KİTABIN İKİNCİ SERİSİ OLAN İNSAN ENDİŞELİ BİR DAMLA HEM PARÇACIK HEM DALGA. Uygulamada bulamadığım için düşüncelerimi bu serinin altında paylaşacam Kitaptan Alıntı: “ Bin yılı aşkın bir süredir, akıl ve mantık Müslüman olduklarını iddia edenler tarafından rehin alındı ve beddua…devamıKİTABIN İKİNCİ SERİSİ OLAN İNSAN ENDİŞELİ BİR DAMLA HEM PARÇACIK HEM DALGA. Uygulamada bulamadığım için düşüncelerimi bu serinin altında paylaşacam
Kitaptan Alıntı: “ Bin yılı aşkın bir süredir, akıl ve mantık Müslüman olduklarını iddia edenler tarafından rehin alındı ve beddua ettikleri Gavurlar atom altı seviyeleri aşıp yeni canlı üretme ve yıldızlar arası seyahat peşinde koştular. Onlar ise gözyaşı dökerek, sırtüstü uzanıp kavli duaya devam ettiler, bilim ve teknolojide taş üstüne taş koymadı, ter dökmedi, şöhret, servet, şehvet, cinsellik, huri, iki bacak arası fetvalarla oyalandılar. Köpek kedi beslemenin cevazı, amin lafzı sesli mi söylenir sessiz mi gibi fetvalarla uğraşıp oyalandılar. Yabancılar ilimle, bilimle, insan klonlama, insan kopyalama ile uğraşırken biz bu tür fetvalarla oyalandık. Sultanın atına binen, sultanın borusunu çalar.”
Prof. İsmail Hakkı Aydın çok yakından takip ettiğim bir beyin cerrahı. Vaktiniz varsa söyleyiş ve videolarını yakından takip etmenizi öneririm. Kitapla ilgili düşüncelerime gelirsek çok etkilendiğimi söylemek mümkün. Fakat kitabı okurken Profesörün bazı söylem ve kavramları hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Direkt alıp okursanız bazı kavramlar size yabancı gelebilir.
Kitabın temelinde yatan ana fikir, insanın çok katmanlı ve karmaşık bir varlık olduğudur. İnsanın maddi ve manevi boyutlarının bir arada düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Profesör bu iki boyutun birbirinden ayrı ele alınmayacağını savunur.
Kitabın adı, kuantum fiziğindeki “dalga-parçacık” ikilemine gönderme yapar. Bu ikililik, ışığın hem parçacık (foton) hem de dalga formunda hareket edebileceğini ifade eder.
Prof. İsmail Hakkı Aydın, kitabında insanı varoluşsal bir yolculuğa çıkarıyor. Kuantum fiziğinden yola çıkarak, insan doğasının “hem parçacık” hem de “dalga” olarak tanımlıyor. Bu tanım insanın sadece maddi bir varlık olmadığını, aynı zamanda düşünceleri, ruhu ve maneviyatıyla çok boyutlu bir varlık olduğunu ifade ediyor.
Parçacık Yönü: İnsan bedeni, biyolojik varlığı, maddesel yönüyle sınırlı ve somut bir varlıktır
Dalga Yönü: İnsan ruhu, düşünceleri, bilinci ve hayalleri, soyut ve sonsuz olan manevi bir boyutta yer alır.
Kitapta endişe, insan olmanın kaçınılmaz bir sonucu olarak ele alınıyor. İnsan varoluşunun anlamını ararken sürekli endişe içindedir. Bu endişe aslında insanı harekete geçiren, sorgulatan ve anlam arayışına iten bir güçtür.
Kitaptan birkaç alıntıyı buraya eklemek istiyorum
“İnsan bir damladır, çünkü onun maddi varlığı küçücük bir hacme sığar. Ancak aynı insan bir dalgadır; düşünceleriyle, duygularıyla ve ruhuyla sonsuzluğa uzanır.”
“Kuantum dünyasında her şey hem belirsizdir hem de kesin; insanın doğası da böyledir.”