Raf Yorumu: Blesk (@berrybutcher)

"Halkın ruhunda büyüyen gazap üzümleri olgunlaşıp ağırlaşıyor ve bağ bozumunu hazırlıyordu." Ikinci Dünya Savaşı'ndan önce, bankaların iflası ve artan işsizlikle birlikte zirveye çıkan Büyük Buhran zamanında geçiyor Gazap Üzümleri. Bu kitap aslında insanın kendi türünü avlamasıyla ilgilidir. Eti için değil…devamı"Halkın ruhunda büyüyen gazap üzümleri olgunlaşıp ağırlaşıyor ve bağ bozumunu hazırlıyordu." Ikinci Dünya Savaşı'ndan önce, bankaların iflası ve artan işsizlikle birlikte zirveye çıkan Büyük Buhran zamanında geçiyor Gazap Üzümleri. Bu kitap aslında insanın kendi türünü avlamasıyla ilgilidir. Eti için değil ama sahip olduğu bir avuç toprak ve emeği sömürmek için yapılan bir avdır. Keşke daha erken okusaydım dediğim eserlerden. Ancak tam zamanında okumuşum. Kitap harika olsa da genç yaşlarda detayların gözden kaçması olağan. Büyük Depresyon ve insanlar üzerindeki etkisini açıkça anlatan bir eser. Ekonominin, sosyolojik, psikolojik her türlü değişimin ana nedeni olabileceğini gösteriyor bize. Toprağın değeri, insanların elinden çeşitli hilelerle alınması ve bunu yapanın insanlar değil de bankalar olduğunu söyleyerek suçu kendi üzerinden atan, sorumluluk almaktan kaçan kişiler yalın bir üslupla aktarılmış. Özellikle yerli edebiyatımızdan topraklarını, işlerini ve evlerini kaybetmiş insanlarla ilgili okuduğum kitaplardan sonra, insanların yükselmek için birbirlerinin sırtına basmasının genel bir konsept olduğunu daha iyi görmüş oldum. Sıkıntılı durumları kendi avantajına kullananlar, halihazırda çaresiz ve desteksiz insanların emeklerinden yararlanmak için farklı yollar bulmakta oldukça yaratıcılar. Geçmişin iç karartıcı dönemlerini bir kenara bırakırsak kurguyu da severek okudum. Tom karakterini, ailesini, yavaş yavaş gelişimini okurken bu insanlarla gerçekten tanışmışım gibi hissettim. Aile dinamikleriyle, cinsiyet rolleriyle ilgili sevmediğim kısımlar olsa da Steinback'in yeteneğine güvenmekle hata etmemişim. ♤ "Kadınlar ve çocuklar, erkekler yıkılmadığı sürece ortada dayanılamayacak kadar büyük bir felaketin bulunmadığını çok iyi bilirlerdi." 10 "Onların öyle bir yardıma ihtiyaçları var ki, artık bildiğimiz vaazlar falan onların bu ihtiyacını karşılayamaz. Yaşamayan insanlara cennet umudundan nasıl söz edilebilir?" 66 "+Artık sen hiçbir şeyden emin değilsin. -Hiçbir şeye güvenim yok da ondan."