Raf Yorumu: 🌊 Musa 🌊 (@perseusjackson)

Alto'ya bak sen.. Bir başka editten gördüm izledim animesi. Son zamanlarda sürekli romantik izlediğimden midir bilemem ama çok beğendim Beklenti yapmadan izlemek kadar güzel bir şey yok, bu anime muhtemelen yine kaliteli bir anime değil ama yüzyılın en düşük kriterli…devamıAlto'ya bak sen.. Bir başka editten gördüm izledim animesi. Son zamanlarda sürekli romantik izlediğimden midir bilemem ama çok beğendim Beklenti yapmadan izlemek kadar güzel bir şey yok, bu anime muhtemelen yine kaliteli bir anime değil ama yüzyılın en düşük kriterli insanı olduğum için baya hoşuma gitti. Hatta 2. Sezonu keşke olsaydı diyecek kadar da ileri gidebilirim. Hikaye Harry Potter evrenine benzer bir evrende prestijli Ortigia Büyü Akademisine yeni başlamış Alto isimli bir gencin 2. Sınıfa geçmesi için kendine bir yardımcı/hizmetkar çağırmaya çalışması ile başlıyor. Bu yardımcı olayı şöyle, her büyücü 2. Sınıfa geçmek için kendine herhangi bir hayvan veya mitolojik bir canlıyı büyü ile çağırıp kendilerine bağlıyorlar. Elbette başta bizim Alto hiçbir şey çağıramıyor ancak sınıfı geçemeyeceğini anlayınca bulduğu gizemli bir kitabın da yardımıyla hayattaki tüm şansını kullanarak kapakta gördüğümüz Vermeil ablamızı çağırıyor. (Ana karakter şansı işte biz denesek kurbağa falan çıkardı herhalde SHFJFJ) Biz de bu ikilinin ilişkisini ve okulda yaşadıklarını izliyoruz. Anime Komedi/Fantastik kategorisinde ancak izleyince fark ettim ki Romantik ve bolca Ecchi de var. Başta Ecchi olduğunu gerçekten bilmiyordum ama çok da fark etmedi benim için, Ecchi severim ben. Nesnel olarak bakarsak düşük seviye bir anime muhtemelen. Ben sadece animedeki o mistik havayı, müziklerini ve Alto-Vermeil ikilisine bayıldığım için animeyi çok sevdim. Aksiyon ve savaş sahneleri yetersiz, komedisi gayet güzel. Çizim kalitesi (Vermeil sağolsun .d) gayet tatmin edici bir anime, sadece büyü sahneleri ve animasyon olarak yetersiz kalmış. Bizim Alto'nun tek yapabildiği kristal fırlatmak değildir umarım? Daha yaratıcı olabilirmiş kesinlikle. Tek sorun eğer Ecchi sevmiyorsanız bu animeye devam edemezsiniz kesinlikle, baya çıplaklık var. Peki bu kadar çıplaklığa gerek var mıydı diye sorarsanız aslında yoktu, gereksiz bir çıplaklık var kesinlikle ama dediğim gibi bundan rahatsız olacak biri değilim. Alto'nun gelişimi açıkça en beğendiğim yerlerden biri. Örnek öğrenci tiplemesinden "İblisime dokunmayın!"a 12 bölümde gelmesi muhteşemdi benim için. Vermeil'in hikayesi de iyiydi, sadece köken olarak nereli gerçek ailesi kim kiliseye nasıl ulaştı o ayrıntılar da kısaca verilseydi keşke. Vermeil'in istediği gibi davranması bir yana yeri geldiğinde utanması çok tatlı geldi bana. Alto-Vermeil ilişkisinin gelişimi de yine hoşuma gitti. Gelelim müziklerine. Abi kapanış introsu ne ya öyle, hani ben mi benzetiyorum emin değilim ama Witcher 3 müziklerini inanılmaz andırıyor. Hatta Witcher 3 ile Far Cry 3 müziği mixlenmiş de ortaya bu çıkmış gibi, Bayıldım tek kelimeyle! Yan karakterler de iyiydi bence. Her karakterin kendine has bir tarzı vardı. Kötü karakter konusunda çok başarılı olamamışlar ama, ne düzgün bir hikaye ne de korkutucu bir kötü karakter göremedik. Animenin finali çok yetersiz evet ama muhtemelen 2. Sezon düşünülmüş, yani ne doğru düzgün bir final savaşı izledik ne kötü karakterler hakkında bilgi öğrendik. Alto'nun gelişim süreci bir yana konsey başkanının niyeti de dahil yarım kalan birçok şey var. Çıkar mı bilmiyorum ama çıkmasını isterim, böyle yarım olmaz. Ecchi sevmeyenler dışında tavsiye edebilirim, çerezlik anime niyetine tüketilebilir. (Favori bölümüm 6, favori karakterim de ana karakterleri saymazsak Chris oldu) 💭 "İblis olmuşsun, kimin umrunda? Güçlü olmanı kim takar? İblis ya da insan, aslolan iyi biri misin, kötü mü.. Ne olduğunun bir önemi yok.."