Çoğunluk neredeyse hiç beğenmemiş filmi ve acayip düşük puanlarla resmen topa tutmuşlar ama ben hiç ummadığım hâlde filmi çok sevdim 😶 (Bu terslikte bir iş var gibi ya hadi hayırlısı 😅) Film bana hiç sıkıcı gelmedi, hatta tam tersi baştan…devamıÇoğunluk neredeyse hiç beğenmemiş filmi ve acayip düşük puanlarla resmen topa tutmuşlar ama ben hiç ummadığım hâlde filmi çok sevdim 😶
(Bu terslikte bir iş var gibi ya hadi hayırlısı 😅)
Film bana hiç sıkıcı gelmedi, hatta tam tersi baştan sona pür dikkat izledim ve bayağı da sürükleyici buldum. Belki korku türünün müptelalarına umduklarını verememiştir film ve bu yönüyle bu kadar gömülmüş olabilir ama benim en sevmediğim tür olmasına rağmen cidden hoşuma gitti.
"Neden, niye, neresini sevdin?" derseniz:
▪En başta şunu sayabilirim ki manzaralar şahaneydi, filmin atmosferi ve sinematografisi fazlasıyla hoşuma gitti.
▪Fantastik konulara bayılırım, konusu da beni ayrıca cezbetti.
▪Konunun işlenişindeki sadeliğin de bir albenisi vardı.
▪İlk dakikalardan izleyiciyi yakalamasına rağmen adım adım hikâyenin içine çeken ve karakterleri tanıtmakta da acele ettirmeyen yanı özellikle hoştu.
▪Film, izleyici olarak bizleri de adeta gözcüler konumunda tutuyordu. Filmin bu açıdan sessiz sedasız usulca gözlem yaptırması da güzeldi.
▪Korku türünü hiç sevmediğimden belki ama filmin korku ve gerilim unsurları benim için gayet yeterliydi, birkaç yerde cidden irkildim.
▪Filmin sakin sakin bilinmezlik üzerinden gerilim yaratması da hoşuma gitti.
▪Sonu, yani olayların çözümü bana tahmin edilemez geldiğinden bu kısmı da yeterince tatmin ediciydi.
▪Bir de ben film hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeyi daha çok seviyorum. Böyle yaptığımda sanki daha çok beğeniyorum filmleri. Yani bir filmin afişi dikkat çekiciyse, bir de kısacık bir iki cümle konusunu okurum, ilgimi çekerse tamam, hemen listeye eklerim. Daha sonrasında (çoğunlukla konusunu da unutmuş olurum zaten) listeden rastgele bir filmi direkt açıp izlerim, bahtıma ne çıkarsa... Filmlerin böyle sürpriz yanlarını korumayı seviyorum. Bu da beğeniyi etkileyen bir detay bence. Sıfır beklenti=yüksek seyir zevki✨
▪Ve filmi beğenmemi sağlayan en önemli etken tabii ki filmden çıkardığım anlamlarla film gözümde daha da değerlendi.
Peki, hangi anlamları çıkardım?
⚠️(Bu kısım spoiler içerir... Dikkat, dikkat... Spoiler bitim noktasına kaçabilirsiniz)⚠️
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Madde madde gidelim.
🔎Çıkarım 1: Hapsedilmek ve teşhir edilmek
Öncelikle filmde insanların bir camın ardına hapsedilip teşhir ediliyor, gözetleniyor oluşunu iki açıdan yorumlayabiliriz:
Birincisi; olaya somut olarak baktığımızda hayvanat bahçelerini düşündürüyor. Filmimizde doğadan, ormanlardan koparılan hayvanların şehirlerde hapsedilip teşhir edilmesi gibi şehirlerden koparılan insanların da ormanda teşhir edildiğini görüyoruz. Yani bir bakıma işlerin tersine dönmesi söz konusu.
İkincisi ise manevi olarak baktığımızda sosyal medya bağlamında kendi kendimizi teşhir etmemiz ve buna bağımlı hâle gelerek nasıl görüldüğümüz, nasıl algılandığımıza takılı kalıp başkalarının düşüncelerinde bir nevi hapsolmamızı düşündürüyor.
Bu bağlam da bizi şu çıkarıma vardırıyor.
🔎Çıkarım 2: Kendin olabilmek zor meziyet...
Başrolümüz Mina, yolu ormana düşmeden çok daha önce hâlihazırda zaten hapsolmuş birisi. Geçmişteki travmasına takılı kalmış ve şimdiki zamanda var olmakta güçlük çekiyor. Bu yüzden Mina da tıpkı periler gibi geceleri kılık değiştiriyor, başka başka insanlar gibi davranıyor. Böylece hem Mina hem de periler bağlamında kendisi olmayı başaramayanın başkalarını kopyaladığını, diğerlerini taklit ettiğini görüyoruz.
Burada küpün bir yüzeyindeki camın sorgu odası misali tek taraflı olması da anlam kazanıyor. Dışarıdakiler yani gözcüler gibi içeridekiler de aynadan kendilerini izleyebiliyorlar ve bu da içeridekilerin kendilerini arayışını kuvvetlendiren bir detay oluyor. Bu ayna sayesinde kendileriyle yüzleşme mecburiyeti, içeridekileri başkalarını kopyalamaktan öteye, kendi özlerini bulmaya yönlendiriyor.
🔎Çıkarım 3: Farklı olanı değersizleştirmemek ne mümkün...
