Bu seri benim için inanılmaz farklı bir yerde. Seri üzerine değil daha çok benim için neler ifade ettiğine dair yazacağım. Ben kitap okumayı her zaman seven bir çocuktum, ilkokuldan beri çok kitap okurum. Özellikle ortaokulda her gün okuldan eve gelir…devamıBu seri benim için inanılmaz farklı bir yerde. Seri üzerine değil daha çok benim için neler ifade ettiğine dair yazacağım.
Ben kitap okumayı her zaman seven bir çocuktum, ilkokuldan beri çok kitap okurum. Özellikle ortaokulda her gün okuldan eve gelir ve sadece saatlerce kitap okurdum. Sevdiğim kitap tarzını bulmam uzun sürdü. Evde onlar olduğu için küçücük halimle acıklı, dram romanları okurdum. Evdeki koca bir Ahmet Günbay Yıldız külliyatını on iki, on üç yaşlarımda bitirmişimdir.
Daha sonra bir şekilde fantastik kitapları keşfettim ve okumaya başladım. İşte tam o zamanlar sanırsam ortaokul zamanları çoğumuzun yaptığı gibi çerez, hızlı biten gençlik fantastik kitaplarını okumaya başladım. Fantastik türüne girişim, sevdam ta o zamanlardan kalma. İnanılmaz severdim ve gerçekten yemez, içmez o kitapları okurdum. Aileme bana yetişecek kadar çok kitap aldıramıyordum. Her kitabı neredeyse bir iki günde bitirdiğim düşünülürse de zaten bu aslında çok mümkün durmuyor. O yüzden kitaplığımdaki çoğu kitabı liseye geçip kendime kitaplar alana kadar herhalde en az üç dört kere okumuşumdur. Tüm kitaplığımı defalarca hatmetmiştim desem hiç de yanlış olmaz.
Fantastik okumaya başladıktan yıllar sonra ben yedinci sınıftayken, daha her yıl kitap fuarına gitmeyi gelenekselleştireli iki üç yıl olmuşken, fuarda bir abi bana Kralkatili Güncesi'ni almamı tavsiye etti. O zamana göre bana pahalı geldiğini hatırlıyorum, hala hatırladığım çok az anıdan biridir bu kitapları alış anım. Aslında hep aklımda alacağım kitaplarla ilgili uzuun görünmez bir liste vardır. Bu listede olmayan kitapları tavsiye ettiği için bu abiye ilk başta pek de sıcak yaklaşmamıştım. Ama o zamanlar kitapları o kadar hızlı bitirip tüketiyordum ki, bu küçük yazılı biri 700 küsur, biri 1000 küsur sayfa iki kütük gibi kitabın sevebileceğim fantastikler olması ihtimali aklımı çok cezbetmişti. Bu ikisini diğerleri kadar hızlı bitiremezmişim ve beni çok daha fazla oyalar gibi hissetmiştim. Orada bu kitapları almaya karar vermiştim. O mutluluğumu da hala hatırlarım.
Bu kitapları okumaya başladığımda büyülenmiş gibi hissetmiştim. Sanki bir mutluluk sisinin içindeydim. Daha önce de dediğim gibi ben her zaman kitap okumayı sevmiştim, sevdiğim bir tür olduğunu keşfettiğim fantastik türünü okumak da bana aşırı keyif veriyordu. Kitap okumak, güzel kitap okumak beni günlerce mutlu edebilen; hayatımda etkisi büyük bir şeydi ve bu kitapları okumaya başladığımda başlar başlamaz ilk sayfalardan itibaren biliyordum ki hayatım boyunca favorim olarak kalacak, inanılmaz seveceğim o türü keşfetmiştim. Epik fantastik.
Epik fantastik türünde ilk okuduğum şey bu seriydi. Ortaokulda olmama rağmen fantastiklerden o kadar çok tüketmiştim ve o kadar uzun zamandır roman okuyordum ki beni artık genç fantastikler çok da kesmiyordu. Bu epik fantastik türü o yüzden beni beynimden vurulmuşa döndürmüştü. İlk görüşte aşkın, ilk okuyuşta aşk hali gibi bir şey :) Sonunda gerçekten sevdiğim ve benim tarzım olan, her okuduğum sayfada bana inanılmaz haz veren ve tatmin eden o türü bulmuştum. İşte epik fantastik okuma maceram bu şekilde başladı.
