Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924-1938 yılları arasında yaptığı meclis açılış konuşmaları ve yine aynı yıl aralığındaki CHP kongre-kurultay açılış konuşmalarından oluşan eser. Cumhuriyet'in ilk yıllarına dair çeşitli konularda fikir sahibi olunabilmesi, devrimin ve yeniliklerin yıl yıl sonuçlarını görebilmek ve Türkiye Cumhuriyeti'ni…devamıMustafa Kemal Atatürk'ün 1924-1938 yılları arasında yaptığı meclis açılış konuşmaları ve yine aynı yıl aralığındaki CHP kongre-kurultay açılış konuşmalarından oluşan eser. Cumhuriyet'in ilk yıllarına dair çeşitli konularda fikir sahibi olunabilmesi, devrimin ve yeniliklerin yıl yıl sonuçlarını görebilmek ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve yöneten vizyonu biraz olsun anlayabilmek için okunmasının faydalı olacağını düşünüyorum.
ALINTILAR:
Millet, her medenileşmiş memlekette olan adli ilerlemenin, memleketin ihtiyaçlarıyla örtüşen esaslarını istiyor. Millet; hızlı ve kesin adaleti sağlayan medeni usulleri istiyor (alkışlar). Milletin arzu ve ihtiyacına uyarak adliyemizde her tür etkiden cesaretle silkinmek ve hızlı ilerlemeye atılmakta asla tereddüt olunmamak lazımdır (alkışlar). Medeni hukukta, aile hukukunda takip edeceğimiz yol ancak medeniyet yolu olacaktır (bravo sesleri, alkışlar). Hukukta durumu idare etmek ve hurafelere bağlılık; milletleri uyanmaktan men eden en ağır bir kabustur. Türk milleti, üzerinde kabus bulunduramaz (şiddetli alkışlar). [Sayfa 15]
Kutsal ve ilahi olan inanç ve vicdanlarımızı muğlak ve renkten renge giren ve her türlü çıkar ve ihtirasların belirdiği sahne olan siyasetten ve siyasetin bütün organizmasından bir an önce ve kesin olarak kurtarmak milletin bu dünyadaki ve öte dünyadaki mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur (alkışlar). Ancak bu şekilde İslam dininin yücelikleri açığa çıkar (çok doğru, öyledir sesleri). [Sayfa 16]
Yüce üyeler! Türk milleti, yeni hayat devresinde bütün araçlarıyla ilerlemeye doğru şekilde, büyük bir gayret hamlesiyle yol almaktadır. Zihniyetlerin karışıklığından özgürleşmiş ve uzak olarak memleketi ve aileyi refaha kavuşturacak çalışma yolunda yürümek... İşte milletin yöneldiği tek nokta budur (bravo sesleri). [Sayfa 26]
Millet, çağdaş medeniyetin bütün milletlere sağladığı hayat ve araçları, esasta ve şekilde aynen ve tamamen gerçekleştirmek kesin kararını vermiştir (şiddetli alkışlar, bravo sesleri). Millet, yenileşme ve iyileştirme sahasında gösterdiği gayretlerin yüzyıllardan beri olduğu gibi çeşit çeşit aldatmalar yüzünden bir an dahi duraklamaya maruz kalmasına izin vermemek azmindedir (alkışlar). [Sayfa 28]
Bağımsızlık, milliyet ve zafer kazanma temelleri üstüne oturan cumhuriyet, dört yıl zarfındaki azimli ıslahat ve gelişmeleriyle ne kadar sağlam esaslara dayandığını ve aziz Türk milletinin nasıl candan aradığı bir devlet şekli olduğunu ortaya koyup ispat eyledi (alkışlar). [Sayfa 51]
Her araçtan önce büyük Türk milletine onun bütün emeklerini kısır yapan çorak yol dışında kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lazımdır (sürekli alkışlar). Büyük Türk milleti cehaletten az emekle kısa yoldan ancak kendi güzel ve asıl diline kolay uyan böyle bir araçla sıyrılabilir (alkışlar). Bu okuma yazma anahtarı ancak Latin esasından alınan Türk alfabesidir (alkışlar). Basit bir tecrübe Latin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlatlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır (alkışlar). [Sayfa 60]
Uçurum kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygıyla tanınan yeni vatan, yeni toplum, yeni devlet (sürekli alkışlar) ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi [özeti]... [Sayfa 93]
Aziz milletvekilleri! Dünyaca malum olmuştur ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz (alkışlar). [Sayfa 129]