun durumu hakkında biraz bilgi sahibi olmak isteyenlere öneririm.
♤
"Yiğidi kılıç kesmez, bir kötü söz öldürür."
♤
"Galiba kadınlı meselelerde ister istemez erkek suçludur."
♤
"Gençliğin, en cahil, en hain, en alçak vaziyette bile hudutsuz bir feragatı, insanın yüreğine dokunan bir itimadı vardı."
♤
"Ölenle ölünmez diyerek dirilerin tarafındasın. Rezillik bu dünyanın şimdiki hali."
♤
"Sevmek, en değersiz şeyleri, en feci sıralarda, en kıymetli şeyler haline getirdiği için mutlaka lazımdı. Sevmek, işte belli bir şey, tesellien ibaretti."
♤
"O gün idama mahkum edilmiş bir insan için, ancak Ali anlatıyor diye bu kadar mühim olabilirdi."
♤
"Biz galiba hep küçük meselelerde bahtiyar olmaya alışmışız."
♤
"Kadınlar, erkeklerden şüphesiz daha iyi değillerdi. Erkekler de, kadınlar da, birbirlerini ve bizzat kendi kendilerini aldatırlarken iyi görünüyorlardı ve galiba bu zamanın ekseri aşkları bu aldatış ve aldanış hadisesinden ibaretti."
♤
"Eski zaman, yaşamaktan ümidini kesmiş ihtiyarlar için iyidir."
♤
"Dünya limanlarında bugün
Ölmek kolay Yusuf,
Yaşamak zor."
♤
"Dünyaya kan içinde gelen insanoğlu, kurtuluşa da kan içinde gidecek."
♤
"Alışmak birçok iyi şeylerden bizi mahrum ediyor."
♤
"Velhasıl rezillik hepimizin ruhuna işlemiş."