Bu kitabı okurken o kadar mutluydum ki, muhtemelen cidden zil takıp oynamışımdır. Her sayfasını ve satırını inanılmaz zevkle okudum, hikaye ve ana karakter beni inanılmaz içine çekti. İkisine de aşırı bir şekilde bağlandım. Okuyup bitirdiğimde biliyordum ki bu kitap ömrüm boyu favorim kalacak. Öyle bir etki... Şu anki bana, yani on sene sonraki halime sorarsanız hala favori kitabın mı diye; onlardan birisi olarak yerini hala koruduğunu söylerim. O kadar etkilenmiştim.
O yıllarda bu seriyi tekrar tekrar çok okudum, 1700 küsur sayfayı herhalde bir beş altı kere okumuşumdur. Daha sonra liseye geçtim, o da bitti, üniversiteye geçtim vesaire derken yıllar geçti ve ben büyüdüm. Bu son yıllarda birkaç kere daha küçükken inanılmaz sevdiğim, benim için anlamlı kitapları yeniden okumaya çalıştığım zamanlar oldu. Ancak her seferinde ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığına uğradım ve hem kitapların bende bıraktığı o hoş intiba yıkıldı, hem de benim için anlamı olan şeylerin anlamı küçülmüş gibi hissettim. Böyle şeyleri birkaç kez deneyimleyince artık çocukluğumda benim için anlamlı olan kitapları tekrar okuyarak onları kafamda yıkmamaya kesinkes karar vermiştim.
Bu seriyi yeniden okusam mı diye düşünürken çok kararsız kaldım. Bir yandan içimde bir özlem vardı, küçükken yaşadığım o duygulara dair nostaljik bir özlem. Eğer yeniden okursam acaba aynı hisler tekrar uyanır mı ve ben bu kitabı yine aynı hislerle okuyabilir miyim, o hisleri yeniden yaşayabilir miyim diye düşündüm. Ama bunun ikinci alternatifi aklımdaki o hoş intibanın, hatıranın yıkılmasıyla yine hayal kırıklığına uğrayarak bu nostaljik hissi de kaybetmekti. Bu ikilemle birkaç yıl geçti. Arada elim gidiyordu ama her seferinde vazgeçiyordum. En sonunda dayanamadım ve tekrar okumaya karar verdim.
Başlarken bile beğenip beğenmeyeceğimden emin değildim ancak ilk sayfasını açıp ilk cümleleri okuduğum anda hepsi kafamdan uçup gitti. O hislere, o atmosfere anında geri kapıldım... Sanki bir anda on yıl öncesine dönmüşçesine aynı duygularla okumaya başladım ve yine bayıldım. Bu benim için inanılmaz büyük şeyler ifade ediyor. Bundan sonra muhtemelen ne zaman büyümenin nostaljik hüznüyle bir şeyler okumak istesem bu seriyi ortaokuldaki bana bir kaçış yolu olarak kullanacağım. Benim için bu serinin anlamı aşırı büyük.
Benim için daha öznel olan okuma deneyiminden sıyrılarak bir yorum yapmam gerekirse açıkçası objektif bir yorum yapamayacağımı biliyorum. Muhtemelen bu kitap tam, çok gençlik fantastik kitabı okuyup artık bu serilerin genel olarak birbirlerini tekrar edişinden sıkılmış ortaokul ya da lise çocuklarına göre. Onlar okuduğunda çok beğenirler diye düşünüyorum. Ben bu seriye bu yaşımda hiç okumadan başlamış olsam bu kadar beğenir miydim bilmiyorum, hiçbir zaman da bilemeyeceğim ama bu şu an bu seriyi çok sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor. Umarım herkesin hayatında böyle birkaç kitabı vardır <3
Not: Rothfuss bu kitabın ilk kitabını çıkardığında ben dört yaşındaydım. İkincisi de çıkıp seriyi satın aldığımda ise on iki. On iki yaşımdan beri on yıldır üçüncü kitabı bekliyorum. Ama artık çıkmayacağını kabullenmiş durumdayım. Burdan da yazara kucak dolusu nefretler...
Kitabı ilk okuduğum yıllarda nerede bu final kitabı diye düşüne düşüne üzülürdüm. Artık o kadar büyüdüm ki kendi kendime hayat zaten bir süreç, okurken aldığım zevke bakmak lazım, finali okumak zorunlu değil diye kendimi avutuyorum. Herhalde üçüncü kitabı torunlarıma hikaye kitabı olarak okurum çıktığında.