İnsanoğlunun en kadim ve en temel kusurlarından biridir belki de kendinden olmayanı, kendine benzemeyeni anormal ve aşağı görme dürtüsü... Bu durum dolambaçlı yollardan da olsa "Kendin olursan sevilmezsin" empozesine çıkarıyor bizleri. Bu sebeple Mina ve Madeline'in ortak noktası aidiyet problemi yaşamaları ve topluma, kendilerine uzak, yabancı kalmaları oluyor.
🔎Çıkarım 4: Ne ettiysek bizzat kendi ellerimizle ettik...
Bu noktada filmin öne çıkardığı bir diğer düşünce de insanoğlunun vahşeti ve bencilliği üzerine odaklanıyor. Bunu da Mina'nın hayvanat bahçesine götürmek için yanına aldığı papağanla, profesörün sırf kaybettiği eşini yeniden canlandırma isteği yolunda insanları acımadan kurban etmesiyle ve geçmişte insanların perileri yeraltına hapsetmeleriyle desteklemiş film.
Bu noktada şunu da ekleyebiliriz ki insanlar aslında kendi elleriyle perileri kötüleştirmiş, birtakım karanlık canavarlara dönüştürmüş. Tıpkı bir kişiye bir şeyi kırk defa söylerseniz o kişi söylediğiniz o şey olur, der gibi insanlar perilerin yeteneklerinden korkup adeta zorla onları korkunçlaştırmaları da filmin manidar derinliğinden bir damlaydı.
Bu noktada bir başka detay da Madeline'in yarı insan yarı peri oluşunun insanın hem iyi hem de kötü yönlerini vurgulamasıydı. Bu açıdan Mina'nın finalde Madeline'e empatiyle, anlayışla yaklaşmasının o iyileştirici etkisi de hoş bir detaydı.
🔎Çıkarım 5: Özgürlük ve tutsaklık birbirinden kopmuyor...
Filmimiz papağanı demirden bir kafeste, insanıysa betondan bir odada tutsak yapmış ve kaçışlarının, özgürlüğe giden yollarının rehberi de film boyunca kafesinden tek bir tüyünü bile çıkaramamış yine o aynı nadide papağandı.
Bu, maddi tutsaklık boyutuydu ki filmin asıl, manevi tutsaklık noktasında derinleştiğini düşünüyorum. Bu açıdan Mina ve Madeline üzerinden gerçek özgürlük kendini bulabilmektir, demiş film.
Bu iki karakterin de gelişimine baktığımızda finalde ikisinin de kendilerini iyileştirdiklerini görüyoruz. Mina travmalarını aşıyor, kendisini affedip suçluluk hissinden kurtuluyor ve başkalarını umursamadığı, hatta küçümsediği tavırları değişiyor. Kısacası Mina kendisine ve çevresine yabancılaşmasından kurtulduğunda özgürleşiyor. Madeline de keza farklı oluşunun sebebini öğrenip kabullendiğinde, yalnızlığının, dışlanmasının ve ötekileştirilmesinin acısını bir nevi iyileştirdiğinde tekrardan kanatlarına, özgürlüğüne kavuşuyor.
▪︎ Çıkarımları burada noktalarsak filmde tam olarak anlamadığım bir kısım var. Hani ormanda belli noktalardan sonra dönüş yok ya. Bu noktaları ben çember şeklinde algıladım. Yani Mina da geçti o noktadan, sonra o alanda mahsur kaldı ama alanın içerisinde bir tane daha dönülmez nokta alanı var gibiydi sanki, hani o adamın da geçip kaybolduğu nokta.
Yani bu dönülmez yollarda kaybolduğumuz noktalar iç içe daireler şeklinde mi? Çözemedim. Eğer öyle ise dairelerin en merkezindeki alana kadar kaybola kaybola içeriye, ormanın derinine gitsek acaba ne olurdu, diye bir merak ettim. (En azından periler tarafından çatır çutur yenmekten başka yani 😅)
▪︎ Bir de filmde genel olarak kuşlar bir ön planda kullanılmış. Bunun mitolojik bir temeli var gibi ama bilmediğimden pek yorumlayamadım ama hoş detaylardı bence
(Habire "Ölmemeye çalış" diyen papağan ve jumpscare karga... Sizi de unutmadık 😂)
▪︎ Son olarak 1 puan kırdığım noktadan da bahsetmek istiyorum. Ormandan kaçışları ve Mina'nın Madeline ile boğuşmasının aksiyonu bir düşük geldi gözüme, daha bir mücadele olması gerilimi artırabilirdi ve finalini de daha bir yükseltirdi sanki.
▪︎ Bir de acilen devam serisi çekilmesi lazım. Özellikle bir Ortaçağ dönem filmi.. üff enfes olurdu. Olayların eski tarihini insanlarla perilerin beraber yaşadığı, her şeyin güllük gülistanlık olduğu zamanları da bir merak ettim yani.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
⚠️Spoiler riski geçti⚠️
Kısacası film benim için gayet anlamlı, keyifli ve sürükleyiciydi. Devam filmlerinin gelmesini de isterim açıkcası. Hem yaşanan olayların devamını (çünkü sonu hafiften ucu açığımsı bitti, bir merakta bıraktı) hem de öncesini yani mevzubahis savaş zamanlarını izlemek güzel olur. (Buradan yetkililere duyurulur ahahshjsjd)
9/10
⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐☆