Anora... Vizyona girdi gireli bir yangındır bitmedi. Medyada ki övgülerin ardı arkası kesilmedi, uber süper ünlü oyuncular, yönetmenler çıktı bu sene izlediğim en iyi filmdi dediler. Üstüne altın Palmiye verildi, Sean Baker'ın yönetmenlik performansı, Mikey Madison'ın cesur performansı tebrik edildi.…devamıAnora... Vizyona girdi gireli bir yangındır bitmedi. Medyada ki övgülerin ardı arkası kesilmedi, uber süper ünlü oyuncular, yönetmenler çıktı bu sene izlediğim en iyi filmdi dediler. Üstüne altın Palmiye verildi, Sean Baker'ın yönetmenlik performansı, Mikey Madison'ın cesur performansı tebrik edildi. Üstüne sular bir türlü durulmadı daha bunlar ne ki Oscar adaylığı zaten garanti ama heykelciği de kaparsa şaşırmayın dendi.Ben de sonunda izleme fırsatı buldum neyin nesiymiş bu Anora? diye.
Film bu kadar beklentiden sonra beni hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur. Yılın en iyi filmi buysa sinemanın geldiği hal perişan olmalı diye düşündüm ama kötü film mi? Kesinlikle hayır. İzlenir mi? Sıkılmadan keyif de alarak izlenir. Çok önemli dipnot benim gibi beklentiye girmeyin işte o zaman üzer. Dışlanmış insanların, göçmenlerin, sex işçilerinin hikayelerini işlemesiyle ünlü Sean Baker bu işin başında olunca ve gelen tepkilerden sonra haklı bir beklentideydim oysa.
Filmin ilk yarısına dair hafif spoilerlı üstün körü yorumum;
Anora anlaşılacağı üzere bir sex işçisi ama kendisini performans sanatçısı olarak tanımlıyor. Gerçeklikten kaçış yöntemi geliştirmiş diye yorumluyorum çünkü Anora'nın bütün gayesi de içinde bulunduğu gerçeklikten kaçmak zaten. Bunun içinse parayı anahtar olarak görüyor. Aslında bulunduğu halden memnunmuş gibi görünüyor, pek neşeli bir hali var ama içten içe onun mutsuzluğunu ve içinde bulunduğu durumdan nefretini hissediyoruz. Hatta öyle ki Özbekistan kökenli olduğundan gelen Anora ismini sevmiyor ve kulağa daha Amerikan gelen Ani'yi kullanıyor. Farklı bir kimlik ve hayat arayışında olan Anora'nın karşına milyarder bir ailenin oğlu olan görünüşte Anora için biçilmiş kaftan gibi duran Vanya çıkıyor. Anora ile 1 hafta para karşılığı vakit geçiren Vanya, Amerikan vatandaşlığı kazanmak için Anora'ya evlenme teklifi ediyor. Burada tüm sebebin bu olmadığını aralarında resmen yıldırım aşkı olduğunu da hissediyorsunuz. Sevgili Anora beklediği fırsat ayağına gelince kaçırmadan kabul ediyor ve peri masalı burda başlıyor.
İşte bu anlattığım kısım filmin ilk yarısına denk geliyor yaklaşık 50 dakikalık bölüm. Açıkçası bu bölüm uzatılmış gibi geldi ve bir türlü beni içine çekemedi daha kısa sürede de işlenebilirdi.İkinci yarıdan sonraysa aldı götürdü beni bitene kadar.
Bundan sonrası hafif değil hayvan gibi Spoiler;
Gel gelelim ikinci yarıya ben keyif aldım ama filmde daha önce görmediğimiz bilmediğimiz hiçbir şey yok.
Örneğin Rus ve Ermeni adamlar komikti ama çok karikatürize ve klişelerdi.
Zaten Anora'nın hayatı başlı başına klişe Yeşilçam filmi hikayesi resmen. Pezevenklerin elinden onu bir zengin adam alır çıkarır ama o da kızı kandırmıştır. Bir kaç macera yaşanır ve sonunda kızın kimliğini umursamayan saf ve iyi adamda gerçek aşkı bulur ve the end.
Bütün olay buydu yani görüntü yönetmenliği mi üst düzeydi? Bence asla hayır. Müzikler? Üstüne konuşulacak bir konu bile değildi bu film için. Konu? Dediğim gibi ziyadesiyle klişe. Performanslar? Çokça denildiği gibi Mikey Madison'ın cesur performansını takdir ettim ben de ama onun dışında ki oyunculuğunu beğenmedim Newyork aksanı mi her ne yapmaya çalıştıysa çok çiğ kalmış ve abartılı oynamış zaten başka kayda değer oyunculuk performansı da yoktu koca filmde. Akıcı mı? Evet ama o da ilk yarıdan sonrası.
Filmin iyi yanları yok muydu? Toplum tarafından dışlanmış insanların psikolojisine, hayatına ışık tutması açısından beğendim. İkinci yarıdan itibaren başlayan ve sizi bırakmayan akıcılığına bayıldım. Son sahnede finali 30 saniyeye siğdirabilmelerini takdir ettim, Anora'nın bütün iç dünyasını seyirciye çok kolay aktarabilmişler. Böyle sekanslara bayılıyorum koca finali diyalog olmadan 30 saniyeye sığdırabilmişler.
Uzun lafın kısası Anora büyük laflarin altında ezilmiş olmasına rağmen kötü bir iş olmamış. Şahsi fikrim 7/10 gibi bir puanı hakettiği yönünde.